|
Bankacılık operasyonunun maliyeti 4 milyar dolar Derviş: Devlet kimsenin cebine para koymayacak Türk-İş, bankalara kaynak tasarısını kınadı Özince: Bankacılık fazla eleştiriliyor Kaynak aktarımından 11 banka yararlanabilecek Bahçeli: Banka kurtarma planı yok Fon bankalarına 20 milyar $ aktarıldı Hisarcıklıoğlu Derviş'le bankalara desteği görüştü Bankacılık operasyonu: Kim kimi kurtarıyor? |
|||
Bir yardım yapılacaksa her sektöre, kuruluşa adil kriterlerle yapılması gerektiğini belirten Aygün, şöyle devam etti: Adil kriterlerin ölçüsüde mevduat, kredi, şube sayısıdır. Ayakta kalan iyi niyetli bankaların gerçek zararı, devlete güvenip yüzde 30 gibi düşük faizli hazine bonolarını satın alarak, bunları geçmişte yüzde 1000i bulan, bugün ise hala yüzde 60 faizle topladıkları mevduatları fonlamalarıdır. Devlette bu desteği yapan bankalar arasında ya ayırım yapılmamalı ya da bu destek hiç verilmemelidir. Kaldı ki bu bankaların reel sektöre ne oranda, hangi faizle, hangi vadeyle kredi açacakları belli değildir. Bankacılık sektöründe asıl sorunun donuk aktifler olduğunu bildiren Aygün, banka alacaklarının hızlandırılmasını sağlayacak güce sahip bir Aktif Yönetim Şirketi ile bankacılık sektörünün reel sektöre kredi verebilir hale getirilebileceğini kaydetti. Devletten beslenen hormonlu bankacılık devri kapanmalıdır diyen Aygün, devlet kaynaklarından yararlanarak besleme olmaya alışmış bir sektörün başka bir sektöre hayrı olmayacağını, bu tür desteklerin bankacılık sektörünün itibar yitirmesine de yol açacağını kaydetti. HORMON ŞIRINGA ETMEKLE ÇÖZÜM BULUNAMAZ Aygün, hormon şırınga ederek bankacılığın temel sorunlarına çözüm bulunamayacağını bildirdi. Mali bünyesi zayıf olan bazı bankaların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna aktarılmadan Hazine kaynağıyla desteklenmesine ilişkin tasarının reel sektörün sorununa yanıt verecek nitelik taşımadığını belirtti. Sinan Aygün, bankacılık sektöründe asıl sorunun donuk aktifler olduğunu ve banka alacaklarının hızlandırılmasını sağlayacak güce sahip bir Aktif Yönetim Şirketi ile bankacılık sektörünün reel sektöre kredi verebilir hale getirileceğini söyledi. Aygün, şunları kaydetti: Bir yardım yapılacaksa her sektöre ve kuruluşa yapılmalıdır. Adil kriterin ölçüsü de mevduat, kredi, şube sayısıdır. Ayakta kalan iyi niyetli bankaların gerçek zararı, devlete güvenip yüzde 30 gibi düşük faizli hazine bonolarını satın alarak, bunları geçmişte yüzde 1000i bulan, bugün ise hala yüzde 60 faizle topladıkları mevduatları fonlamalarıdır. Devlette bu desteği yapan bankalar arasında ya ayırım yapılmamalı ya da bu destek hiç verilmemelidir. Bankalara destek konusunun, reel sektör paketinin içine gizlice yerleştirilmesinin yakışık almadığını savunan Aygün, Devletten beslenen hormonlu bankacılık devri kapanmalıdır. Bankaları esrara alıştırır gibi desteğe alıştırıyorlar dedi. Bankaların reel sektöre ne miktarda, hangi vadeyle kredi açacağının belli olmadığını ifade eden Aygün, bankacılık sektörüne verilecek kağıtların tekrar Merkez Bankasına yük olarak dönmeyeceğini kimsenin garanti edemeyeceğini bildirdi. Aygün, bir taraftan devlet bankalarını özelleştireceğiz diyorlar, diğer yandan özel bankaları devletleştiriyorlar. Bu görülmüş bir şey değildir dedi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||