|
Mustafa Sönmez: Tuhaf! Büyüme var; iş, gelir, tüketim yok! AB: Enflasyon % 26, büyüme % 3.7 MB Anketi'nde büyüme % 3.3'e indi 2002'de büyüme stok değişiminden 2002'de ekonomi % 7.8 büyüdü 2003'te cari açık hedefi 2.7 milyar $ DEAB: Erdoğan ekonominin başına DEAB'ın Şubat tahmini: TEFE % 2.4-3.6, TÜFE % 2-2.8 DEAB: 2003'te büyüme % 5.9 |
|||
Faruk Türkoğlu yönetimindeki DEABın hazırladığı nisan ayı Ekonomik Görünüm Raporuna göre, Irak savaşı sonrası ikinci çeyrekte büyüme ivme kazanacak. IMF İcra Kurulunun Niyet Mektubunu onaylamasının ardından reel faizlerin gerileyeceği, tüketim ve yatırımların canlanacağı vurgulandı. Nisanda TEFEnin yüzde 1.9 - 2.7 ve TÜFEnin 2.0 - 3.3 arasında gerçekleşeceği tahmin edildi. 1.5 YILLIK HIZLI BÜYÜME Yılın ilk yarısı ile ilgili ekonomik göstergeler ve performans kriterleri olumlu düzeylerde açıklandığı takdirde, üçüncü çeyrekte ekonomi vites yükselterek en az 1.5 yıl sürecek bir hızlı büyüme dönemine girilecek. Raporda, büyüme hızı konusunda yapılan özetle şu hususların altı çiziliyor: Yaz başında faiz oranlarında da bir düşüş gerçekleşmesi ve yatırım ikliminin biraz yumuşaması yerli sermayenin yatırımlarında bir kıpırdanma ortaya çıkarabilir. Bu durumda büyüme oranı yüzde 8 dolayına yükselecek. Üçüncü çeyrekte işler iyi gittiğinde, ekonomi 1997 ve 2000deki faaliyet düzeyini aşmış olacak. DEABa göre, 2003in ilk çeyreğinde büyüme oranı yüzde 3.2 ile yüzde 5 arasında gerçekleşecek. İkinci çeyrekte büyümenin hızlanacağına dikkat çekilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: Irak Savaşından sonra ekonomi yeni bir büyüme ivmesi kazanacak. IMF İcra Kurulunun niyet mektubunu onaylaması da bu ivmeyi destekleyecek. Mayıs başında iç borçlanma bileşik faiz oranının yüzde 50lere gerilemesi hem tüketimi hem de yatırımları canlandıracak. İhracat bu çeyrekte de artış eğilimini sürdürecek. Bu gelişmeler henüz başında bulunduğumuz ikinci çeyrekte büyüme hızının yüzde 5i bulmasını sağlayacak. Bu oran büyümenin yeni bir ivme kazanması anlamına gelecek. Yılın ilk yarısı ile ilgili ekonomik göstergeler ve performans kriterleri olumlu düzeylerde açıklandığı takdirde, üçüncü çeyrekte ekonomi vites yükselterek en az 1.5 yıl sürecek bir hızlı büyüme dönemine girebilir. Yaz başında faiz oranlarında da bir düşüş gerçekleşmesi ve yatırım ikliminin biraz yumuşaması yerli sermayenin yatırımlarında bir kıpırdanma ortaya çıkarabilir. Bu durumda büyüme oranı yüzde 8 dolayına yükselecek. Üçüncü çeyrekte işler iyi gittiğinde, ekonomi 1997 ve 2000deki faaliyet düzeyini aşmış olacak. HÜKÜMETE ÖNERİLER DEABın Ekonomik Görünüm Raporuna göre, Irak savaşı sonrasında büyüme stratejisinin yenilenmesi gerekiyor. Türkiyenin yeni dönemde orta ve uzun vadeli çıkarlarını koruyacak bir strateji uygulayabildiği takdirde istikrarlı bir büyüme ortamına daha çabuk kavuşabileceğinin dile getirildiği raporda, yeni büyüme stratejisinin temel unsurları şöyle sıralandı: Dış dinamikler yerine iç dinamiklere öncelik verilmeli: Değişim ve gelişme rotasının dış dinamiklere göre çizilmesi, ülke içinde reformlara karşı direncin güçlenmesine yol açtı. Hızlı büyüme hedef alınmalı: Yeni dönemde ekonomiye yüzde 7 ile yüzde 8 arasında bir büyüme ivmesi kazandırılması amaçlanmalı. Yerel girişime önem verilmeli: Yeni büyüme stratejisinin temel amaçlarından biri, yerel girişimcilerin desteklenmesi, ilk adımının Ankarada değil de il ve ilçelerde atılması olmalı. Küreselleşmeye uyum için ulusal politikalar geliştirilmeli: Türkiyede de küreselleşmenin zorunlu kıldığı serbestleşme eğiliminin önümüzdeki yıllarda, muhakkak ulusal üretim, istihdam ve ticaret politikaları ile desteklenmesi gerekiyor. Strateji tespitinde pazardaki değişim dikkate alınmalı: Yeni büyüme stratejisinin ve politikaların uygulanma aşamasında temel ilke firmanın sürümü yerine pazarın çekimi esas alınmalı. Reel ekonomiyi esas alan bir stratejik yaklaşım gerekli: Yeni strateji, finans ve elektronik ticaret tekniklerinden sonuna kadar yararlanmayı amaçlamalı ancak reel ekonominin geliştirilmesi başlıca hedef olmalı. EKONOMİK PERFORMANS NASIL OLACAK? DEABın raporunda, Türkiyenin ekonomik performansına ilişkin şu değerlendirmeler ön plana çıkıyor: 2002 yılındaki hızlı büyümenin sağladığı ivme devam ediyor. Sürdürülebilir büyüme ortamına girmek için hükümet, sivil toplum kuruluşları ve medya toplumun umut grafiğini acilen yükseltmek zorunda. İç borçlanmada reel faizin düşürülmesi ve vadelerin uzatılması da hükümetin geleceğe daha umutla bakabilecek bir ortamı yaratması ile mümkün olacak. Tarımsal ürün ve dünya ham petrol fiyatlarının normal düzeylerine dönmesi ile TEFE ve TÜFEde yüzde 25in altındaki yıllık oranlar imkan dahiline girdi. - İhracat artışının en az dört-beş ay daha bugünkü temposunda devam edeceği bekleniyor. Hükümetin yatırım iklimini iyileştirici önlemleri acilen devreye sokması gerekiyor. Reel ekonomi ile para ve sermaye piyasaları arasındaki bağlantı son dönemde çok zayıfladı. Piyasaların ekonomi dışı faktör ve risklerden aşırı şekilde etkilenmesi, reel ekonomiyi zor duruma düşürüyor. Para ve sermaye piyasaları reel ekonomideki iyileşmelere karşı duyarlı değil. Irakın acil ihtiyaçlarının karşılanmasında ve yeniden imarında Türkiyenin alacağı rolün içerik ve kapsamı hükümetin alacağı önlemlere bağlı. Gıda, çimento ve benzeri ürünlerin ihracatı bile ekonominin büyümesine katkıda bulunacak. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||