|
|
27 Ekim Otomotiv Sanayii Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, gelecekle ilgili belirsizlik nedeniyle iç pazarın bitme noktasına geldiğini belirterek, geçen yıl yaşanan çılgın tüketim, yerini çılgın bir durgunluğa bıraktı. Otomobil satışları yüzde 70-80 düştü dedi. Prof. Dr. Tezer, yaptığı açıklamada, son ekonomik krizin diğerlerinden çok farklı boyutta olduğuna dikkati çekerek, Avrupa Birliğine (AB) uyum yasaları ve Anayasa değişikliklerinin önemli ölçüde gerçekleşmesine rağmen, güven ortamının oluşturulamadığını ve hala belirsizliklerin giderilemediğini söyledi. |
Otomotiv sektörünün, belirsizliğe karşı son derece hassas olduğunu, piyasada belirsizlik olduğu sürece kimsenin otomobil ya da yatırım aracı olan kamyon veya otobüs almasının beklenemeyeceğini vurgulayan Tezer, şunları kaydetti: Ortada gelecekle ilgili endişe var. Bu endişe işverende var, yatırımcıda var, çalışanda var. Hepimizde var. Gelecek endişesi olan insan tüketim yapmaz. Bu nedenle geçen yıl yaşanan çılgın tüketim, yerini çılgın bir durgunluğa bıraktı. Otomobil satışları yüzde 70-80 düştü. Geçen yılki ucuz döviz, düşük faiz oranları tüketimi ateşlemişti. Aslında bu yıla dönük talebin bir kısmı 2000 yılında kullanıldığı için bu yıl talepte düşüş bekleniyordu. Ama, kriz talepteki daralmanın boyutlarını tahminlerin ötesine taşıdı. STOK SORUNU Tezer, Kasım krizinin ardından stokların 100 bin rakamına ulaşabilme olasılığının belirmesi üzerine, hükümetten vergi oranlarını düşürmesini talep ettiklerini anımsatarak, bu ayarlamanın 10 ay gecikmeli olarak Ekim ayında yapılabildiğini kaydetti. Bu süreçte, üretimin durma aşamasına geldiğini, bazı otomotiv ana ve yan sanayii kuruluşlarının belli aralıklarla üretimlerine ara verdiğini ve böylece stokların eritilmeye çalışıldığını anlatan Tezer, Bu dönemde nakde ihtiyacı olan herkes inanılmaz indirimler yaptı. Hatta, yılbaşından bu yana fiyatlarda sadece yüzde 30 artış var. Mevcut fiyatlar maliyetin de altında. Kamyonda da otobüsde de otomobilde de böyle. Ancak, talep yine yok diye konuştu. Tezer, bu süreçte bazı hükümet yetkililerinin vergilerin indirileceğine yönelik açıklamalarının da, olası talepleri beklentiye sevk ettiğini ve tüketim yapmaktan vazgeçirdiğini söyledi. İHRACATTAKİ BAŞARI SÜRECEK Mİ? Tezer, yeni projeler sayesinde atılım yapan ihracatta, yüzde 50 oranında artış yaşandığını bildirdi. OYAK Renaultnun başlattığı yeni proje atağını, TOFAŞ-FİATIN sürdürdüğünü ve bu firmaları Ford Otosan ile Toyotanın izlediğini kaydeden Tezer, otobüs üreten Mercedes Benz Türk ile birlikte 2005 yılında ihraç edilecek 500 bin araç ile 8 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmanın hedeflendiğini söyledi. Tezer, bu yıl gerçekleştirilecek 3.5 milyar dolar dolayındaki ihracat ile otomotiv sektörünün, tekstilin ardından ikinci sırada yer alacağını, bu başarının 10-15 yıllık bir çabanın sonucu olduğunu belirtti. Bu ihracat grafiğinin sürdürülebilir olmasının, iç pazar ile dış pazar dengesinin kurulmasına bağlı olduğunu vurgulayan Tezer, şöyle devam etti: Burada bizi korkutan bir olgu var. Otomobil için örnek vereyim, yüzde 80ini ihraç ediyoruz. Bu çok iyi bir şey gibi görünüyor. Ama iç pazarın istikrarsızlığına dayandığı için kötü, riski büyük. İç pazarda güçlü değilseniz dış pazarda fiyat istikrarı sağlayamazsınız. Bu ne demek? Alıcı sizin iç pazar gücünüze bakar. Eğer, iç pazarda sıkıntınız varsa, daralma yaşıyorsanız, ürünlerinizin ihracat değerini alıcı sizinle tartışmaya başlar. Sizi psikolojik baskı altında tutmaya başlarlar. Bu sizde fiyat istikrarı endişesi yaratır. İhracatta, tartışılması gereken, bilinen ama açıklanmayan bir konu bu. İçerdeki istikrar çok önemli, hem devletin bekaası için önemli, hem de ihracatı sürdürülebilir hale getirmek için önemli. Tezer, sektörde Eylül, Ekim ve Kasımın ihracat açısından hareketli aylar olduğuna da değinerek, bu yıl Eylül ayı satışlarının ilk kez Ağustos ayı satışlarının gerisinde kaldığını, Ekim ayı satışlarının da Eylül ayının gerisinde kalacağının beklendiğini kaydetti. 2000 YILI ARANACAK Prof. Dr. Tezer, gelecek yıl için umutlu olmaktan başka çare olmadığını, otomotiv sektörünün geleceğinin ise makro ekonomik dengelerin düzelmesine bağlı olduğunu söyledi. Bunun için konjonktürel dış faktörler, Türkiyenin ödemeler dengesi, bütçe açıkları ve vergiler konusunda ilerleme kaydedilmesi gerektiğine işaret eden Tezer, bütün bu konularda iyileşme sağlansa dahi, insanların temel ihtiyaçları olduğu halde, elde edemedikleri ve vazgeçtikleri eğitim, sağlık, giyim hatta gıda gibi yaşamsal ihtiyaçlarını gidermeleri gerektiğini kaydetti. Tezer, bu yılın uluslararası piyasaların daraldığı ve ABDdeki saldırılarla birlikte içte ve dışta sorunların daha da derinleştiği bir yıl olduğuna dikkati çekerek, Sektörün, 2000 yılındaki hareketliliği yakalaması çok zor dedi. Ercan Tezer, hükümetin radikal tedbirler konusunda ABDden ders alması gerektiğini, vergi ve faiz oranlarındaki indirim ile kamuoyuna güven telkin edildiğini de dile getirerek, Türkiyede ise vergi o kadar kutsal, o kadar dokunulmazki; anayasa değişir, bizim otomotiv vergileri değişmez ifadesini kullandı. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||