| | | | Özilhan, “Bu kadar çok sorun varken siyasetçiler ne yapıyor?” diye sordu ve “Seçim hesapları uğruna aryık alıştığımız ama kabullenmediğimiz sorumsuzluık örneklerini büyük bir pişkinlikle öne sürüyorlar” diyerek yanıt verdi.
BAHÇELİ VE YILMAZ’A ELEŞTİRİ
Özilhan, isim vermeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ANAP Genel Başkanı Masut Yılmaz ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’i eleştirdi. Özilhan, şöyle konuştu:
“Biri, AB’ye yaklaşılan bu noktada kendini kurtarmak için çocuklarımızın geleceğini feda ediyor. Bir başkası hiçbir tutarlılık kaygısı olmadan bir gün seçimden yana ertesi günseçime karşı tavır alabiliyor. Bir diğeri ise, 2 ay için de olsa başbakan olma arzusunu gizlemeye çalışarak, her değişen oyunda kendine bir rol bulmaya çalışıyor. Her biri diğerinin oyununu bozmak için yeni oyunlar sergiliyor. Milletvekili seçilemeyeceğini anlayanlar çareyi seçimi ertelemede buluyorlar.”
Son günlerdeki siyasi gelişmelere de değinen TÜSİAD Başkanı “Asgari siyasi ahlakın maalesef yakınından bile geçemiyoruz” ifadesini kullandı.
Özilhan, 2002 yılı için belirlenmiş olan büyüme, bütçe ve enflasyon hedeflerinden uzaklaşılması, kamu kesimi reformundaki geciklemeler ve program dışı uygulamaların, üretim potansiyelinin kaybolmasına neden olacağını bildirerek, “Bu durumda Türkiye’nin 2003-2005 dönemi için arzuladığı yapısal dönüşümün gerçekleşmesi imkansız hale gelecektir” diye konuştu.
AB ÜYELİĞİNİN ANLAMI BÜYÜK
“Türkiye için AB üyeliği, sadece kişi başı gelirin yükselmesi değil; aynı zamanda makroekonomik istikrar anlamına geliyor” diye konuşan Özilhan, Avrupa Birliği üyeliği için en önemli aşamanın Meclis’ten geçen yasaların uygulanması olduğunu bildirdi.
Kıbrıs meselesinin de AB üyeliği açısından kilit öneme sahip olduğunu kaydeden Özilhan, görüşmelerde güçlü müzakere etmenin çözümü engellemeyeceği görüşünü savundu.
STAND-BY ANLAŞMASI SÜRMELİ
Siyaset sahnesinde ülke çıkarları doğrultusunda sağduyuyla düşünebilen kimsenin kalmadığına inanmaya başladıkları bu dönemde tek umutlarının, ekonomi bürokrasi olduğunu dile getiren Özilhan, şöyle konuştu:
“Doğru zamanlar ve doğru politika araçlarıyla ekonomiye yönetmesi, 2003 yılında ödenecek faturayı kontrol altına almaya çalışmasıdır. Bir çelişki gibi görünse de, çözümün siyaset içinde bulunacağından umudumuzu kesemeyiz. Bu yüzden tüm siyasileri muhatap alarak uyarımızı yapmakla kendimizi yükümlü hiseddiyoruz. Seçim öncesi dönemde olduğu gibi, seçim sonrasında da uygulanacak politikaların da temel yörüngesini Stand-By anlaşmasının uygulanmasına devam edilmesi oluşturulmalıdır. Bu parti ayırımı gözetmeksizin, iktidara gelecek veya iktidarı paylaşacak her siyasi düşüncenin dikkatle izlemesi gereken bir rotadır.” | |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
TÜSİAD: Az partili hükümet gerekli