| | | Kuzey Irak’ta, “fiilen şekillenen bir Kürt devletinin” varlığına işaret eden Cem, bu devletin Saddam Hüseyin’e karşı desteklendiğinin ortaya çıktığını kaydetti. ‘Filistin-İsrail savaşını andıran bir durum, Araplar ile Kürtler arasında da doğmak üzeredir” diyen Cem, ABD operasyonu ya da “Arap-Kürt savaşı ihtimallerine” karşı Türkiye’nin her alandaki menfaatinin güvence altına alınması, bu bağlamda bir çatışmanın önlenmesi için Türkiye’nin etkinliğini bütün taraflar üzerinde kullanmasını istedi.
“ARAP-KÜRT SAVAŞINA YOL AÇAR”
Cem, “Özellikle Kerkük’e ‘yeni devlet’ tarafından el konulması, uzun süreli bir Arap-Kürt savaşına, yanı başımızda yeni bir Filistin sorununa yol açar. Kerkük’ün belirsiz durumu, Irak-Türkiye petrol boru hattını devreden çıkarır, tehlikeye düşürür” dedi.
“GÖÇE KARŞI ÖNLEM ALINMALI”
Irak’taki gelişmeler sonrasında Türkiye’ye yeni bir göç dalgasının yönelebileceğine dikkati çeken Cem, “Türkiye, geçmişteki hatayı bu kez yapmamalı, bu göç dalgasını sınırlarının hemen dışında bir tampon ya da iskan bölgesinde tutmalı ve gerekli insani desteği sağlamalıdır’görüşünü ifade etti.
Cem, “AB’nin, olası bir Irak operasyonunun zamanlaması” konusunda ise “2002 yılının kesinlik kazandığını” belirterek, bunun Ramazan öncesi veya sonrasında olabileceğini kaydetti.
AB ile ilgili gelişmelere de işaret eden Cem, “AB’den gelen işaretler, cesaretlendirici değil. Seçim sonrasında oluşacak hükümetin etkin ve hızlı çalışması gerekir. TBMM’nin çıkardığı yasalar hızla uygulanırsa Kopenhag zirvesinden açık ve net bir yanıt alınabilir. Aksi takdirde üyeliğimiz tümüyle ortadan kalkmazsa da zaman kaybı yaşanır’ dedi.
| |