|
Derviş: Ekonomiye tek şöför lazım Afganistan'ın yeniden inşasında Türk firmaları iddialı ATO: Banka desteği reel sektöre yansımayacak TOBB: Kriz hız kesiyor Reel sektör yasası Meclis'te O'Neill: Afganistan'a yardımda titiz olunmalı |
|||
Bakan Akcan, Hilton Otelindeki Türk Müteahhitler Birliği Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, inşaat sektöründe kontrol mekanizmalarında bir takım sorunlarla karşı karşıya kalındığını, bunların önüne geçmek için yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. Bakan Akcan şöyle konuştu: Personel tasarrufu yapılacağı yerlerde tasarrufunu yap ama personel tasarrufunun yapılamayacağı yerlerde de, sırf istikrar programlarını bahane ederek kontrol mekanizmasında sekteye neden olacak tavır içine girmek yanlıştır diye düşünüyorum. Onun da, sürtüşme ya da kavga diye kamunun önünde dile getirilmesinin hiç kimseye fazla fayda sağlayamayacağını yaklaşım olarak kabul etmek gerektiğini ifade ediyorum. 2002DE SEKTÖR KÜÇÜLECEK Akcan, 2002 yılında inşaat sektörünün daha da küçüleceğini ve bu şartlarda sektörün lokomotif görevini istenilen düzeyde yapamayacağını kaydetti. Akcan, sektörün tüm üretiminin yatırım malı sathında olduğunu ve büyük ölçüde yerli sanayiye dayandığını, yurt dışındaki faaliyetlerinin küçümsenemeyecek ölçüde döviz kazandırdığını ve bu faaliyetlerin ihracat gelirinin yaklaşık yüzde 10u seviyesinde olduğunun tahmin edildiğini kaydetti. İnşaat sektöründe ortaya çıkan bir krizin, buna girdi sağlayan bütün sektörlerde olumsuzluk yaratacağını ve milli ekonomide de genel istikrarın sarsılmasına sebep olacağına işaret eden Akcan, inşaat sektöründeki büyümenin, ekonomik büyümeyi de etkileyeceğini söyledi. Akcan, sektörün en fazla istihdam olanağı sağlayan sektörlerden biri olduğuna dikkati çekerken, dünyada ekonomileri duraklamaya giren bir çok ülke, öncelikle inşaat sektörünü canlandırarak ekonomilerinin güçlenmesini sağlamaktadır dedi. 21. yüzyılda dünyada yaşanan küresel değişim ve teknolojideki ilerlemelerin, bütün sektörleri bilgi ve yeteneklerini sürekli geliştirmeye zorladığını belirten Akcan, inşaat sektörünün küresel rekabette ayakta kalabilmesi ve başarılı olabilmesinin yolunun, yeni ortamda ihtiyaç duyulan bilgi ve teknolojiye sahip olması olduğunu söyledi. Bakan Akcan, bunun için devlet, üniversite ve özel sektörün eğitimi de içine alan yapılanmayı sağlaması gerektiğini kaydederken, devletin de yeni stratejiler oluşturması, yeni hedefler koyarak kaliteyi yükseltmesi, bilgi ve teknolojinin üretilmesini ve takip edilmesini sağlayarak dünyaya entegre olunması gerektiğini ifade etti. YENİDEN YAPILANDIRMA KAÇINILMAZ Bakan Akcan, bu nedenle yeniden yapılandırmanın kaçınılmaz olduğunu, devlet tarafından bu konuda yapılması gereken hukuksal düzenlemelerin başında ise Kamu İhale Kanunu ile yapı malzemelerinin önem arz ettiğini söyledi. Akcan, ihale kanununun hazırlık aşamasından sonuçlanma aşamasına kadar, sektörle iç içe bilgi alışverişinde olduklarını vurgularken, şöyle devam etti: Kanun oluşumu tüm aşamalarında izlendi. Bunu gözleyenler (kamu ihale yasası çıktı, tasarı komisyonlardan geçti ama müteahhitlerin dediği oldu) dedi. Hiç düşmanı dışarda aramamıza gerek yok. Bunu yazdılar, söylediler, bunu çizdiler. Bütün bunlarda benim üzüldüğüm şey şu; bu sektör ülkeyi bayındır haline getiren, imar eden, geliştiren, taşın altına elini koyan sektör. Elbetteki bunun karşılığını parasal olarak almak zorunda. Almadan vermek Allaha mahsustur. Sanki bunu bedava yapması gerekiyor da... Müteahhitleri gerekmediği halde para alıyormuş gibi, hak etmediğini alan kesim olarak, hırsızlar topluluğu olarak mütalaa ederek bu işe yaklaşmak, çok acıdır bu ülke için. Akcan, her toplulukta olduğu gibi müteahhitlik sektöründe de o işi yapmaması gerekenlerin çıkabileceğini belirtirken, bu olumsuz tavrın inşallah değişmesinde, çıkarılmış olan yasaların önemli katkısı olacak diye düşünüyorum dedi. Öte yandan devletin yaptırdığı kamuya ait bir işi üstlenmiş olan müteahhidin, hem bu işin kontrolünü yaptığını hem de kontrolörleri götürmek için devletin aracının olmaması nedeniyle bu işi müteahitlerin yaptığını anlatan Akcan, bütün bunların önüne geçilmesi için yeniden yapılanma gerektiğini kaydetti. BAL: İYİMSERLİK YÜKSEK DOZDA SOLUNMAMALI Devlet Bakanı Faruk Bal, yaşanan krizin etkilerinin yavaş yavaş azaldığını vurgularken, oluşan iyimserlik havasını çok yüksek dozda solumamak lazım dedi. Faruk Bal da, yaptığı konuşmada, ihtiyatlı bir iyimserlikle, gerçekçi olarak gösterilecek bir tavrın daha yerinde olacağını kaydetti. Bakan Bal, Kasım ve Şubat krizlerinin, gerçekte söylendiği kadar büyük olmadığını, ancak olumsuz görüntü arzeden bazı negatif kişilerin televizyon programlarında sık sık sorumsuz yorumlar yaparak, krizin derinleşmesine neden olduklarını kaydetti. Bal, krizin derinleşmesinde bu faktörün etkisinin yüzde 50nin üzerinde olduğunu savundu. Son birkaç ayda ise iyimser bir hava oluştuğunu ve güven tesis edildiğini ifade eden Bal, bankalara çeki-düzen veren önemli bir yasa ortaya konduğunu hatırlattı. Bakan Bal, Bankaların cebine para koyar anlamında değil, taşın altına banka sahiplerinin parmağını da sokmak suretiyle reel sektör güçlendirilmektedir. Oluşan iyimserlik havasını, çok yüksek dozda solumamak lazım. İhtiyatlı bir iyimserlikte, gerçekçi olarak gösterilecek bir tavır hepimize hayırlı olacaktır diye konuştu. DOĞRU: ÇİN VE HİNDİSTANA YOĞUNLAŞILMALI Devlet Bakanı Reşat Doğru ise dünya nüfusunun yarısını barındıran Çin ve Hindistan pazarına Türk müteahhitlerinin girmeyişinin, büyük bir eksiklik olduğunu belirterek, Potansiyelin büyük olduğu Çin ve Hindistanda yoğunlaşmak gerekir dedi. Doğru, Türk müteahhitlerinin başarısına dikkat çekerken, dünya çapında 50 milyar dolarlık 1,200 civarında projeye imza attıklarını söyledi. Yurdışında çalıştırılan işçi sayısının 200 binden 17 bine düştüğünü belirten Doğru, bu konudaki sorunların giderilmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Hindistan, Çin, Bangladeş ve Pakistanda yürütülen 22 projeden 16sının Pakistanda bulunduğuna işaret eden Bakan Doğru, büyük potansiyel bulunan Çin ve Pakistan ile ticari ve ekonomik ilişkilerin arttırılması gerektiğini vurguladı. SEVER: 2002 UMUT YILI Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever de, 2002yi yeni bir umut yılı olarak gördüklerini ve birlik olarak ellerinden geleni yapacaklarını bildirdi. Devalüasyonun ihracatı ve turizm gelirlerini biraz arttırdığını, otomotiv endüstrisinin geçici de olsa krizden kurtarıldığını anlatan Sever, Başbakan Ecevitin ABD ziyareti ve Kıbrısta görülen gelişmelerin ise aşırı ve tehlikeli bir iyimserlikle karşılanmasına neden olduğunu vurguladı. Bu arada dış kredili ihalelerle ilgili sorunların en kısa zaman çözülüp, işlerin yürümesine imkan verilmesini isteyen Kadir Sever, yarım kalan kamu projelerinin bir an önce tamamlanmasına öncelik verilmesi görüşünü de dile getirdi. Teminat mektubu talebine bankaların cevap veremez hale geldiğini kaydeden Sever, Avrupada olduğu gibi Türkiyede de sigorta şirketlerinden performansa dayalı bond yoluyla teminat mektubu uygulanmasını istedi. HİSARCIKLIOĞLU: AFGANİSTANIN İNŞASINDA ADIM ATILMALI Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, müteahhitlik açısından Afganistanın yeniden inşa edilmesi konusunda adım atılmasının şart olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, Türk inşaat firmalarının bu konudaki gerekli hazırlıkları bir an önce yerine getirerek, uluslararası fonlara erişim olanakları daha fazla olan Amerikan, Japon, Avrupalı ve Pakistanlı firmalarla, konsorsiyum oluşturma çabaları dahil, çalışmalara başlaması gerektiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Afganistanın yeniden inşa edilmesi sürecinde, büyük oranda zarar görmüş tarımsal şebeke ağının öncelik alacağının düşünüldüğünü kaydederek, Afganistanın kuzeyinde hidroelektrik kapasiteyi kullanmak üzere orta boy hidroelektrik barajlar ve jeotermal santrallerin kurulmasının beklendiğini söyledi. Afganistana geri dönecek 6 milyon Afgan için ucuz toplu konut projelerinin hayata geçirilmesi gerekeceğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ABD askeri gücünün konuşlanması için askeri tesislerin inşa edilmesi ihtimalinin bulunduğunu ve güvenliğin sağlanmasına paralel olarak, doğalgaz ve petrol boru hattı inşasının da gündeme geleceğini kaydetti. TOBB Başkanı, Afganistan operasyonuna destek veren Pakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan gibi ülkelerin de alacakları mali yardımlar nedeni ile ek bir talep yaratabileceklerinin dikkatten kaçmaması gerektiğini belirtirken, devlet-özel sektör işbirliği ile bu pazarlara güçlü bir şekilde girilmesi gerekmektedir. Ancak, bu konuda esas olarak müteahhitlerimizin gösterecekleri gayret belirleyici olacaktır dedi. Kendilerinin Odalar Birliği olarak gerekli girişimlerde bulunduklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu, Afganistan konusunda Dışıişleri Bakanı Cem ile yaptığı görüşmede müteahhitlik hizmetleri ile ilgili taleplerini ilettiklerini ve bu konuda en kısa sürede bir toplantı yapılmasını kararlaştırdıklarını bildirdi. Hisarcıklıoğlu, Dünya Bankasının Afganistanın yeniden inşa edilmesinin finansmanı konusunda aktif rol oynayacağını belirterek, bu nedenle Dünya Bankası başkan Yardımcısı Johannes Linni görüşmeler yapmak üzere davet ettiklerini ve Linnin Şubat ayı ortasında geleceğini söyledi. TOBBDAN DESTEK TAM Türk-Afgan İş Konseyinin, Türk-Avrasya İş Konseyleri çatısı altında kurulması kararının alındığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, böylelikle Türkiye, Afganistan ile ciddi ekonomik ilişkilere girmek arzusunun bir kez daha altını çizdi. TOBB bu girişimi sonuna kadar destekleyecek dedi. Hisarcıklıoğlu konuşmasında, yaşanan ekonomik krizlere de değinerek, 2001 yılı sonundan itibaren krizin olumsuz etkilerinin ortadan kalkmaya başladığını söyledi. Ancak bu durum bizi gereksiz bir iyimserliğe itmeyecek diyen Hisarcıklıoğlu, gelişmeleri üreten sektör olarak yakından izleyeceklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, yurtdışı müteahhitlik faaliyetlerinin mevcut ekonomik koşullar nedeni ile öneminin daha da arttığını belirtirken, yarım kalmış yatırımların, oluşturulacak bir plan dahilinde tamamlanması için çalışmalar yapılması ve bu doğrultuda kamu-özel sektör ortaklığı modelinin geliştirilmesi gerektiğini bildirdi. Teminat mektubu elde etmede yaşanan zorlukların giderilmesi gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, dış kredili ihalelerle ilgili sorunların çözüme kavuşturulması gerektiğini de kaydetti. MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİNE YENİ BAŞKAN ÖZDEMİR Öte yandan, Olağan Genel Kurulu sırasındaki seçimler sonucunda, 2002-2003 dönemi için Başkanlığa Nihat Özdemir getirildi.Birliğin eski Başkanı Kadir Sever ise TMB Yüksek Danışma Kuruluna seçildi. Seçimlerde Birliğin 2002-2003 dönemi Yönetim Kurulu da belirlendi. Seçim sonucunda, Erdal Eren ve Nihat Özbağı Yönetim Kurulu Başkan Vekilliklerine, Emin Sazak, Adnan Çebi ve Cengiz Köksal da Yönetim Kurulu Üyeliklerine getirildi. Türkiye Müteahhitler Birliğinin Muhasip Üyeliğine ise Enver Haydaroğlu seçildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||