| | | | Özince bu sermaye desteğini de hiçbir zaman “banka kurtarma” olarak görmemek gerektiğine dikkat çekti. Ersin Özince, Türkiye’de bankacılık kanunu olmadığı için değil, bankacılıkla ilgili kuralların sektörün bir bölümünde uygulanamadığı için sıkıntıya girildiğini vurguladı.
Özince, bankacılıkta çok fazla mevzuat düzenlemesi olmasının güven ortamını zedeleyebileceğini ancak bunları yerine getirmemenin de rekabet gücü açısından Türkiye’ye dönülmez yaralar verebileceğini söyledi.
YENİDEN YAPILANMA ÇABASI
Türkiye ekonomisinin bireyleri, kuruluşları, ticari firmaları, bankacılık sektörü, özel ve kamu kesimiyle yeniden yapılanma çabası içinde olduğunu kaydeden Özince, ekonominin AB’ye hazırlandığını ve sürekli büyüme ihtiyacı içinde olduğunu söyledi.
Türkiye’nin büyümeyi ciddiye alması ve Avrupa ülkelerinin büyüme seviyesinden yüksek oranlı büyümeyi uzun yıllar hedef alması gerektiğini bildiren Özince, “Geçmişte çok yüksek büyüme oranlarını düşük enflasyon ile gerçekleştirdik. Enflasyon düşükken de Türkiye büyümeyi başarmıştı. Bu başarıyı Türkiye yine kendine hedef almalı, kendini niyet mektubu sınırlarında kapatmamalı” dedi.
Geçen yıl ekonomide yaşanılan daralmadan reel sektörün olumsuz etkilendiğini, reel ve mali sektörde bazı zafiyetlerin olduğunu ancak en önemli sıkıntının kamu maliyesinde bulunduğunu kaydeden Özince, bu durumun mali sektörü ağır ağır esir aldığını belirtti. Müşterilerini bir dönem dövizle desteklediklerini ancak kamu ihtiyaçlarının dövize de “el atmasıyla” dövizde yüksek fiyatlarla karşılaştıklarını bildiren Özince, bunun sonucunda borçlular tarafından ödenemeyecek rakamların ortaya çıktığını ve sistemin kilitlendiğini kaydetti. | |
Özyeğin: Bankaların zamana ihtiyacı var
Bankaların kara tahtaları siliniyor
