| | | | Yetkin, Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Merkezi’nde düzenlediği “Yaş sebze ve meyvedeki fiyat artışları” konulu bir basın toplantısı düzenledi.
Masasına soğan, patates, havuç, elma, portakal gibi sebze ve meyveleri ve bunların Küçükesat semt pazarından alınmış etiket fiyatlarını koyan Yetkin, Türkiye’de tarımsal ürünlerin birçoğunda sürekli bir kısır döngü yaşandığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu üreticinin ve tüketicinin sürekli kaybettiği bir kısır döngüdür. Üretici ürününü ucuza satmak zorunda, tüketici ise pahalıya tüketmek zorundadır. Örneğin, ülkemizin en kaliteli portakalı Finike’de üretilmektedir. Finike üreticisi portakalını dalında 180-200 bin lira arasında satmakta, üretici ise pazarlarda 700 bin liraya alabilmekte, kimi yerlerde ise bu fiyat 1 milyon 200 bin hatta 1 milyon 500 bin liraya kadar çıkmaktadır. Aksaray’da üreticilerin elinden 80 ile 100 bin liradan çıkan patates tüketiciye 400 bin liraya, üreticiden 100 ile 200 bin liradan çıkan havuç ise tüketiciye 750 bin liraya ulaşmaktadır.”
Üreticiden tüketiciye kadar giden zincirde tüccardan, kabzımala ve tefeciye kadar birçok aracının bulunduğunu, bu durumdan ise üretici ve tüketicilerin zararlı çıktığını belirten Yetkin, “Kimileri de bunu serbest pazar ekonomisi olarak açıklar, aslında bu bize göre serbest soygun ekonomisidir” diye konuştu.
Üreticilerden alınan bir ürünün tüketicinin eline en az yüzde 80 pahalıya ulaştığını vurgulayan Yetkin, “Tüketiciden üreticiye kadar giden zincirler ne kadar kısalırsa bunu ilişkin mağduriyet azalacaktır” dedi.
“ZİNCİRİN KISALMASI GEREKİYOR”
Üretici ve zincirin sürekli mağdur edildiği bu zinciri sağlıklı hale getirmek için üreticilere, tüketicilere ve yetkililere önemli görevler düştüğünü anlatan Yetkin, konuyla ilgili önerilerini şöyle sıraladı:
“Üretimden tüketime kadar kooperatiflerin sayısı ve etkinliği arttırılmalıdır. Haller Yasası’nda öngörülen üretici pazarları bir an önce hayata geçirilmedir. Denetime büyük önem verilmeli, meyve sebzeyi ucuza yemeye yönelik çok ciddi kampanyalar yapılmalıdır. Avrupa Birliği ülkelerinde hem üretici hem de tüketici kooperatifleri var. Bunlar sebze ve meyvelerin kaç liraya satılacağına birlikte karar verirler. AB ülkelerindeki bu kooperatifler örnek alınmalıdır.” | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
