 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||
  |
 Sezer Kıbrıs görüşmesinden memnun Ecevit: Kıbrıs'tan gelen haberler sevindirici Papandreu'dan 'uzlaşın' mesajı Denktaş'tan AB'ye sitem Tüm Kıbrıs haberleri |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
|
Mithat Bereket: Sayın Cumhurbaşkanı, herşeyden önce bugün olanlardan memnun musunuz? Yoksa değil misiniz? Rauf Denktaş: Şimdiye kadar bu görüşmelerdeki sıkıntımız neydi? Genel Sekreter’in Temsilcisi, Klerides ile konuşur, ondan sonra benimle konuşur. Ondan sonra ne söylediğimizi taraflar bilmez, ortaya bir şey çıkar. Ne o memnun olur, ne ben memnun olurum. Biz memnun olmadığımızı açıklarız, “Kabul etmeyiz” der demez, Rum tarafı “Kabul ederiz”, der. Böyle bir oyunla vakit geçirildi ve bu tabiatıyla Kıbrıs meselesini Avrupa Birliği’nin müdahalesi nedeniyle bir çıkmaza sürüklendi ve bu çıkmazdan Rumlar, yararlanmak suretiyle Avrupa Birliği’ne bütün Kıbrıs’ı sürükleyip, büyük bir kriz yaratarak, kendi çıkarlarına bir şeyler yapma oyununu oynamaya başladı. Bunu gördükten sonra gerek Klerides’le görüşüp bir uzlaşma mümkün mü, değil mi? anlamak gerekli hale geldi. Ve Klerides’le aynı zamanda Türkiye’nin yasal haklarına sahip çıkma babında blöf yapmadığını, bizim halkımızın da böyle sağa sola kulak vererek çökmek üzeredir, bitmek üzeredir, ama Rumlar Avrupa Birliği’ne girsin de biz de arkalarından sürüklenelim, azınlık olalım gibi bir durumun da olmadığını söylemek suretiyle, gerçekçi bir değerlendirme yapmak istedim. Yararlı oldu. Şimdi yüzyüze görüşeceğiz, gerçekçi bir şekilde görüşeceğiz. Elimizden gelen herşeyi yapıp, meseleyi halletmek yollarını arayacağız. Kapıdan girdikten sonra içeride neler yaptınız? Nasıl konuştunuz? Bir de eski dostsunuz Klerides’le...
R.D: “Girer girmez, kendisine, yıllar geçiyor, gençleşmiyoruz. Sen de pek, gençleşmişe benzemiyorsun” diyerek şakayla başladık. “Doğru söylüyorsun”, dedi, “Sen de gençleşmedin tabii”, dedi. İçeriye girdik, oturduk. Ben, evvela bir an evvel, niçin yüzyüze görüşmek istediğimi kendisine anlattım. Ve ondan sonra yazılı bir açıklamam vardı, onu masaya koydum. Klerides, dedi ki, Sen pozisyonunu koyarsan, ben pozisyonumu koyarsam, yine bir yere varamayacağım. Onun için en iyisi görüşmeyi kabul ediyor musun, mesele o, onun için geldim, ben, dediğimde, tabiatıyla kabul ediyorum, dedi. Görüşelim, dedi. Ama Kıbrıs’ta görüşelim... 10-20 kişiyle, 10 gün, 20 gün okyanusları aşıp görüşmeye gitmenin manası yok.   Klerides ve Denktaş Ocak’ta yeniden görüşecek Kabul etti. Ve bunun üzerine o kısa açıklamayı birlikte dikte ettirdik. Açıkladık. Şimdi 15 Ocak’ta görüşmeye başlayacağız. Benim temennim şu: Hakikaten dıştan müdahale olmasın, bu insanlara, bu cesaretler verilmesin. Kıbrıs’ı alıp, bir yerlere götüremeyeceklerini görsünler. Bizimle eşit şartlarda, eski iki ortak, yeni bir ortaklık kurma yönünde samimiyetle çalışsın. Kıbrıs, ikimizi de yaşatacak kadar büyüktür. Ama tepinip, kavga edecek, kan akıtacak kadar büyük değildir, çok küçüktür. O zaman cezasını kaç yıldır biz de çektik, onlar da çekti. Dolayısıyla geleceğe bakarak bir doğru yolu bulmamız lazım. 1968’den beri Klerides’le görüşüyorsunuz. İyimser miydi? Yani istekli mi gerçekten Rum tarafı ya da Klerides bu defa? R.D: Şimdi istekli olmasa gelmezdi tabii. Belki kendi davalarına yardım olur diye gelmiştir ama samimiydi. İstekliydi, rahattı. O da rahattı ben de rahattım. 15 Ocak... adı kondu. Burada ilginç noktalar var. Bir kere kapsamlı bir anlaşmaya ulaşıncaya kadar yüzyüze görüşmeler devam edecek ve bütün konularda anlaşma sağlanmadan hiçbir şeyde anlaşma sağlanmamış olacak. Ne anlama geliyor? Biraz yorumlar mısınız bunları? R.D: Her defasında görüşmeler başladığında bu iki ilke konur, kabul edilir. Çünkü, mesela konuşurken diyelim ki yargı konusunda anlaştık. Ama diğer konularda anlaşmadık. Efendim yargı konusunda anlaşmıştın, yargı konusu böyle olacak diye kimse iddia edemez. Bütün konularda anlaştığınız takdirde o ayrı ayrı anlaşmaların geçerliliği olur. O, normal bir şeydir, bir acaipliği yoktur. Türk ve Rum taraflarının farklılıkları Siz, iyimser misiniz bundan sonrası için? Yani, bugünkü havayı nasıl yorumlamak gerekir? R.D: Ben, tekrar söylüyorum. Bizim iyimser olabilmemiz, şimdiye kadar Kıbrıs meselesinin halledilmesini engellemiş olan yaklaşımlardan dış dünya vazgeçmelidir. Bunun anlamı taraflara eşit muamele edilmesidir. Birinin diğerinin hükümeti olmadığının idraki içinde olmalıdırlar. Ve eşit muamele esastır. Hak ve adalet bulunacaksa, taraflar birine sen diğerinin sahibisin, o senin kölendir, kulundur, denmez. Bu dendiği sürece, zaten size sahip olmak isteyen taraf, yelkenleri suya indirmez. Dolayısıyla dış dünyanın da yardımcı olarak kolları sıvamış olanların da, özellikle İngilizlerin, bu konuya çok dikkat etmeleri lazım. Dışarıda canlı yayındaydık, gelişinizden önce başladık. Hem sizin, hem Klerides’in hem de Desoto’nun... Orada ben ısrarla şunu söyledim: Herhalde Sayın Denktaş, içeriye girecek ve önce Klerides’e merhaba dedikten sonra şu soruyu soracak, ortak mıyız, azınlık mı? Bu konu geldi mi gündeme? Yani, hala onlar en azından bu tip planlardan bahsedildi mi? Görüşmelerin 33 yılıR.D: Tabiatiyle.... Yani, şeyi yok bunun. Eski bir ortaklıktır. Yeni bir ortaklık kurulacaktır. Bunun bir düşünülecek veya müzakere edilecek yönü yok ki? Klerides ne dedi buna? R.D: Münakaşalara girmedik, böyle şeylere girilmedi. Dediğim gibi biz belgemizi ortaya koyduk. Kısa bir konuşma oldu. Ondan sonra görüşmeye madem ki razıdır, o zaman mesele halledildi. İlginç bir şey var. Genelde, böyle basın açıklamaların girişinde hep klasik cümleler vardır, filanca filancanın görüşünde toplandı ve sonunda şu noktalarda karar kılındı. Yine, öyle bir giriş var ama burada sizin çoktandır kavgasını verdiğiniz bir nokta var, ona çok dikkat ettim. Diyor ki, ‘Rum lideri Klerides ve Türk Lideri Denktaş’... Yani Rum Cumhurbaşkanı, Rum Devlet Başkanı demiyor... Bu, bir başarı değil mi, ne dersiniz? R.D: Görüşmelerde, eskiden beri, kaç yıldır görüşme safhasına geldik mi, ikimizin de unvanı söylenmez. Çünkü kabul etmiyoruz, birimiz diğerinkini... Bazen bizim New York’ta kavga ettiğimiz olur Genel Sekreterlikle. Çünkü programı ‘President Klerides’ ve ‘Lider Denktaş’ diye programa koyduklarında kıyamet koparırız. Bu Butros Gali zamanında iki defa yaptılar bunu, toplantıya girmedim, program değişinceye kadar. Onun için onu artık öğrendiler. Burada önemli bir nokta var. Yani, bundan sonra sizin öncelikleriniz ne olacak? En azından ne tür mesajlar vermek istersiniz?
R.D: Görüşmeye başlayacaksak, bunları şimdiden açıklamanın hiçbir anlamı yok. Hazırlanacağız. İyice hazırlanacağız. Onun için 15’ine teyit ettik. İyi niyetle bu görüşmeye başlayacağız. Atina: Kıbrıs’ta bir yol açıldı Siz, bundan sonrası için bütün bu geldiğiniz 74 ve 74 öncesi süreç... Bütün bu sonu gelmeyen görüşmeler. Bu sefer bir umut var mı? Aslında hepimiz bunu merak ediyoruz, bunu duymak istiyoruz? Yani, yeni bir süreç mi bu, ne dersiniz? R.D: Yeni bir süreçtir, muhakkak yeni bir süreçtir. Önemli bir süreçtir. Belki de bazılarının dediği gibi son tangodur. Ama bunu gayet iyi bir şekilde kullanmamız lazımdır. Heba etmememiz lazım. Bu da iki tarafın samimi bir şekilde konuya eğilmesini, samimi bir şekilde niçin bu duruma geldi sorusuna cevap vermesini ve bundan sonra yapılabilecekleri de gerçekçi bir şekilde inceleyip, karara varmasını gerektirir. İnşallah böyle olur. Mithat Bereket: İnşallah... Sayın Cumhurbaşkanı, çok çok teşekkürler. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |
|||
 İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
