| |
|
|
Derviş, Deutsche Bank tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen,”Geçiş ve dönüşümdeki Türkiye-Ekonomiye bakış ve piyasalar” başlıklı konferansta yaptığı konuşmada, “Parasal politikalar sıkı kalmaya devam edeceği için büyümenin kaynaklarından biri, kredibilitenin yaratacağı servet etkisi olacak. Servet etkisi, iç talebe bir dürtü kazandıracak” dedi.
Türkiye’nin kur rejimiyle ilgili problemini çözdüğünü kaydeden derviş, enflasyon beklentilerinin bu sayede kırılabileceğini ifade etti.
Kemal Derviş’i konuşmaya davet eden Deutsche Bank Yönetim Kurulu Üyesi Jürgen Fischen, “Türkiye ile Arjantin arasındaki farklar ne diye sorarsanız, birkaç tane var. En önemlisi Arjantin’de bir Kemal Derviş yok” ifadesini kullandı.
Devlet Bakanı Derviş konuşmasında, 2001 yılında güçlü mali politikayla işin sıkı tutulduğunu, kur çıpasından dalgalı kura geçişin gerçekleştiğini belirterek, bu geçişin iyi yönetilmesi dolayısıyla Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti’yi övdü.
Önemli yapısal reformlar gerçekleştirildiğine işaret eden Derviş, çok önemli esnekliğe sahip olan Türk ekonomisi ve özel sektörüyle ihracatta artış kaydedildiğini anlattı. 
 Serdengeçti: Enflasyon lobisi sürekli faaliyette
Türk Hava Yolları örneğini de veren Derviş, 11 Eylül olayının ardından hava yolları sektöründe yaşanan krizlere rağmen THY’nin büyük başarı gösterdiğine dikkati çekti.
“Hikayenin kötü yönleri de var” diyen Derviş, durgunluk ve işsizlik yaşanmasını, reel sektörün içinde bulunduğu sorunları örnek gösterdi.
ENFLASYONDA KRİTİK AŞAMA
Yıl sonu için yüzde 35 enflasyon hedefi bulunduğunu hatırlatan Derviş, “Şu anda kritik bir aşamadayız. Yüzde 35 enflasyon oranı istiyoruz, yüzde 40-45 değil. Büyümede yüzde 3 hedefi çok önemli ve ulaşılabilecek bir hedef. Burada hedefe kilitlenmeliyiz. Toplum büyümeyi istiyor” dedi.
Çok kötü geçen bir yılın ardından patlama yapılamayacağını, ancak yüzde 3 büyümenin başarılabilebileceğini belirten Kemal Derviş, 2001 yılında dengelerin sağlandığını, şimdi bu dinamiklerin daha sağlam kurulmakta olduğunu söyledi.
Gelişmelerin bağımsız bir Merkez Bankası’nın önemini gösterdiğini kaydeden Derviş, “Biz bunu kurduk. Merkez Bankası’nın liderliği ve bağımsızlığı enflasyonun düşürülmesinde en önemli güvencedir. Uzun yıllar tartıştıktan sonra buraya geldik. Geriye dönüş mümkün olmayacak” diye konuştu.
Güvenin yarattığı refah etkisi ve artan ihracatın büyümeyi olumlu etkileyeceğini dile getiren Kemal Derviş, düşen enflasyonla birlikte faizlerin de gerilemesinin canlanma etkisi yaratacağını bildirdi.
Ani krizin bir daha olmaması için her türlü önlemin alındığını belirten Derviş, 2001 yılındaki yapısal reformların sonuçlarının da görülmeye başlanacağını kaydetti.
Türk ekonomisinin şimdi daha rekabetçi, özel ve kamu sektörünü yönetenlerin de daha global bakışa sahip olduklarını bildiren Derviş, gelecek 3-4 yıl içinde yüzde 6-7 büyüme, yıllık 5-6 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermayenin oluşabileceğini söyledi. |
|
Bankaların kara tahtaları siliniyor
Koç: İkinci yarıdan itibaren büyüme bekliyoruz