 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Dernek Başkanı Aşkın Sürmeli, işletme bazında hayvancılık ve bitkisel üretimde denge sağlanarak, sıfır maliyetle üretim yapılabileceğini söyledi. Sürmeli, sürdürülebilir tarım tekniğinin, “toprakta denge, bitki beslemede denge, hastalık ve zararlılarda denge” olmak üzere basit üç temel kurala dayandığını söyledi. ÖZEL ALET GELİŞTİRİLDİ Sürdürülebilir tarım tekniğinde, temel amacın “topraktaki canlılığı korumak, topraktan aldığını geri vermek” olduğunu vurgulayan Sürmeli, bu nedenle toprağı pullukla sürmeyi kabul etmediklerini belirterek, şu bilgiyi verdi: “Toprağın bizatihi kendisi, yüksek organizmalı bir canlı. Pullukla sürüm yapılınca, bu mikroorganizmalar altta kalıyor, oksijen alamadıkları için ölüyor. Bu nedenle sürüm yapmadan toprağı kabartmak için özel bir alet geliştirdik. Bu aletin ayaklarında hortumlar ve bir kompresör yardımıyla hortumlardan toprağa, 30-40 cm derine hava, oksijen veriliyor. Topraktaki gözenekler büyüdüğü için 10 cm kadar kabarma oluyor. Toprak hava aldığı için besleme gücü artıyor. Bu aletle ayrıca, toprağı işlemede yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Toprağı defalarca değil bir defa işlemek yeterli oluyor.” Sürmeli, organik tarımda ilk yıl yüzde 30 verim artışı sağlanmasına karşın, ikinci yıl verim artışının yüzde 5’e düştüğüne işaret ederken, sürdürülebilir tarımda, uygun işleme ve üretim teknikleri kullanılarak bu verim düşüşünün önlendiğini, hatta önemli oranda verimin artırıldığını kaydetti. “GÜNLÜK 2.3 KG VERİM ARTIŞI...” Sürdürülebilir tarımda, işletmede, bitkisel ve hayvansal üretimde denge sağlayarak, sıfır maliyetle üretimin mümkün olduğunu da açıklayan Sürmeli, şunları anlattı: “Bir işletmede üretimin yüzde 20-30’u bitkisel, yüzde 70-80’inin de hayvansal üretimden sağlanması halinde, hayvansal artıklar bitkisel üretimde, bitkisel artıklar da hayvansal üretimde girdi olarak kullanılarak, dışarıdan alınacak girdi sıfır düzeyine indirilebilir. Türkiye’de kurduğumuz böyle bir işletmede, hayvanlarda günlük 2.3 kg canlı ağırlık artışı sağlayabiliyoruz.” Kimyevi gübre kullanımının da toprağı kirlettiğini belirten Sürmeli, kimyevi gübre kullanımını, “bebeğin önüne, 1.5 porsiyon kebap koyup, hepsini yemesini istemeye” benzetti. Sürmeli, “Bitki beslemede denge, kültürü yapılan bitkinin gelişme sürecinde topraktan aldığı bitki besin maddelerinin miktar olarak tam, süreç olarak zamanında ve bitkinin istediği formlarda verilmesidir. Eksik olan mineraller, organik gübre kullanımı ve münavebeli üretim ile toprağa kazandırılabilir. Böylece toprak kirletilmez” dedi. Aşkın Sürmeli, tarımda kimyasal mücadalede de ilk önce yararlı böceklerin öldüğüne işaret ederek, doğaya müdahale edilmemesi halinde yararlı ve zararlı böceklerin dengeye ulaşacağını ve bitkiye yönelik zararların ekonomik düzeyi aşmayacağını öne sürdü. Sürmeli, hiç bir kimyasal madde kullanmadan, tamamen sürdürülebilir tarım teknikleri içinde kullanımına izin verilen organik ve doğal bitki besleme maddeleri, tütün ve sarımsak suyu, arap sabunu gibi çiftçilerin kendisinin üretebileceği tarımsal savaşım malzemeleri ile temiz, kaliteli ve yüksek verimlere ulaşan üretim yapılabildiğini kaydetti. MALİYETLERDE YÜZDE 55’İN ÜZERİNDE DÜŞÜŞ Sürmeli’nin verdiği bilgiye göre, sürdürülebilir tarım teknikleri kullanılarak, toprak işleme maliyetinde yüzde 55, gübreleme maliyetinde yüzde 20, kimyasal mücadele maliyetinde yüzde 70, nihai üründe de yüzde 50’nin üzerinde maliyet düşüşü sağlanabiliyor. Sürmeli, Türkiye’de ortalama 170 bin lira olan buğdayın kilo maliyetini, bir işletmede 70 bin liraya kadar düşürdüklerini, verimi de dekara bin kg’ın üzerine çıkardıklarını söyledi. Derneğin, sürdürülebilir tarım sistemini, Aydın-Kuşadası, Antalya-Kemer-Çıralı, Tekirdağ-Saray ve Düzce, Çilimli’de, 24 ayrı üründe iki yıldır uyguladığını anlatan Aşkın Sürmeli, üretim maliyetini düşürmenin, 2004’te daha da artacak tarım ürünleri ticaretindeki rekabette çok önemli avantajlar sağlayacağını vurguladı. Sürmeli, uygulamada elde ettikleri sonuçları, “tarımda devrim” olarak nitelendirirken, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan konuya sahip çıkmasını istedi. PAYIMIZ ÇOK DÜŞÜK Bu arada, Konya Tarım İl Müdürü Sami Vurucu, 21 milyar dolar olan dünya organik tarım pazarından, Türkiye’nin aldığı 30 milyon dolarlık payın çok düşük olduğunu söyledi. Vurucu, organik tarımın öneminin hem Türkiye’de hem de dünyada her geçen yıl arttığını ifade etti. Organik tarımla elde edilen ürünlerin piyasada yüksek gelir getirdiğine dikkati çeken Vurucu, sürdürülebilir tarımın ön şartı olan organik tarımın toksit atık bırakmaması nedeniyle çevreye de zarar vermediğini kaydetti. Organik tarımla elde edilen ürünlere talebin artmaya başladığını vurgulayan Vurucu, “Ancak 21 milyar dolarlık dünya organik tarım pazarından Türkiye’nin aldığı 30 milyon dolarlık pay çok düşüktür. Oysa çalışma yapıldığında Konya’daki potansiyel bile bu ihtiyacı karşılayacak düzeydedir” dedi. Konya’da Organik Tarım Projesi için 14 milyar lira ayrıldığını ifade eden Vurucu, organik tarım için uygun alanların tespit edilerek, çiftçilerin bilgilendirilmesi için çalışacaklarını sözlerine ekledi. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
AB tarım reformunu onayladı