|
Derviş: Toplum suçlama psikozunda Öztrak: Yabancı sermayede hedef 6 milyar dolar Çolakoğlu: Sorun tamamen siyasi TÜSİAD: Yolsuzluk zirveye çıktı |
|||
Raporda, yatırımcılarla yapılan görüşmelerde, yatırımcıların resmi görevlilerle aralarını iyi tutma ve süreci hızlandırma amacı ile yapılan gayri kanuni ödemeleri, Hediye ve bağış şeklinde nitelendirmeyi tercih ettiklerinin de açık olarak tespit edildiği vurgulandı. RÜŞVET TARİFESİ İş takipçilerinin ve uzman danışmanların kullanılmasının ve bu tür ödemeleri doğrudan kamu görevlilerine yapma yerine, maaş ve ücretle resmileştirmenin, yatırımcılar açısında bir tampon görevi gördüğü ifade edildi. Raporda, yatırımcıların yüzde 55inin kamu görevlilerine doğrudan verilen rüşvetin tipik olarak toplam gelirin yüzde 1inin altında kaldığını iddia ettikleri, yüzde 25inin yapılan gayri resmi ödemelerin toplam gelirin yüzde 1i ile 25i arasında bir oranda olduğunu belirttikleri kaydedildi. Raporda, yatırımcıların idari yapıda yaşadıkları sorunlarda ortak temeller başlığında şu görüşlere yer verildi: Türkiye karmaşık ve dolambaçlı bir bürokrasi ile tanınmaktadır. Yatırımcıların karşılaştığı sorunların çoğu bütün olarak idari sistemi içinde ortak sorundur. Türkiyede yatırımların önündeki idari engellerle ilgili olarak 4 ana konu neden olarak ortaya çıkmaktadır. İdari prosedürün çoğu hatalı olarak yatırımcıların aşırı kontrolü üzerine odaklanmıştır. Egemen olan zihniyet özel sektör yatırımcısına işinde yardımcı olmak yerine idari kontrol ve güvensizliktir. Bakanlıklar arasında, içinde ve merkezi idare ile yerel idareler arasında eşgüdüm eksikliği, çoğu zaman mantıksız bir biçimde birbirleriyle aynı olan kurumsal yapılar ve resmi yetkiler, yatırımcılar arasında kim ne yapıyor ve kim neden sorumlu? şeklinde kafa karışıklığına yol açmaktadır. Türkiye karmaşık, biri diğerini tutmayan sık sık değişen ve şeffaf olmayan kanunlar, düzenlemeler ve idari prosedürler çokluğundan muzdariptir. Kamu kurumlarının düzenleyici politikalarının karmaşıklığı ve şeffaf olmayışı yatırımcıların idari sistem içinde karşılaştıkları en önemli sorunlarından biridir. BELİRSİZLİK YÜK YARATIYOR Yatırımcıların yüzde 92sinin hükümetin yasal süreçle ilgili politikalarının karmaşıklığının ve şeffaf olmamasının, yatırımlar açısından önemli bir engel oluşturduğunu ifade ettikleri belirtilen raporda, ortaya çıkan belirsizliğin Türkiyedeki doğrudan yabancı sermaye üzerinde yüzde 36 oranında gizli bir ek vergi yaratılarak hayli ağır ve negatif etkilere yol açtığı kaydediliyor. Raporda, bu belirsizliğin Türkiyede maliyetinin, yıllık 1 milyar 822 milyon dolar civarında doğrudan yabancı sermaye kaybına yol açtığı bildirildi. 1995-2000 yılları arasında Türkiyeye gelen net doğrudan yabancı sermaye ortalamasının yıllık 767 milyon dolar civarında seyrettiği ifade edilen raporda, bu rakam Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 0.4üne karşılık geldiği, bu yüzde ile Türkiyenin gelişmekte olan ve geçiş sürecindeki 91 ülke arasında 81. sırada yer aldığı kaydedildi. 1990lı yıllarda küreselleşme sayesinde dolaşan doğrudan yabancı sermayenin, dünya çapında 12 kat artarken, Türkiyeye gelen net yabancı sermaye oranının 1980lerdeki seviyesinde çakılı kaldığı da raporda vurgulandı. Ayrıca, 2000 yılında Türk şirketlerinin yurtdışında 1 milyar dolarlık yatırım yaptıkları da bildirildi. Türkiyenin tercih edilen bir yatırım yeri olmadığına dikkat çekilen raporda, geçmişte makro ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların, özelleştirme ve diğer anahtar reformların yavaş ilerlemesi, yüksek maliyetli ve karmaşık vergi sisteminin, Türkiyenin elverişsiz yatırım ortamı imajı oluşturmasına katkıda bulunduğu kaydedildi. Türkiyenin işletmelerin etkin çalışmasını kolaylaştırmak hariç, her şeyi yapan karışık ve dolambaçlı bürokrasi ile de tanındığı vurgulandı. YOLSUZLUK İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALI Raporda, yolsuzluk ve usulsuzlüklerle mücadele için somut adımlar atılması ve yolsuzlukluk ve usulsüzlüklerin bildirileceği bir ihbar hattı bulunması gerektiğine dikkat çekildi. Raporda, doğrudan yabancı sermayenin teşvik edilmesine yönelik önerilere de yer verilirken, pazar koşullarını yansıtacak mekanizmaların yapılması gerektiği ifade edildi. Uluslararası muhasebe standartları, enflasyonun vergi ödemeleri ve iadeleri üzerindeki etkisinin azaltılmalı, kritik örnek olaylar ile yasa ve yönetmeliklerin genel maddelerini yorumlayarak bu yorumlara ilişkin resmi kanaatleri yayınlamak ve böylece işlevsel ve temyiz mekanizması yaratarak vergi mevzuatının şeffaflığı arttırılmalı. Vergi idareleri için daha hızlı bir mekanizma yaratılmalı. Yatırım teşvik vergileri kaldırılmalı ve tüm mali teşvikler vergi sistemi içinde otomatik hale getirilmeli. KDV ve gümrük vergi iadeleri sürecini hızlandırmak amacıyla detaylı bir biçimde gözden geçirilmeli, dahilde işleme rejimi kolaylaştırılmalı ve fiktif antrepo rejiminin etkinliği arttırılmalı. İÇ DENETİME AĞIRLIK VERİLMELİ Yolsuzluk ve yolsuzlukla mücadele için somut adımlar atılması gerektiği vurgulanan raporda, gümrük mevzuatına riayet edilmesine zorlanması için çalışanlara yönelik etik kodların yayınlanması, usulsüzlük iddialarını soruşturacak etkin bir iç denetim birimi oluşturulması gibi öneriler yer aldı. Önerilerden bazıları şöyle sıralandı: Yolsuzluk ve usulsüzlüklerin bildirileceği bir ihbar hattı kurulmalı. Şeffaflığı arttırmak ve mevzuatın yükümlülüklerine gönüllü olarak riayet edilmesini teşvik etmek için kamu duyarlılığını yükseltme programı uygulanmalı. Gümrük ve kaçakçılık kanunlarının zorlayıcı hükümlerinde komisyoncu lisans yönetmeliklerinde gerekli değişiklikler yapılarak gümrük mevzuatı güçlendirilmeli. Tüm gümrük ofisleri sınır tesisleri iyileştirilmeli ve kapsamlı altyapı planı hazırlanmalı. Tüm kurumlarda kurum içi performans mekanizmaları oluşturulmalı. Fikri mülkiye haklarının korunmasıyla ilgili takip kuvvetleri oluşturulmalı ve korsan ürünlerin takibi ve yasal müeyyideleri işletilmeli. Taklit ürün problemlerinin çözümüne ilişkin önerileri alma için özel sektörle temasa geçilmeli. Kısa bir süre için çalıştırılacak yabancı personel için çalışma izinleri sadeleştirilmeli. Gereksiz idari aşamalar kaldırılmalı. Yabancı sermaye genel müdürlüğünün yabancı yatırım izin alma belgesi, sanayi ve ticaret bakanlığının onayı, sanayi odası kapasite raporu merkezden eşgüdümlü tescil sistemi kurulmalı ve diğer bakanlıklar ve kamuya açık elektronik veri tabanı hazırlanmalı. Çakışan yetki ve izinler kaldırılmalı, talepler sadeleştirilmeli. Proje onayları sistemi mümkün olduğu ölçüde merkezileştirilmeli. Özel sektör yatırımcıları devlet arsası tahsisi süreci iyileştirilmeli. Sanayi bölgeleri daha da geliştirilmeli. Özel sektörün katılımı teşvik edilmeli. Arsa üretimi için stratejik planlama güçlendirilmeli. Tesis kurma izni ve çevre koruma ile ilgili iki kanun uyumlandırılacak süreç kolaylaştırılmalı. İnşaat izni süreci kolaylaştırılmalı. Öte yandan, toplantıda raporun geneline ilişkin görüşmelerin ardından çalışma grupları oluşturulacak. Grup raporları hazırlanarak diğer gruplarla paylaşılacak. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||