|
| | 
İsmail Cem, pırıltılı bir gazeteciydi. Çok genç yaşta yazdığı “Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi” adlı kitap özellikle sol çevrelerde büyük yankı uyandırmıştı. Cem’e göre, Türkiye’nin geri kalmışlığı, Afrika’daki ya da Asya’daki yoksul ülkelerle karşılaştırılamazdı. Türkiye bir imparatorluğun uzantısıydı ve geri kalmamış, geri bıraktırılmıştı.
12 MART’A KARŞI CEPHE ALDI
İsmail Cem’in gazetecilik yaşamında 12 Mart darbesinin önemli bir yeri oldu. Cem darbeyi eleştiren yazılar kaleme aldı. Aynı dönemde CHP’nin içinde de derin bir çatlak oluşuyordu. Parti, 12 Mart’la gelen Nihat Erim hükümetine bakan vermişti ve bu karara karşı çıkan Genel Sekreter Bülent Ecevit görevinden istifa etmişti.
ECEVİT’TEN SÜRPRİZ TEKLİF
Bülent Ecevit’in
12 Mart’a yönelik eleştirileriyle İsmail Cem’in gazete yazılarındaki eleştirileri arasında paralellik vardı. Ama aralarında kişisel yakınlık yoktu, yalnızca birkaç kez karşılaşmışlardı, o kadar. İşte bu nedenle, İsmail Cem 12 Mart’tan üç yıl sonra alacağı bir teklife çok şaşıracaktı. Bülent Ecevit, daha hükümetinin güvenoyu aldığı gün, Cem’e TRT genel müdürlüğünü teklif ediyordu. Hazırladığı 12 Mart kitabının röportajları için Ankara’da bulunan Cem, Deniz Baykal ve Orhan Birgit aracılığıyla gelen teklifin ardından Ecevit’le buluşmuş, önce direnmiş, ardından TRT genel müdürlüğünü kabul etmişti. İsmail Cem, daha sonra, “TRT’de 500 Gün” adlı kitabında, Ecevit’in kararını şöyle yorumlayacaktı:
“ECEVİT BENİ ATAYARAK RİSKE GİRDİ”
“Ecevit benim atanmamla açıkça bir riske girdi. Ben onun yerinde olsam bunu göze alamazdım gibi gelir bana. Fakat Ecevit’i Ecevit yapan, benzer seçimlere büyük bir cesaretle karar verebilmesidir sanırım; bütün olumsuz ihtimalleri göze alarak ve riskini de, sorumluluğunu da yüklenerek...”
GAZETESİ 12 EYLÜL’DE KAPATILDI
Cem, 1. Milliyetçi Cephe hükümetinin gelişiyle TRT’deki görevinden ayrıldı, İstanbul’a döndü ve Politika Gazetesi’ni yayımlamaya başladı. Bu sosyalist eğilimli gazetinin ortağı ve başyazarıydı. Gazete 12 Eylül’le birlikte yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. 1980 sonrasında Sosyaldemokrat Halkçı Parti’de aktif siyasete atılan Cem, 1987 ve 1991 seçimlerinde İstanbul’dan milletvekili seçildi.
KAYSERİ’DEN SEÇİLMEYİ BAŞARDI
Deniz Baykal’ın liderliğini yaptığı “Yeni Sol” akımını kavramsallaştıran Cem, 1995 seçimleri arifesinde önemli bir tercih değişikliği yaptı ve DSP’ye katıldı. Ecevit’in Kayseri’den aday gösterdiği Cem’i harcamak istediği ileri sürüldü, fakat Cem aktif bir kampanya yürüterek daha önce hiçbir bağının olmadığı Kayseri’dem milletvekili seçildi. |
| Yeni oluşumcuların portreleri |
| | | | |
|
| |
|
| | |
| |
DIŞİŞLERİ’NDE 5 YIL GÖREV YAPTI
Ecevitler tarafından DSP TBMM Grup Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Cem, esas başarısını yurt dışında gösterdi. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Sosyalist Grubu başkanvekilliğine seçildi. 1995’te kurulan 50. hükümette Kültür Bakanlığı yapmış olan Cem, 30 Haziran 1997’de Dışişleri Bakanlığı’na getirildi. Cem, cumhuriyet tarihinde bu görevi en uzun süre yürüten bakanlar arasında yer aldı.
|
|
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
