 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Volkan Eren, düzenlediği basın toplantısında, otomotivin dünya ekonomisi ve endüstrisi için lokomotif sektörlerden biri olduğunu ve bu yüzden, uzun dönemli bir projeksiyon içinde analiz edilmesi, günlük, konjonktürel yaklaşımlar yerine, geniş bir vizyon altında irdelenmesi gerektiğini vurguladı. ÜRETİCİLER ÇEKİLİYOR 1998 yılında 46 üretici firma faaliyet gösterirken, 2000’de sayının 38’e indiğini anlatan Eren, geçen yıl dünyada toplam 60 milyon araç üretildiğini, bunun yüzde 75’inin de en büyük 10 firma tarafından yapıldığını bildirdi. Eren, bu rakamın 5 yıl içinde yüzde 85-90’lara ulaşmasının ve 5-6 büyük global oyuncunun kalmasının beklendiğini söyledi. Üreticileri birleşmeye iten nedenlerin başında üretim kapasitesi fazlalığı olduğunu dile getiren Volkan Eren, tüm bu gelişmelere rağmen, global otomotiv sektörünün ilk 9 ayda bir düşüş içinde olduğuna dikkat çekti. 9 ayda ABD’de binek araç pazarının yüzde 7 düştüğünü, yılın ilk yarısında da Avrupa’daki otomotiv pazarının yüzde 2 daraldığını belirten Eren, 11 Eylül saldırısı ile artan daralma sürecinde, sektörde birleşme ve satın almaların artarak devam etmesinin beklenmesi gerektiğini anlattı. PİYASALARDA GÜVENSİZLİK PROBLEMİ VAR Türkiye otomobil pazarının inişli çıkışlı bir trend izlemesine karşılık, uzun dönemde büyük bir potansiyele sahip bulunduğunu vurgulayan Eren, ancak yaşanan krizle alım gücünün zayıfladığını ve pazarın yüzde 70 daraldığını hatırlattı. “Piyasalarda şu an bir güvensizlik problemi var” diyen Eren, şunları söyledi: “2001 ve 2002 yılı otomotiv pazarı ABD’ye yapılan terörist saldırı sonrasında ABD’nin verdiği tepkinin boyut ve sınırlarına ve bunun Türkiye’ye olan etkilerine göre şekillenecek. 2001 yılı otomobil pazarının iyimser bir tahminle 125 bin civarında olacağını bekliyoruz. 2002 yılında ise pazarın 2001 seviyelerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.” Eren, Türk otomotiv sektörünün içinde bulunduğu durumdan kurtulması için gereken iki temel çıkış yolunun, iç talebi artırıcı vergi indirimleri ile endüstrinin ihracata yönelmesi olduğunu vurguladı. Sektörde iç talebi canlandırmak için vergi reformunun gerekli olduğunu dile getiren Volkan Eren, yüzde 6’lık Ek Taşıt Alım Vergisi indiriminin pazara yeni bir nefes, soluk kazandıracağını, ancak sektörün daha uzun soluklu, yapısal bir vergi reformuna ihtiyaç bulunduğu anlattı. Eren, bu konuda sektör olarak çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Eren, mevcut pazar koşulları ve ithalatın yüksek payı gözününde tutulduğunda, Adapazarı üretim tesislerinin, Toyota Motor Corporation’ın global zinciri içinde bir üretim ve ihracat üssü haline getirilmesinin, model bazında üretimin yükseltilmesi, yerlileştirilme oranının artırılarak, maliyetlerin azaltılması gerekliliğini ortaya çıkardığını söyledi. SABANCI’NIN STRATEJİSİ Volkan Eren, faaliyet alanlarında dünya ve Türkiye gelişmelerini çok yakından izleyen Sabancı Holding’in, bazı iş kollarından çıkıp, katma değeri ve Sabancı katkısının yüksek olduğu yeni iş alanlarına girme konusunu sürekli olarak gündeminde tutan bir davranış ve strateji içinde olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi: “Bu görüş ve stratejiden hareketle Sabancı Holding Toyotasa üretim tesislerindeki hisselerini Toyota Motor Corporation’a devretmiştir. Bu devir işlemi, Ekim 2000’de başlayan yeniden yapılanma sürecinin bir sonucudur ve yaşanan krizle irtibatlı olmayıp, Sabancı stratejileri ve ülke çıkarları gözönünde tutularak alınmış ve uygulanmış bir karardır.” YILDA 100 BİN OTO İHRAÇ EDİLECEK Eren, Toyota Adapazarı tesislerinin, en ileri teknolojiyi kullanarak, ilave model yatırımlarıyla, Türk tüketicisine üstün kaliteli ve ekonomik ürünler sunmaya devam ederken, Avrupa’ya yılda 100 bin adet otomobil ihraç edeceğini, yan sanayi ile birlikte ekonomiye istihdam, döviz girdiği gibi ciddi katkılarda bulunacağını da vurguladı. Ayrıca, Sabancı Holding’in yüzde 65 hisseye sahip olduğu Toyotasa Toyota Sabancı Pazarlama ve Satış A.Ş.’nin Adapazarı ve dünyadaki diğer Toyota tesislerinde üretilen araçların satış, servis ve yedek parça dağıtım ve pazarlamasını sürdüreceğini anlatan Eren, yeni pazarlama stratejileri ve modellerle birlikte pazar paylarını 3 yıl içinde ikiye katlamayı hedeflediklerini açıkladı. Volkan Eren, 2002’deki pazar payı hedeflerinin yüzde 7, orta vadede ise yüzde 10 olduğunu belirterek, bunda, üretilecek yeni Corolla’nın sedan, 5 kapı hatchback, station ve çok amaçlı MPV modelleri ile Fransa’dan getirilecek Yaris ve türevlerinin büyük katkısı olacağını bildirdi. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Aybar: Otomotivde 2002 kritik yıl
