| |
|
|
1991 genel seçimleri arifesinde Bülent Ecevit, Necdet Özkan’a adaylık teklifi götürmüş; onun, “Benim yerime kardeşim girsin” cevabı üzerine 41 yaşındaki işadamı Hüsamettin Özkan kendisini, o güne kadar pek ilgilenmediği siyasetin içinde bulmuştu. Bu süre boyunca Demokratik Sol Parti’den milletvekili ve bakan olmasına rağmen onun solcu, demokratik solcu veya sosyal demokrat olduğuna dair somut bir kanıt bulunmuyor.
‘SAĞ’LA SICAK TEMASI OLDU
Özkan, politikada sağ siyasetçilerle, örneğin başta Mesut Yılmaz olmak üzere ANAP’lılarla ve Milli Görüşçü partilerin üst düzey yöneticileriyle dostane ilişkiler geliştirdi. Hem sağcı, hem solcu olarak tanımlanan Özkan aynı zamanda futbolcuydu. Galatasaray İşletmecilik Yüksekokulu mezunu olmasına rağmen Beşiktaşlı olan Özkan, Fenerbahçe Kulübü’nün de kongre üyesi.
ECEVİT’İN SAĞ KOLU
Özkan’ın sosyal ilişkileri hep çok güçlüydü. İlk gençliğinden itibaren dans partilerinin ve fasılların aranan adamıydı. Daha önemlisi müzakereci ve arabulucu özelliklerine sahipti. 28 Şubat süreciyle Ecevit, az sayıdaki milletvekiline rağmen ülkenin içine düştüğü siyasi krizden çıkmada kilit bir pozisyona gelmiş ve DSP lideri bu ağır sorumluluğun altından sağ kolu özkan’ın katkılarıyla kalkabilmişti. Özkan, Ecevit’in yapması gereken pek çok işi ve formaliteyi üstlenmenin dışında diğer partilerle, orduyla, üst düzey bürokrasiyle ve iş çevreleriyle ilişkileri yürüttü. |
| Yeni oluşumcuların portreleri |
| | | | |
|
| |
|
| | |
| |
ECEVİT’E YAKINLIĞI ORAN’A TAKILDI
Fazilet Partisi lideri Recai Kutan, Süleyman Demirel’in görev süresinin dolmasının ardından Köşk için isim arayışları sırasında Özkan’ın adını ortaya attı ve DSP liderinden “o giderse ben ne yaparım” karşılığını aldı.
|
|
|
|
| | 
Özkan, DSP liderinin bulunduğu bütün fotoğraf karelerine giriyor, her yere onunla birlikte gidiyordu; Oran’daki evi hariç. Çünkü Özkan’ın yıldızı bir türlü Rahşan Ecevit’le barışmadı.
SESSİZLİĞİ BU KEZ SORUN YARATTI
Özkan’ın arası medya yöneticileriyle hep iyi olmuştu, ama kendisi medyada hiç görünmemişti. Ne röportaj vermiş, ne basın toplantısı düzenlemişti. Kimi yorumculara göre Özkan, siyasi yükselişini sessizliğine borçluydu. Fakat Özkan’ın Bülent Ecevit’le olan yakın ilişkisinin sonunu da, yine bu sessizliği getirdi.
ECEVİT’E KOMPLO İDDİASI
Özkan, Ecevitler’e yönelik eleştirilere yanıt vermediği, hakkındaki spekülasyonları da yalanlamadığı gerekçesiyle DSP yöneticileri tarafından vefasızlıkla suçlandı. Bu kişilere göre birtakım odaklar Ecevit’siz bir hükümet planlıyorlardı; Özkan da bu çevrelerin truva atıydı. Komplocular Başbakan Ecevit’in yerine Özkan’ı getirmeyi planlıyorlardı. Başbakan Ecevit de bu söylentilere inanınca Özkan’la yoları ayrıldı.
|
|
|
|
| | 
AYNI KADERİ PAYLAŞTI
Aslında bu hiç de şaşırtıcı bir gelişme değildi. Bülent Ecevit, siyasi yaşamının bütün aşamalarında, en yakınında bulunmuş sayısız ismi değişik gerekçelerle dışlamıştı. Özkan da DSP içindeki birçok tasfiyede rol aldı ya da bunlar karşısında sessiz kaldı. Sonunda kendisinin de kaderi, öncekilerle aynı oldu.
|
|
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
