Home page
Haber Menüsü


Ümit Sezgin
Yazara e-mail göndermek için fotoğrafa tıklayınız.
 
Ya Erdoğan Başbakan, ya Gül Genel Başkan...
 
Ankara, Başbakan atanmasını ‘alnının akıyla’ başardı. Ne Sezer rencide oldu, ne de AKP geri adım atmak zorunda kaldı. Partisinin kendisinden sonra en güçlü ismine Başbakanlık koltuğunu veren Erdoğan, aslında ‘ne kadar güçlü’ olduğunu da ortaya koydu.
 
NTV-MSNBC
 
16 Kasım—  Hükümet programı ortaya konmadan partinin acil eylem planının Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmasının da özel anlamı var; “Parti hükümeti,Tayyip Erdoğan Abdullah Gül’ü denetleyip, yönlendirecek.”

   
 
       
    TOP5 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında  
NTVMSNBC Reklam  
 

  Kriz beklentileri boş çıktı, Ankara “Başbakan atanması sorununu” herkesi memnun edecek bir formülle çözmeyi başardı.
       Olaya Cumhurbaşkanı açısından bakarsak, Sezer’in geri adım atmak zorunda kalmadan, rencide olmadan görevlendirmeyi yaptığını görüyoruz. Kendisine isim dayatılmadı, nezaketen de olsa seçme şansı tanındı. Sezer de bu jestin altında kalmadı, AKP’nin önerdiği ismi göreve atadı.
       Tayyip Erdoğan cephesine bakarsak, bir kaç artı birden görüyoruz. Öncelikle Anayasa’nın 109. maddesini değiştirerek Başbakanlığı kendisinin üstlenmesi formülünün sıkıntı yaratacağını gördüğü için direnmedi. Herkesin “Tayyip Erdoğan Başbakan olmalı” dediği bir ortamda, Erdoğan’ın bu tavrı gelecek ve uzlaşma adına umut vericidir.
       Aynı şekilde, direnebilecek çoğunluğu olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Sezer’e isim dayatmaya kalkışmaması da uzlaşmacılığının göstergesi oldu.
       Elbette Tayip Erdoğan adına en önemli husus “Kimseden korkusunun olmadığını” ortaya koymasıdır. Abdullah Gül, gerek parti içinde gerekse kamuoyunda kendisinden sonra partinin en güçlü ismi olduğunu kabul ettirmiş bir kişidir. Erdoğan’ın başbakanlığa daha silik ve emanetçi bir kişi yerine en güçlü rakibi olarak gösterilen Gül’ü seçmesi, kendisine çok güvendiğinin göstergesi olarak kabul edildi. Tabii bu güvende kamuoyunda oluşan “Tayyip Erdoğan en kısa zamanda başbakan olmalı” görüşünün payını unutmamak gerek.
       
GÜL SADECE KOORDİNATÖR MÜ?
       Atanma sorunu krizsiz atlatıldı ama aynı anda Ankara’da dikkat çeken başka bir gelişme oldu.
       Gül’ün Çankaya Köşkü’ne çıktığı saatlerde Tayyip Erdoğan da neredeyse tüm kurmaylarıyla genel merkezde önümüzdeki bir yılda uygulanacak acil eylem planını açıkladı.
       Oysa hükümetin bir yılda yapacaklarını anlatmak Başbakan’ın görevi ve hakkı olmalıydı. Erdoğan bu durumu “Acil eylem planı partinindir, başbakanın açıklayacağı hükümet programı bu planının nasıl uygulanacağını anlatacak” diyerek açıkladı.
       Ayrıca açıklamaları içinde gözden kaçmayan bir cümle daha vardı; “Başbakanlık koordinasyon makamı olacak”
       Tüm bunları biraraya getirdiğimizde ortaya şu sonuç çıkıyor;
       Bir, Tayyip Erdoğan diyor ki, “Başbakan Gül de olsa yönetimin başında ben varım, ne yapılacağını ben belirlerim”
       İki, asıl olan Ak Parti’dir, hükümet Ak Parti’yi başarıya götürmek için çalışacaktır. Bu durumda esas ilkeleri ve hareket tarzını parti belirleyecektir.
       Üç, Ak Parti kulislerinden sızan haberler yanlış değilse Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin önemli bölümü kabinede bakan olarak yer alacak. Yani MYK Erdoğan’ın başkanlığında toplandığında aslında “çekirdek kabine” toplanmış olacak.
       
İKİ BAŞLILIK RİSKİ VAR MI?

       Şimdi akıllardaki soru “bu durum bir iki başlılık yaratır mı?”.
       Cevabı iki unsura bağlı; Abdullah Gül’ün tavrı ne olacak ve Tayyip Erdoğan ne zaman başbakan olabilecek.
       İlkinden başlayalım. Abdullah Gül hem emanetçi olmayacak, hem etkinliği görece de olsa azalmış bir koordinatör olacak, hem de Başbakan olarak imza yetkisinin sahibi bulunacak.
       Türkçesi bu durum işin doğasına aykırı. Başbakan kimse güç ondadır, hele tek parti iktidarlarında...
       Ancak gözden kaçırılmaması gereken bir nokta var; Abdullah Gül eğer isterse gücünü Tayyip Erdoğan’la paylaşabilir. Gül’le Erdoğan’ın siyasette bugüne kadarki “yoldaşlıklarına” bakarsak aksini de düşünmek zorlaşıyor. Yani Gül, “yeni başbakanlık biçimine” itiraz etmeyecektir.
       İkinci etken bu durumun ne kadar süreceği yani Başbakanlığın esas sahibine Erdoğan’a ne zamana geçeceğidir.
       Gül elbette dayanabildiği kadar “İktidarı” Tayyip Erdoğan’la paylaşacaktır ama işin doğası gereği bu çok uzun sürmez. Çünkü yetki Gül’de olacaktır, karar mercii Gül olacaktır ve ilgi ona yönelecektir. Bu nedenle Erdoğan’ın Başbakanlık koltuğu 5-6 ayı geçerse sorunlar çıkması kaçınılmaz olacaktır.
       Kısaca sorunsuz başlayan bu sürecin aynı uyum içinde sürebilmesi, yapının olması gerekene, işin doğasına uygun şekle en kısa sürede dönüştürülebilmesine bağlıdır.
       Yani ya Tayyip Erdoğan başbakanlık koltuğuna oturacak ya da Abdullah Gül Genel Başkan olacak.
       

Ümit Sezgin NTV/CNBC-e Ankara Haber Müdürü
       
 
       
   
MSNBC News Sezer yemin törenine katılmalı
MSNBC News "Tayyip-Baykal elele, Türkiye AB'ye..."
MSNBC News Oyumu Prof. Ekrem Akurgal belirledi
MSNBC News Sezer'i doğru anlamak
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları