 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Murat Akgün: Bölgesel Kürt Parlamentosu özellikle Türkmenler için ne anlam ifade ediyor. Ve Türkmenler, şimdi bu toplantıda niye yoklar? Mustafa Ziya: Bu tamamen yerel bir meclis olarak ortaya çıkıyor. Tabi ki 1992’de kurulan meclisin tekrar biraraya gelişi, oturumlarının yapılmasıdır. O zaman da bize böyle bir davet geldiğinde bizim bir takım prensipler üzerine o meclise katılmadık. Şimdi bölgede, daha doğrusu güvenli bölgede değiliz. Oralarda Türkler, Türkmenler, Süryaniler, Asuriler ve başka milletler de yaşamaktadır. Bunların hepsinin kararıyla bu gibi şeyler alınmasında fayda vardır. O zaman da biz bildirmiştik. Artık seçim yasası, seçim komisyonlarında da yeralmayı istemiştir. Fakat, sadece buyrun gelin, davetli olarak, içine girmeyi biz kabul etmemiştik. Bu 10 sene önceki durum. Şimdi de zaten durum değişmiyor. Aynı, 10 sene evvelki seçilen veya tayin olunan insanlar, tekrar biraraya gelecekler. Yani, yeni bir durum yoktur. Artı, bizim prensiplerimiz içerisinde herhangi bir kuruluşun ortaya çıkması, sorunların devamı demektir. Ama buna rağmen biz, faydalı olabilecek her türlü kuruluşta eşit ve koşut şartlar altında yeralmayı isteriz. Bu da tabi bize öyle resmi bir davetiye, çağrı gelmemiştir. Onun için yer almamamız da çok doğaldır. Murat Akgün: Eşit temsilden kastınız, biraz önce Kürdistan Yurtseverler Birliği temsilciyle konuşurken, 105 üye olduğunu, bunların 51’i KDP’ye 49’unun kendilerine ait olduğunu ve Türkmenlerin gelmesi halinde bu iki fraksiyonların kendilerinden üyelik geleceklerini söyledi Türkmenlere. Peki, sizin kafanızdan geçen rakam, Türkmen cephesini tatmin edecek rakam nedir? Mustafa Ziya: Türkmenler, güvenli bölgenin yaklaşık yüzde 20’sini teşkil ettiriyor nüfus olarak. Bunun dışında bir takım üzerinde anlaşacağımız prensipler vardır. Bu defa çeşitli çağrışım yapan kurumların içinde olmayı istemeyiz. Herhangi bir platformda eşit ve koşut bulunmak isteriz. Bu demektir ki, bir şeyin oluşumunda başlangıçta yer almamız gerekiyor. Dolayısıyla şimdi biz takip ediyoruz. Mustafa Ziya: Tabi ki her zaman reel politika daha doğrudur. Bunları bizimle oturup müzakere yapılarak uygun bir şekili alınca biz orada bulunmayı isteriz. Dediğimiz gibi, yani... Murat Akgün: Geçen rakam da yüzde 20 değil mi? Mustafa Ziya: Türkmenler, oranın yüzde 20’sini teşkil etmektedir. Artı bir mahalli meclisi olduğunu, başka bir şey çağrıştırmayan bir şey olması kaydıyla herhangi bir Irak’la ilgili platformda biz bulunuruz. Murat Akgün: Daha atak olmanız gerektiği konusundaki eleştiriye ne diyorsunuz? Mustafa Ziya: Tabi ki aktiftir Türkmenler. Bakın 1992’de, 1994’te, 1996’da ve1998’de taleplerimizi iletmişiz, her iki tarafa. Bir takım prensip anlaşmaları olmalı. Çünkü biz, bir toplum adına hareket ediyoruz. Yani, sıradan bir parti ve bir fraksiyon değildir. Toplum adına hareket edilince, orada toplumun gerçeklerini önceden kabul etmeleri gerekiyor. Ama şu ana kadar o taleplerimize doyurucu bir yanıt gelmemiştir. Yoksa, biz bütün oradaki rejimin, hükümetlerin, kuruluşlarında bizim koşullarımız bunlardır. Oturup müzakere edelim, anlaşalım, taleplerinde bulunmuşuzdur. Ve her zaman açığız, herkesle müzakere etmeye hazırız. Murat Akgün: Peki, bir takvim işareti var mı hiç ortalıkta? Ne zaman bu müzakereler yapılacak? Siz mi onlara bir delegasyon göndereceksiniz? Yoksa onlardan da gelecek mi? Mustafa Ziya: Bunlar oldu. Yani, arasıra bir takım müzakereler de yapıldı. Fakat sonuçlanmadı, yarıda kesildi. Murat Akgün: O zaman şimdi yeniden yapılacak, doğru mu algılıyorum? Mustafa Ziya: Yani, öyle bir şeyleri olursa, biz her zaman müzakereye açığız. Ve her zaman zaten diyaloğumuz kopmamıştır hiçbir kesimden. Murat Akgün: Bölgesel parlamento konusunda Ankara’dan oldukça sert tepkiler geldi. Başbakan Ecevit, ölçü kaçırılırsa, gerekeni yaparız dedi. Keza, Dışişleri Bakanı ile Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel’den de benzeri açıklamalar geldi. Türk tarafının eleştirilerinin dozu hakkında ne diyorsunuz bölgeyi daha iyi bilen biri olarak? Mustafa Ziya: Bizim temennimiz, komşu ülkelere haksızlık etmeyecek bir takım faydalı oluşumların ortaya çıkmasıdır. Ama öyle olacaksa, artık devletlerin bileceği bir iştir. Bizim açımızdan Irak platformunda her türlü toplantıda bulunmayı isteriz. Ama dediğim gibi bizim de kendi koşullarımız vardır. Etnisite bazında çalışmalar, her zaman Irak’ı sorunlara sürüklemiştir. Bu sorunlar devam edecektir. Irak halkı içinde komşu ülkeler için de komşu halklar için de gelecekte bir istikrarsızlık unsuru olarak ortaya çıkacaktır. Bunlardan bu gibi söylemlerden, bu gibi şeylerden uzaklaşmanın çok faydalı olduğunu düşünmekteyiz. Temennimiz de böyle bir şeyin olmamasıdır. Murat Akgün: Bir tartışma da bağmısız bir Kürt devletinin kurulup kurulmayacağı. Merkez Bankası var şimdi Kuzey Irak’ta... Kendi televizyonları var. Bölgesel de olsa bir parlamento. Tüm bunları biraraya getirdiğiniz zaman sanki bir hedefe doğru adım adım gidildiğine dair yorumlar var Ankara’da.. Siz ne diyorsunuz? Bunların hepsi belli bir hedefe giden çekingen küçük adımlar mı? Yoksa, çok iyi saklanan küçük adımlar mı? Yoksa bunlar o bölgede mümkün değil mi? Sizin yorumunuz nedir? Mustafa Ziya: Şimdi, oradaki bir rabıta vardır. O da geçici bir idarenin bulunmasıdır. O geçici idare oradaki insanların huzuru için, istikrarı için çalışması gerektiğine inanmaktayız. Ancak, böyle bir şeye adım adım gidilmesinin çok tehlikeli olacağını söylemek istiyoruz. Her zaman söylemişizdir. Temennimiz yine böyle şeylerin ortaya çıkmamasıdır. KDP olsun, KYP olsun. Kesinlikle öyle bir şey düşünmüyoruz, diyorlar. Ama sadece düşünmek deyip, fiiliyatta da böyle komşular ve Irak halkına sorunları sokacak bir şeylerin olmamasıdır. Murat Akgün: Bir Amerikan operasyonu yaklaştığı da bir çok çevrede yapılan bir yorum. Türkmenlerin, benim hatırladığım mütevazi silahlı güçleri vardı, kendilerini koruyacak. Bir operasyonda Kuzey Irak’ta her şey birbirine girebilir. Sizin silahlı gücünüz, halkınızı koruyacak düzeye geldi mi? Mustafa Ziya: Silahlı gücümüzün yanında, bir gerçek vardır. Türkmenler genelde çok iyi silah eğitimi yapmış insanlardır. Onun için bu konuda bizim hiçbir endişemiz yoktur. Yani, şu anda belli bir sayıda gücümüz varsa, ama ihtiyaç olduğunda Irak ordusunda en çok askerlik yapan ve her türlü silahın eğitimini yapan Türkmenlerdir. Irak’ta tesisat sıkıntısı yoktur. Murat Akgün: Yani bir operasyon olduğu zaman şu ya da buradan direkt bir tehdit gelirse Türkmenlere, Türkmenler kendilerini savunabilecek durumdalar mı? Mustafa Ziya: Kendimizi savunacağımız, kendi insanlarımızı, topraklarımızı koruyacağız. Murat Akgün: Soruları yanıtladığınız için teşekkür ediyorum. | ||||
| |
|||
 İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
