| | | | Tarım politikasının her şeyden önce ekolojik dengeleri gözeten çevre ile barışık, ekosistemle uygumlu olması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Tarım sektöründe verimliliğin sağlanması, kırsal kesimdeki üretim, gelir ve dolayısıyla refah düzeyini artıracaktır” dedi.
Tarımsal destekleme üzerine yapılan tartışmaların, sadece bütçeden aktarılacak pay etrafında gelişmesinin, ana meselenin görülmesini engellediğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, önemli olanın “tarımsal desteğin tutarından önce verilen desteğin tarımda verimliliği nasıl etkilediği” olduğunu söyledi.
KİŞİ BAŞI KATMA DEĞER 2 BİN DOLARIN ALTINDA
Tarım sektöründe çalışanların katma değerinin Türkiye’de bin 800 dolar düzeyinde kalmışken, bu rakamın Danimarka’da 52 bin 800, Japonya’da 30 bin 620, Macaristan’da da 4 bin 860 dolar düzeyinde olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, bu rakamlardan çıkan sonucun Türkiye’de yıllardır devam ettirilen destekleme politikalarının tarım sektöründe verimlilik açısından başarısız olduğu şeklinde ortaya çıktığını belirtti.
Yeterince verimli olmayan üretim sonucunda, Türkiye’de tarım sektörünün toplam istihdam ve toplam nüfus içindeki payı yüksek iken ekonomideki payının çok düşük kaldığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, bu gayriadil ve çarpık durumun düzeltilebilmesi için kapsamlı bir tarımsal reforma ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede girdi maliyetlerinin uluslararası standartlar düzeyine çekilmesi, üriteci birliklerinin kurulması, doğrudan gelir desteği ile birlikte diğer tarımsal destek sistemlerinin kullanılması, vadeli borsaların geliştirilmesi, kobi teşvik ve kredilerinden tarım sektörünün de yararlandırılması, arazi toplulaştırılması çalışmalarına hız verilmesi, ancak her şeyden önce bu tedbirlerin hayata geçirilmesi için gerekli organizasyon yapısının biran önce kurulması gerektiğini kaydetti.
TARIM KANUNU YENİLENMELİ
Türkiye’de, tarım politikasının esaslarını belirleyen bir Tarım Kanunu’na ihtiyaç bulunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, tarım politikasının bir devlet politikası olmak zorunda olduğunu ifade etti.
Türkiye’de verimliliği artırarak rekabet gücü kazanmak için altyapı yatırımları, pazarlama faaliyetleri, arge destekleri, kırsal ve bölgesel gelişme planları ile doğal kaynaklar yönetimi araçlarının kullanılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin sadece girdi sübvansiyonları ve destek alımları ile tarım sektörünü ayakta tutması artık mümkün değildir” diye konuştu.
Türkiye’nin gıda denetimi hizmetlerinin uluslararası standartlara çıkarılabilmesi için, gıda denetimi hizmetlerine destek programı kapsamında laboratuvarların kurulmasının önemli bir adım olacağını da belirten Hisarcıklıoğlu, “TOBB olarak, projeye destek vermek ve Tarım Bakanlığı ile ortaklaşa çalışmalar gerçekleştirmek istiyoruz. Özellikle laboratuvar kurulacak bölgelerin seçimi ve borsalarımızın bu süreçte daha aktif yeralması konularında işbirliğinin geliştirilmesi taraftarıyız” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, ticaret borsalarının, tarımın yeniden yapılanması süreciyle birlikte, tarım sektörünün ulusal ve uluslararası düzeydeki pazarlama sorunlarını giderecek temel bir fonksiyonu yerine getireceği inancında olduğunu da kaydetti. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
TOBB: Siyasi partiler ve seçim yasaları değişmeli
