| | | | AB Komisyonu Başkanı
Romano Prodi ve Komisyon üyesi Verheugen, Avrupa Parlamentosu’nda birer konuşma yaparak, bugün, aday ülkelere ilişkin olarak açıklanan ilerleme raporları hakkında bilgi verdiler. Türkiye ile daha yoğun bir yakınlaşma stratejisi belirlenebileceğinden söz eden genişlemeden sorumlu AB Komisyonu üyesi Verheugen, tam üyelik müzakerelerinin başlamasından önceki son aşama olan Tarama Süreci’ni de, bugünkü durumda öneremediklerini anlattı.
Kıbrıs Rum kesimi ile tam üyelik müzakerelerinin çok ilerlediğini, AB Komisyonu’nun, “birleşmiş bir Kıbrıs”ı tam üye olarak görmek istediğini söyleyen Verheugen, taraflara bütünleşme çağrısında bulundu.
Verheugen, ekonomik kriterleri, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye hariç, 10 adayın yerine getirdiğini de söyledi ve 2002 yılında kesin kararlar alınacağını, bazı adayların, 2004’de yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce tam üye olabileceklerini söyledi.
‘KIBRIS KRİZ YARATIR’
Avusturyalı Sosyalist parlamenter Hannes Swoboda’nın, “Türkiye, Kuzey Kıbrıs ile bütünleşirse ne olacak?” şeklindeki sorusuna yanıt verirken, “Türkiye Başbakanı Ecevit bir yıldır aynı şeyleri tekrarlıyor. Yeni bir şey yok. Bizim yaklaşımımız da net: Eğer Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm gelmezse, eğer AB üyeleri buna rağmen Kıbrıs’ın tam üyeliğini kararlaştırırlarsa, Türkiye ile AB arasında çok büyük bir kriz yaşanır. O zaman, bu işin içinden nasıl çıkılacağını hiç bilmiyorum” diye konuştu.
Kıbrıs’a ilişkin soruları yanıtlarken, “Varsayımlar üzerine konuşmayı sevmediğini” söyleyen Verheugen, “Tam üyelik müzakerelerinin sonuçlanmasından önce Kıbrıs sorununun çözülmesi için her şeyin yapılmasını istiyoruz. Bu, Türkiye’nin ve adadaki Türk toplumunun da menfaatinedir” dedi
EKONOMİ VE İNSAN HAKLARI ELEŞTİRİSİ
Verheugen, bir başka soru üzerine, Türkiye konusunda pozitif unsurlar olduğunu, Türkiye-AB ilişkilerinin çok iyi gittiğini, yasal ve anayasal reformların olumlu geliştiğini ancak bunların hayata geçirilmesinin önem taşıdığını, Türkiye’nin AB müktesebatına uyumda çok iyi gittiğini söyledikten sonra, ekonomik alanda ilerleme kaydedilmediğini, insan haklarının tatmin edici durumda olmadığını, Kıbrıs konusunda Ankara’dan daha yapıcı bir yaklaşım beklendiğini anlattı.
AGSP TAVRI ‘HAYALKIRICI’
Günter Verheugen, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda da Türkiye’nin tavrının “hayal kırıcı” olduğunu, AB’ye üye olmayı hedefleyen bir adayın bu yaklaşımının kabul edilemez olduğunu söyledi.
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi de, konuşmasında, genişlemeye kesin öncelik verdiklerini, bunun tarihi bir sorumluluk olduğunu, 11 Eylül’ün büyük terör darbsesinin istikrarsızlık, korku ve endişe getirdiğini, genişlemeyle AB’nin, dünyanın en büyük ekonomik gücü olacağını anlattı.
| |
"Türkiye, Kıbrıs ve AGSP'de olumlu tavır göstermeli"
