|
![]() ![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Açıklamada, şöyle devam edildi:
“RAPOR, ÖZÜ İTİBARİYLE OLUMLU” İlerleme Raporu’nun, ileriye yönelik daha kapsamlı çalışmaların yürütülmesi bakımından, bazı tartışmalı eleştiriler dışında, özü itibariyle genelde olumlu bulunduğu kaydedilen açıklamada, raporun, bununla birlikte beklentileri tam olarak karşılamadığı bildirildi. Açıklamada, AB’nin, 14-15 Aralık 2001 tarihinde Laeken Zirvesi’nde Türkiye’ye yönelik olarak atacağı somut bazı adımlarla Türkiye’nin başlatmış olduğu çalışmaların hızlandırılmasına büyük katkıda bulunabileceği belirtildi. ANAYASAL DEĞİŞİKLİKLER Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye ile ilgili hazırlanan İlerleme Raporu’nda “Anayasal değişikliklerin gerçekleştirilmesinin Kopenhag katılım kriterlerinin karşılanması açısından önemli bir adımı oluşturduğuna” dikkat çekilmesinin, olumlu ve yapıcı bir gelişme olduğu kaydedildi. “EKSİKLİKLER ORTADAN KALKACAK” Anayasa değişikliklerinin uygulamaya geçirilmesi ve bu uygulamaların alanlarının daha da geliştirilmesi yönünde raporda ortaya konulan beklentilerin, hükümetin ve TBMM’nin mevcut gündemi ile örtüştüğü belirtilen açıklamada, raporda temel hak ve özgürlüklere yönelik olarak işaret edilen bazı eksikliklerin Ulusal Programın tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesiyle ortadan kalkacağının, raporda da yer aldığı belirtildi. Açıklamada, Türkiye’de son dönemlerde meydana gelen dikkate değer gelişmeleri, münferit olayların gölgelememesi gerektiği dile getirildi. “ULUSAL PROGRAM GÖZDEN GEÇİRİLECEK” Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, İlerleme Raporu’nda Ulusal Program ile Katılım Ortaklığı Belgesi’nin tam olarak örtüşmediği bölümüyle ilgili olarak, “Nitekim ülkemizin öncelikleri bağlamında ilk kez hazırlanan Ulusal Programın esasen gözden geçirileceği ve Mart 2002’de yayınlanması öngörülen ikinci program için çalışmaların kısa bir süre sonra başlayacağı bildirilmiştir” denildi. Raporda, Türkiye’deki idari ve adli kapasitenin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunun kaydedildiği belirtilen açıklamada, bu çerçevedeki çalışmaların sürdüğü, personel reformunun da bu ihtiyaca yönelik bir mahiyet arz ettiği belirtildi. “KIBRIS İÇİR DOĞRU TEŞHİS GEREKİYOR” Türkiye’nin, Kıbrıs konusunda, BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde iki tarafça kabul edilebilir ve Ada’daki gerçeklere dayalı kapsamlı bir çözüme ulaşılması yönündeki çabaları desteklemeye devam ettiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: “Türkiye, Kıbrıs Türk tarafının bu yönde sergilediği yapıcı tutum ve katkıları da memnuniyetle karşılamaktadır. Nitekim, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş son olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Klerides’e görüşme çağrısında bulunmuş, ancak bu çağrı Klerides tarafından önce reddedilmiş, bilahare ön koşula bağlanmıştır. Kıbrıs’ta taraflarca eşitlik temelinde kabul edilebilir bir çözüme ulaşılmadan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin hukuk dışı AB üyelik sürecinin ileriye götürülmesi beraberinde olumsuz sonuçlar getirecektir. Bu çerçevede uluslararası camianın Kıbrıs sorununa doğru bir teşhis koymasını beklemekteyiz.” “TARAMA SÜRECİNİN BAŞLAMAMASI OLUMSUZ” Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, tüm adayların kısaca değerlendirildiği ve ileriye yönelik önerilerin yer aldığı Strateji Belgesi’nde, Türkiye’ye tarama sürecinin açılmasının önerilmemesine ilişkin olarak şöyle denildi: “Bu belgenin en olumsuz yönüdür. Bir yıldan fazla sürdürülen alt komite çalışmaları çerçevesinde 16 toplantı yapılmış ve müktesebat incelenmiştir. Ancak daha derinlemesine bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Bunun yolu diğer adaylarla yapıldığı gibi bir tarama sürecinin başlatılmasıdır Birçok AB üyesinin tarama sürecinin başlatılmasını siyasi bir hale getirmesi ve üyelik müzakereleri ile özdeşleştirmeleri talihsiz bir gelişmedir. Tarama ile üyelik müzakereleri arasında yakın bağ bulunduğu yadsınamaz. Ancak tarama sürecine başlanabilmesi için, üyelik müzakerelerine başlamadan önce aranan siyasi kriterlerin yerine getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Türkiye’nin AB üyeliği için daha ayrıntılı bir şekilde hazırlanması yönünde, Komisyonun müktesebata uyum konusunda daha derinleşme önerisi bu açıdan yetersiz ve muğlak olmakla birlikte, olumlu bir biçimde değerlendirilmeye çalışılacaktır. Bu kapsamda, Türkiye’nin AB’ye katılım süreci hakkında Komisyonun yeni bir dönemden söz etmesi müspet bulunmuştur. Gelecek Ortaklık Komitesi toplantısında bu konular etraflıca ele alınacaktır.” | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
|||
![]() |
|||
![]() |
|||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |