|
Sibel Erdem: Sayın Çağlayan, sizin bu geziden beklentileriniz nelerdir? | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Zafer Çağlayan: Bir kere gezi zamanlama olarak son derece iyi. Bununla beraber dün yapılan Sayın Başbakanın açtığı koordinasyon toplantısı gezi öncesinde son derece güzel oldu. Olayı, aslında bu boyutta işlememiz lazım ki, bugüne kadar ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler, genelde askeri ve siyasi alanlarda olurdu. Artık olayın ekonomik boyutunu gündeme getirmek durumundayız. Ve bilmemiz lazım ki uluslararası ilişkilerde duygusallığın yeri yok. Ekonomik ilişkilerimizin kuvvetlenmesi ve güçlenmemiz durumundaTürkiyeye karşı olan lobilerin hiç olmazsa dirençleri kırılacaktır. Bence, ABDnin üst yönetimi Türkiyeyi tanıyor olabilir. Ancak ben Amerikan halkının ve kongresinin Türkiyeyi iyi tanımadığı kanaatindeyim. Kendimizi çok iyi tanıtmak mecburiyetindeyiz. Bunun uzun soluklu bir iş olduğunu bilmek durumundayız. Artık ekonomik boyutta yaklaşıp, Amerikadan borç para isteyen bir ülke değil, ekonomik ilişkilerini güçlendirecek, kuvvetlendirecek ve ticari ilişkileri, uzun süreli kalıcı ilişkileri geliştirmek için uğraşan bir ülke olmalıyız. Sibel Erdem: Daha önceki gezilerde de hep daha fazla ticaret, daha fazla ekonomik işbirliği beklentisiyle gidilmişti Washingtona. Ancak uzun zamana kadar gerçekleştirilemedi. Yine aynı beklentiyle gidiyorsunuz. Ne kadar başarılı olur?
Zafer Çağlayan: Bunlar, bugünden yarına olacak şeyler değil. Çok uzun soluklu, uzun süreli ve sadece bu gezilerle sınırlı kalmaması gereken şeyler. Yani, gittiniz ABDye bir hafta kaldınız, ABD ile ilişkiler geliştirtiniz diye birşey yok. Böyle kolay değil bu işler... Dünyanın en süper devletiyle görüşüyorsun. Dolayısıyla bunlarda gecikilmiş dahi olsa, sürekli olacak, sürekli hale getirecek bir çalışma içinde olmamız lazım. Diğer taraftan, şu anda ABD ile olan ticaretimizde gümrükler açısından bir eksikliğimiz var. Dolayısıyla bir serbest ticaret anlaşması, özel bir ticaret anlaşması, Avrupa Birliği ile öngörüleni çok fazla kenara koymayacak tarzda bir şey yapmak lazım. Artık ülke olarak, bazı küçüklük komplekslerinden kurtulmamız gerek. Türkiye büyük bir ülke, güçlü bir ülke. Türkiye, konumu itibariyle çok güçlü bir ülke. Ekonomisi itibariyle güçlü bir ülke. Ve biz, yapmış olduğumuz yapısal reformlarla çok güzel şeyler yaptık. Yani, sermayeyi, piyasalarımızı açtık, serbestleştirdik. Amerikan yabancı sermayesi için uygun hale getirdik. Ve diğer taraftan eğer bir tavizse, bugün Türkiyenin Amerikaya vermiş olduğu tavizleri, sadece Amerikanın vermiş olduğu yardımlara karşılık çok daha iyi görmesi lazım. Sibel Erdem: Umutlu musunuz? Zafer Çağlayan: Mutlaka umutlu olmak istiyorum. Sibel Güneş: Başbakan, bir mucize beklemeyin demişti, işadamlarına yönelik olarak. Siz bir mucize bekliyor musunuz? Zafer Çağlayan: Ben de mucize bekleyen bir işadamıyım. Gerçekleri bilen bir insanım ama bunların çok sık, çok kalıcı ve bu tip ilişkilerin yapılması, sadece önümüzdeki dönem için yapılacak şeyler değil. Yani, bunları ekilen tohum diye kabul etmek lazım. O tohuma sahip çıkmamız ve onu tam zamanında gömmek lazım ama elbette ki umudumuz var. Ama mucizeye ihtiyacımız var, diye düşünüyorum. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||