| | | | Bu kampanyalarla stokların sonuna gelindiğini ifade eden Çimen, bundan sonra otomotivde satış fiyatlarının gerçeği yansıtacağını kaydetti. Otomotiv fiyatlarında artış olacağına dikkati çeken Çimen, “Artık hiç bir firma ürününü ziyan etmeyecek. Stoklar bitmek üzere, hepimiz gerçek fiyatlarla mal satacağız” dedi.
Otomotivde iç piyasayı canlandırmaya dönük hükümetin önlem almasını beklediklerini dile getiren Çimen, sektörde piyasanın hala yüzde 53’ünün ithalata dayalı olduğunu dile getirdi. Cenk Çimen, döviz kurundaki artışın da, doğrudan bu gruptaki araçların fiyatını yükselteceğini anlattı.
 Otomotiv fabrikaları üretim fakiri
Firmaların fiyat artışlarına paralel, satışları destekleyecek kampanyaları da geliştireceklerini belirten Çimen, şöyle konuştu:
“Sektörde her firmanın kendi hedeflediği bir pazar var. Fiyat artışlarından sonra da firmalar, pazarın oluşmasını gördükten sonra buna uygun destek kampanyaları yapacak. Bu döneme kadar otomobilcilerin tamamı zarar etti. Sektör, stokları eritmek için yine bu dönemde sektörün kullandığı toplam üretim kapasitesini yüzde 19 seviyesine düşürdü. Tüm bunlar, stokları değerlendirmek ve bunları nakde dönüştürmek içindi. Şimdi gerçek fiyatlandırma olacak.”
İHRACAT AĞIRLIKLI ÇALIŞMA
Çimen bu arada, ABD’deki terörist saldırılar sonrası bu ülkede büyük bir resesyon (durgunluk) görüldüğünü ve bunun Türk otomotiv sektörünün en büyük ihraç pazarı olan Batı Avrupa ülkelerine de yansıdığına işaret etti.
İç piyasanın fiyat artışlarıyla daha da daralacağını tahmin ettiklerini ifade eden Çimen, dış piyasalardaki resesyona rağmen ihracatı zorlayacaklarını açıkladı.
Sektörün önümüzdeki dönemde ihracat ağırlıklı çalışacağını belirten Çimen, “Türk ekonomisindeki daralmanın en hissedilir boyutta yaşandığı yılın ilk 9 ayında da sektör ihracata ağırlık vermişti. Bu dönemde sektör 149 bin adet taşıt ihracatı yaptı. Ancak bundan sonraki süreçte iç piyasa da dış piyasa da zor olacak” dedi.
Çimen, hiçbir sektörün sadece ihracat ayağıyla yaşamasının mümkün olmayacağını, sanayi üretiminin üç bacaklı olduğunu, iki bacağının iç piyasadan destek alması gerektiğini söyledi.
Türk otomotiv sektörünün, uzun dönemdir pazarın canlandırılması adına hükümetten talepleri olduğunu ve bu taleplere ek taşıt alım vergisinde yapılan düzenlemeyle gecikmeli olarak kısmi önlem alındığını ifade eden Çimen, şöyle devam etti:
“Türkiye çok uzun dönmedir kriz içinde olmasına rağmen sektörde ek taşıt alım vergisi dışında bir önleme gidilmedi. Hükümet Eylül ayında ek taşıt alım vergisinde yaptığı indirimle gecikmeli olarak önlem almaya çalıştı. Sektörün 1989’da otomobil pazarı 141 bin adet olmuştu. Bu yılın sonunda ise bu rakam 120 bin adette kalacak. Rakamlara bakıldığında sektör 12 yıl geriye gitti.”
Çimen, Eylül ayında toplam 12 bin 679 aracın satıldığını, bu sayının geçen yılın aynı döneminde 63 bin 916 olduğunu, sadece eylül ayında sektör satışlarının yüzde 71 daraldığını kaydederek, “Ülkede inanılmaz bir resesyon var. Sektör olarak önümüzü göremiyoruz, gelecek 6 ayı dahi tahmin etmekte zorlanıyoruz. Önlemler almaya çalışıyoruz ama aldığımız önlemin yaptığımız uygulamaların hiç bir anlamı yok” diye konuştu.
VERGİ ORANLARI AŞAĞI ÇEKİLSİN
Bir otomobilin satış fiyatının yüzde 52’sinin vergi ve fonlardan oluştuğunu, AB ülkelerinde ise bu oranın yüzde 20 seviyelerinde kaldığını anlatan Çimen, tüm alanlarda vergi reformuna gidilmesi gerektiğini savunurken şunları kaydetti:
“Vergi oranları aşağı çekilirse hem kamu maliyesine önemli gelir olur hem de piyasalar canlanır. Vergi oranları yarı yarıya aşağı çekilmeli. Sektörün çıkışı bununla olabilir. Yoksa milyon dolarla kurulan üretim tesislerini çok zor günler bekliyor. Ülkenin kazancı olan tesisler heba olur.” | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
İkinci el otoya bakan yok