|
Unakıtan, İSO Meclis toplantısı öncesi CNBC-Enin sorularını yanıtlarken, Başka ek vergi gelecek mi? sorusu üzerine, şunları söyledi: Gelmez. Neden gelmez? Bütçemizde tasarrufa yönelik, israfı azaltıcı önlemler aldık. Bundan sonra da bu şekilde yapacağız. Bana göre bugünkü hastalık kamudadır. Kamuya çekidüzen vermemiz lazım. Yoksa milletimizin üzerine ikidebir gitmenin alemi yok. Biz gideceğimiz kadar gittik. İşte ek vergiler getirdik ve bizim bütçemizde yapmış olduğumuz tasarruf 15.8 katrilyon liradır. Halkımızdan bunun ancak 1.7 katrilyon lirasına isabet eden ek vergi istedik. Onun dışındakilerin tamamını israfların önlenmesinden karşıladık. Unakıtan, Irak savaşının maliyetine ilişkin bir soruyu ise Savaşın maliyeti, yapmış olduğumuz bütçenin, genel bütçenin esnekliği içinde yer alıyor. Onları karşılayacak yeteri kadar ödeneğimiz vardır. Bizim tahmin ettiğimizin çok altında masraflarla bu işi kurtaracağız diye yanıtladı. GÖZDEN GEÇİRMEDE SORUN YOK Unakıtan, 4. Gözden Geçirme ile ilgili bir problem görmediğini ifade ederek, şöyle dedi: Hatta ondan sonra da ben çok önemli problemler görmüyorum. Çünkü bizim IMF olsa da, olmasa da yapmamız gereken hususlar var. Biz bunları uyguladığımız müddetçe -ki benim inandığım tek yol budur, başka bir yol yoktur- IMF ile de herhangi bir problemimiz olacağını tahmin etmiyorum. Unakıtan, büyüme ve enflasyon hedeflerine ilişkin bir soru üzerine de, göstergelerin birtakım sapmalar gösterebileceğini, bunları bütün bir sene bazında düşünmek gerektiğini kaydederek, Biz hükümetin ekonomiden sorumlu bakanları olarak, şimdi hemen bir revizeyi düşünmüyoruz. Bundan sonra iyi performans yakalayacağımızı tahmin ediyorum. Çünkü Irak savaşı da gelip geçicidir. Bu da çok çok uzun sürmeyecek, biryerlerde bitecektir ve Türkiye bundan sonra çok büyük bir ivme kazanacaktır. Ben ona inanıyorum diye konuştu. Maliye Bakanı Unakıtan, Vergi Barışı kapsamında hükümetin 2.4 katrilyonluk bir gelir hedefi vardı. Bu zamana kadar bu hedefin karşılandığı görünüyor. Bunun dışında ek taşıt ve motorlu araç vergisiyle de 1.75 katrilyonluk bir gelir elde edilecek. Bunlarla birlikte gelir kalemlerinizde ne gibi bir değişiklik bekliyorsunuz? sorusuna da şu karşılığı verdi: Tahminlerde biz haklı çıktık. IMF de tahmin etti, biz de tahmin yaptık. Bizim çok daha haklı olduğumuz ortaya çıktı. Şimdi gelirimiz fazla olunca ne olacak? Başka yerlerden gelir almaktan vaz mı geçeceğiz? Hayır vazgeçmeyeceğiz. Ek gelirlerden, ek vergilerden vazgeçmeyeceğiz. Bakın bizim bütçemiz açık veren bir bütçe. Ne kadar fazla gelirimiz olursa, Türkiyenin o kadar lehine olacaktır. Yapmış olduğumuz sıkı mali politikalardan asla vazgeçmeyeceğiz. Yani bunları böyle yapacağız. Çünkü Türk milletinin faydası burada. BORÇ ÖDEMEKLE TÜKENİR ABDden gelmesi beklenen kaynağın kullanılması halinde bütçedeki bazı tasarruf tedbirlerinden feragat edilip edilmeyeceğine dair bir soru üzerine Unakıtan, şunları söyledi: Hayır, kesinlikle. O olduğu zaman aldığın parayı kara deliklere tekrar tıkayacaksın. Ondan sonra ne olacak? Tekrar benim borcum artacak. Mühim olan borcu ödemek. Borç ödemekle yol yürümekle tükenir. Bunu bilelim. Unakıtan, vergi barışı ile ilgili bir başka soru üzerine de Maliye Bakanlığı olarak elimizi açtık, vergi barışı elimizi uzattık, ülkemiz de milletimiz de elini uzattı. Şu anda aldığımız neticeler fevkalade olumlu dedi. Unakıtan, hiç kimseyi tehdit etmek amacında olmadıklarını dile getirerek, Konumuz bir barış, bir anlayış içinde yeni bir ak sayfa açmaktır diye konuştu. Unakıtan, ABDnin vereceği 1 milyar dolarlık hibe veya 8.5 milyar dolarlık kredinin hangisinin kullanılacağının sorulması üzerine de şöyle dedi: Bizim esas meselemiz, ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrenmemiz. Yoksa oradan borç alalım, buradan borç alalım, bu borçlarımız artsın... Bu borcun iyisi var, daha iyisi var, ondan da daha iyisi var. Meselemiz borçları azaltmaktır. Bu borçları sağlıklı vergi gelirleriyle karşılamaktır ve bütçe açıklarını tamamen kapatmaktır. Meselemiz budur. Bundan başka da çıkış yolu yoktur. O yüzden mali disipline riayet etmemiz lazım. Ekonomik büyümeyi sağlamamız lazım. Kemal Unakıtan, Özelleştirme, Abdüllatif Şener başarısız olduğu için mi ondan alınıp sizin bakanlığınıza bağlandı? sorusunu ise gülerek fitne çıkarmayın diyerek yanıtladı. YILDA ÖDENECEK FAİZ 37-40 MİLYAR $ Unakıtan, İSO Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, bir yılda ödenecek faiz tutarının 37-40 milyar dolar olduğunu bildirdi. Unakıtan, bütçe çalışmalarıyla ilgili bilgi vererek, 2003 yılı bütçesinin uzun bir çalışma sonrasında Meclise verildiğini, Genel Kurulda görüşüldüğünü ve en son görüşmelerin Cumartesi günü yapılıp, bütçenin bağlanacağını söyledi. Kolay olmadı. Neden? Çünkü eldeki malzemeler pek iç açıcı değil diyen Unakıtan, dengelerin hassas olduğunu, bu nedenle bütçe üzerinde uzun uzun çalışılma gereğinin ortaya çıktığını dile getirdi. Unakıtan, Boşa koysan dolmuyor, doluya koysan almıyor. Diyorlar ki IMF ile çok fazla müzakere ettiniz o yüzden uzattınız. Hayır bu nedenle değil. IMF olsa da olmasa da bu kadar çalışmak mecburiyetindeydik dedi. Bütçeye ilişkin rakamsal büyüklüklere de değinen Unakıtan, 145 katrilyon 949 trilyon liralık bütçenin, 80 katrilyon 499 trilyon lirasının faiz dışı harcamalar, 65.5 katrilyonun ise faiz ödemelerinden oluştuğunu söyledi. 100 katrilyon liralık gelir öngörüldüğünü anlatan Unakıtan, Açık 45 katrilyon lira, yani bütçenin üçte biri açık. Problem bu, bunu iyi düşünmek lazım diye konuştu. Kamunun harcamalarını uzun yıllardan bu yana borçla karşıladığını anlatan Unakıtan, sözünü ettiği harcamalar yatırıma ayrılmış olsaydı bugünkü tablonun oluşmayacağını kaydetti. Maaş ve diğer giderlerin hep borçlarla karşılandığını dile getiren Unakıtan, 1980 yılında 400 milyon dolarlık faiz ödemesi olduğunu anımsattı. Kemal Unakıtan, Bugün 400 milyon dolar denilse şapkamızı havaya atarız herhalde. Şimdi bu rakam 37 ila 40 milyar dolar. Bu milletin bir yılda ödeyeceği faiz 37-40 milyar dolar dedi. Coşkundan TÜSİADa yanıt Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ise toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhanın hükümete yönelik eleştirileriyle ilgili olarak, Eğer hakikaten hükümetin programlarını etkileyecek bir konu ise değerlendiririz, değilse onlar söylemekle kendilerini tatmin etmiş olurlar dedi. Coşkun, Özilhanın eleştirilerini nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özgürlükleri benimsemiş bir ülke olarak sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini saygı ile karşılıyorum. Eğer hakikaten hükümetin programlarını etkileyecek bir konu ise değerlendiririz, değilse onlar söylemekle kendilerini tatmin etmiş olurlar. Coşkun, Türkiyenin içine kapandığı yönünde eleştirileri var, bu konuda ne düşünüyorsunuz? sorusu üzerine şunları söyledi: Gerek Avrupa Birliği (AB), gerek müttefikimiz ABD ve gerekse komşularımızla ilişkiler dengeli bir biçimde gidiyor. Biz hiçbir zaman savaştan yana olmadık. Hükümet olarak barış için sonuna kadar uğraştık. Ama hepimizi üzen, bütün dünyayı ilgilendiren, en çok da ülkemizi ilgilendiren Irak savaşı dolayısıyla bazı tedereddütler, korkular var. Ama hiç kimse korkmasın, hükümet olarak bütün tedbirler alınmıştır. Tabii ki savaşın sonucunun ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün değil ama her türlü gelişme dikkatle izleniyor. Gerek TÜSİAD, gerek odalarımız, borsalarımız ve diğer sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini her zaman saygı ile değerlendiririz. İSO: YÜKSEK FAİZ ENDİŞE YARATIYOR İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük ise toplantıdaki konuşmada, faizlerdeki sıçramanın herkesi endişendirdiğini söyledi. Küçük, yaptığı konuşmada, Mart ayının yoğun gündemi içinde, ABDnin Irak hareketini başlatmasıyla, savaşın, olasılık olmaktan çıkıp acı bir gerçek olarak hayata girdiğini kaydetti. Ekonominin Türkiyenin birinci önceliği olduğunu, bütün dikkatlerin ekonomiye verilmesi gerektiğini her zaman dile getirdiklerini anımsatan Küçük, son günlerdeki gerçeklerin bunun ne kadar doğru olduğunu gözler önüne serdiğini vurguladı. Gelinen noktada ekonominin temel sorununu, kamunun yüksek borç stoğunun ve bir türlü azaltılamayan borçlanma ihtiyacının oluşturduğunu dile getiren Küçük, açıklarını kapamaya çalışan devletin, vergi oranlarını sürekli yükseltmesinin, istihdam üzerinde aşırı yüksek prim ve vergi uygulamasının, yüksek enerji maliyetlerinin sanayinin rekabet gücüne büyük zarar verdiğini kaydetti. Sanayi ve toplumun ödediği bu bedele rağmen Türkiyenin bütçesindeki kara delikleri kapayamadığını kaydeden Tanıl Küçük, 2003 bütçesinin de bir borç ödeme bütçesi olmaktan öteye gidemediğini dile getirdi. Türkiyenin kendi çözümlerini üretmek ve kaynağı içerde yaratmanın yollarını geliştirmek zorunda bulunduğunu, dış kaynakların da en rasyonel şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Küçük, Ekonomiyi canlandırmak için yegane seçeneğimiz, yatırım ve üretimi harekete geçirmektir. Çıkış yolumuz, yatırım ve üretimle büyümeyi sağlamaktır. Türkiye ancak büyüyerek, istihdam sorununu çözebilir. Borç yükünden ancak büyüme ile kurtulabilir. Büyüyen bir ekonomide vergi gelirleri de büyür diye konuştu. Tanıl Küçük, Türkiyenin vergi politikalarını büyümeyi teşvik edecek, yatırım ve üretimin önünü açacak şekilde yeniden yapılandırması gerektiğini dile getirerek, yeterli ölçüde büyüyemeyen bir ekonomide, geliri artmayan mükelleflerden giderek daha fazla vergi alınmasının, ekonomi üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı gibi, kayıt dışına çıkışı da hızlandırdığını bildirdi. | ||||
Özilhan: IMF ile program 2006'ya uzatılmalı Şener: Özelleştirme programın önünde gidiyor Derviş: Şu anda ekonomi sınırda Fitch not düşürdü: B- ABD'den Türkiye'ye 1 milyar $ ABD'den 8.5 milyar dolar kredi Unakıtan: Söylentilerle piyasaları dalgalandırmayalım Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||