Home page
Haber Menüsü


TÜSİAD: Yolsuzluk zirveye çıktı
TÜSİAD Başkanı Özilhan, yolsuzluğun hiçbir dönemde bugünkü gibi devlete, hükümete olan güveni tümüyle yok eden, vatandaşı siyaset kurumunu lanetlemeye sevk eden boyutlara ulaşmadığını belirtti.
İstanbul
AA
7 Eylül— Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, bu ihale sistemi, kamu kurumlarının bu içe kapanık, şeffaflıktan uzak yapısı devam ettiği sürece, devletler ve hükümetlerin itibarı iyice iki paralık olacağını belirtti.

   
 
       
   
MSNBC News Devlet internet teknolojisinde 'yaya'
MSNBC News Türkiye e-Devlet'te emekliyor
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  TÜSİAD ve Cisco Systems tarafından düzenlenen E-Devlet forumunda konuşan Özilhan,kamu ihalelerinde yolsuzluk suçlamalarına işaret ederek, “Yolsuzluklar hiçbir dönemde, bugünkü gibi devlete, hükümete güveni tümüyle yok eden, vatandaşı siyaset kurumunu lanetlemeye sevk eden boyutlara ulaşmamıştı” dedi.
       Özilhan, hükümetin bugüne kadar ne yaptıysa kamuoyu baskısıyla yaptığını öne sürerek, “Kamuoyu baskısı olmasa bu hükümetin, koalisyon hükümeti olmasından dolayı yolsuzlukla mücadeleye, mali reformlara, ne arzusu ne de takati vardır” dedi.
       
ZİHNİYET KÖKÜNDEN DEĞİŞMELİ
“Yolsuzluklar hiçbir dönemde, bugünkü gibi devlete, hükümete güveni tümüyle yok eden, vatandaşı siyaset kurumunu lanetlemeye sevk eden boyutlara ulaşmamıştı.”
TUNCAY ÖZILHAN
       Tuncay Özilhan, kamu hizmetlerinde devlet-vatandaş ilişkilerinde bilgi teknolojilerini yaygın biçimde kullanmak, egemen zihniyeti kökünden değiştirip kamu yönetimini tepeden tırnağa tekrar örgütlemenin, Türkiye için sanıldığından çok daha acil bir mesele olduğunu söyledi.
       Özilhan, “Bu aciliyeti, bir yanıyla dünyadaki hızlı değişim ve bizim gelişmiş ülkeler arasına katılma yarışından kopma sınırında bulunmamız yaratıyor. Diğer yanıyla ise, gücümüz tükenmeden içinde bulunduğumuz kriz ortamından çıkma zorunluluğu bizi bu aciliyeti gündeme getirmeye itiyor” şeklinde konuştu.
       Türkiye’de bilgi teknolojileriyle ilgli konuların uzun süre geleceğe hazırlanmak anlayışı çerçevesinde tartışıldığını belirten Özilhan, oysa e-devlet, e-eğitim, e-sağlık ve benzeri birçok alana ilişkin çalışmaların, aslında bugünün sorunlarına çözüm üretme kapasitesine sahip olduğunu, tüm bu alanlardaki çalışmaların, ancak ve ancak bugünün sorunlarının aşılmasına katkıda bulunabildiği ölçüde geleceği kurmamıza yardımcı olabileceğni kaydetti.
       Güncel bir örnekle konuya açıklık getirmek istediğini ifade eden Tuncay Özilhan, şunları kaydetti:
        “Önceki gün hükümetin bir bakanı daha istifa etmek zorunda kaldı. Aynı hükümette ikinci kez, bir bakanın yolsuzluk suçlamaları dolayısıyla istifa etmek zorunda olduğunu görüyoruz. Hangi bakanlıklar bunlar? Biri Enerji Bakanlığı, diğeri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı. Bu iki bakanlığın bir ortak özelliği var. Her ikisi de çok büyük çaplı devlet ihalelerini yönetiyor. Türkiye’de kamu ihalelerinde nüfuz suistimali, partizanlık, rüşvet ve yolsuzluk ilk kez karşımıza çıkan hadiseler değil. Bunlar geçmişte de vardı. Ancak hastalık hiçbir dönemde bugünkü gibi tüm uzuvları sarmamıştı. Yapanlar, yaptıranlar ve onları koruyanlar hiç bu kadar geniş bir cephe oluşturmamıştı. Yolsuzluklar hiç bir dönemde, bugünkü gibi devlete, hükümete olan güveni tümüyle yok eden vatandaşı, siyaset kurumunu lanetlemeye sevk eden boyutlara ulaşmamıştı.”
       
KAMUDA ŞEFFAFLIĞA ZERRE KADAR YER YOK
“Hükümet bugüne kadar ne yaptıysa, kamuoyu baskısıyla yaptı. Kamuoyu baskısı olmasa bu hükümetin, koalisyon hükümeti olmasından dolayı yolsuzlukla mücadeleye, mali reformlara, ne arzusu ne de takati vardır.”

       Türkiye’de yaşananların yapısal nedenlerine de değinen Özilhan, kamu kurum ve kuruluşların, bürokrasi ve siyasi otoritenin bugün geçmişte hiç olmadığı kadar denetimden uzak bir biçimde faaliyet gösterdiğini, kamu yönetiminde şeffaflığa zerre kadar yer olmadığını savundu.
       Tuncay Özilhan, yargı sisteminin ise caydırıcı bir hız ve etkinlikte çalışmadığını, yaşananlardan ders alınmadığını, kalıcı önlemlere başvurulmadığını ifade ederek, “Bütün bu yaşananlardan sonra düşünülen tek önlem, ihale yasasının değiştirilmesidir. Onu da AB’nin zoruyla yapıyoruz. Bunu küçümsemiyorum. Layıkıyla yapılırsa, yasa değişikliği önemli bir adım olacaktır. Ama gayet açıktır ki son derece yetersiz kalacak” diye konuştu.
       Özilhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
       “Bilişim ve iletişim teknolojilerinden yararlanarak tüm vatandaşların denetimine açık şeffaf bir yapı kurulmadığı sürece, yine teknolojik imkanlar kullanılarak yargı sistemi etkinleştirilmediği sürece yalnızca yasa değişikliği ile mevcut sistemde köklü bir değişim yaratmak mümkün olmayacaktır. Şundan emin olunuz, bu ihale sistemi, kamu kurumlarının bu içe kapanık, şeffaflıktan uzak yapısı devam ettiği sürece, devletler ve hükümetlerin itibarı iyice iki paralık olacaktır. Türkiye her yeni altyapı projesine, gereğinin en az iki katı kaynak ayırmak zorunda kalacak. Türkiye’ye yabancı sermaye çekmek iyice zorlaşacak.”
       
YOLSUZLUKLAR ÜLKEYE ZARAR VERİYOR
“Önceki gün hükümetin bir bakanı daha istifa etmek zorunda kaldı. Aynı hükümette ikinci kez, bir bakanın yolsuzluk suçlamaları dolayısıyla istifa etmek zorunda olduğunu görüyoruz. Hangi bakanlıklar bunlar? Biri Enerji Bakanlığı, diğeri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı. Bu iki bakanlığın bir ortak özelliği var. Her ikisi de çok büyük çaplı devlet ihalelerini yönetiyor.”

       İçerde ve dışarda güven ortamına, yeni kaynaklara, doğrudan yabancı sermaye yatırımına en çok ihtiyaç duyulduğu dönemde, yılan hikayesine döndürülen ve soruşturmaları çoğunlukla kamu vicdanını tatmin etmeyecek biçimde sonuçlanan yolsuzlukların, ülkeye verdiği büyük zararı görmemek için “kör” olmak gerektiğini vurgulayan Özilhan, güçlü ekonomiye geçiş programının ana hedeflerinden birinin iç borç gereksinimini kalıcı olarak azaltmak olduğunu, bunun da tek başına kamuda kemer sıkmayla sağlanamayacağının ortada olduğunu belirtti.
       Özilhan, yapılması gerekenin, “kamu kesiminin hızlı ve köklü bir şekilde yeniden yapılandırılması, devletin küçültülerek etkili ve verimli hale getirilmesi ile kapsamlı bir personel reformu hazırlanıp ilan edilmesi” olduğunu kaydetti.
       
YEREL YÖNETİMLER YOLSUZLUKLARIN KAYNAĞI
       Konsolide bütçenin etkin biçimde denetlenmesi, kamu muhasebesinin baştan sona yenilenmesi zorunluluğu olduğuna da değinen Özilhan, şöyle konuştu:
       “Kamu yönetimi reformu denince çoğunlukla merkezi yönetim düşünülür. Oysa İl Özel İdaresi, belediyesi ve köyüyle 38 bini aşkın ayrı birimde örgütlenmiş bir yerel yönetim ağımız var. Sadece belediyelerde 350 bin kişi çalışıyor. Yerel yönetimlere bağlı binin üzerinde şirket, 50’nin üzerinde vakıf, bilinmeyen sayıda döner sermaye ve fon bulunuyor. Bu mekanizmanın şeffaflıktan, halkın ve kamu kurumlarının etkin denetiminden uzak faaliyet göstermesi yerel yönetimleri de israfın, suistimalin, yolsuzlukların önemli kaynaklarından biri haline getiriyor.”
       
E-DEVLET PERSPEKTİFİ ACİLEN YERLEŞMELİ
       “Merkezi ve yerel düzeyde sürekli kanama halindeki kamu yönetimini yeniden düzenlemeden, Türkiye ekonomisini krizler üreten bir yapıdan çıkarmak asla mümkün olmayacaktır” diyen Tuncay Özilhan, bu yeniden yapılandırma çalışmasına acilen girişilmediği, bu çalışmaların odağına daha bugünden e-devlet perspektifi yerleştirilmediği takdirde sistemin sürekli kriz üreten yapısının değiştirilemeyeceğini ifade etti.
       Özilhan, en kötüsünün de, reform süsü verilmiş bir kaç yarım yamalak önlemle bu meseleyi geçiştirmenin reform çalışmasını daha fazla zaman, kaynak ve emek israfıyla öldürmek olacağını belirtti.
       Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, maliye ve hatta asayiş gibi konuların, kamu yönetiminin bir zihniyet devrimi içerisinde tepeden tırnağa yenilenmesine girişilirse bu alanların da önünün açılacağını kaydeden Özilhan, çözümün, bilişim teknolojilerinin yarattığı yeni dünyanın bakış açısını kullanan şeffaf, katılımcı bir yönetim anlayışında yattığını vurguladı.
       
DEVLETİN HİZMET KAPASİTESİNİ YÜKSELTMEK
“İçerde ve dışarda güven ortamına, yeni kaynaklara, doğrudan yabancı sermaye yatırımına en çok ihtiyaç duyulduğu dönemde, yılan hikayesine döndürülen ve soruşturmaları çoğunlukla kamu vicdanını tatmin etmeyecek biçimde sonuçlanan yolsuzlukların, ülkeye verdiği büyük zararı görmemek için “kör” olmak gerekir.”

        Özilhan, e-devlet anlayışının, devletin hizmet kalitesini yükseltmek, standartizasyon ve tasarruf sağlamak, kamu kuruluşlarının vatandaşa 7 gün 24 saat hizmet vermelerini, kolay ve hızlı erişilebilir olmalarını sağlamak, bürokrasiyi ve kağıtla yapılan işlemleri kontrol altına almak ve en önemlisi şeffaflığı ve katılımı sağlamak gibi hayati unsurları içinde barındırdığını vurguladı.
       E-devlet’in gerçekleştirilmesinin yalnızca devlete ve hükümetlere bırakılamayacak kadar ciddi ve acil, kamu kesimini dışlayarak gerçekleştirilemeyecek kadar karmaşık olduğunu belirten Özilhan, hükümette kapsamlı bir kamu reformu programının gerçekleştirilmesi için gerekli siyasi irade bulunmadığını, ancak çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında sürmekte olan son derece önemli projeler bulunduğunu söyledi.
       
KAMUOYU BASKISINI YÜKSELTELİM
       Bu ikili yapılara bakıldığında, çok yönlü bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunun ortaya çıktığını kaydeden Özilhan, “Harekete geçirilebilecek tüm unsurlar ile ve dört bir yandan devleti, hükümetleri, kamu kuruluşlarını yeniden yapılandırmaya zorlamak ve bunu gerçekleştirirken özel sektörden ve sivil toplumdan azami katkıyı mobilize etmek mecburiyetindeyiz” dedi. Özilhan, devamla şunları söyledi:
       “Özel olarak işbaşındaki hükümet açısından meseleye yaklaşacak olursak, bu hükümetin bugüne kadar ne yaptıysa kamuoyu baskısıyla yaptığını hatırlamak zorundayız. Kamuoyu baskısı olmasa bu hükümetin koalisyon hükümeti olmasından dolayı yolsuzlukla mücadeleye, mali reformlara, ne arzusu ne de takati vardır. Öyle olmasa, ekonominin yüzde 11’i aşan oranda küçülmesi, hükümete, reel sektörün tümüyle sahadan silinmesini önlemek için asgari bir eylem planını yürürlüğe koyma iradesini yaratmış olurdu. Bu nedenle, devletin yeniden yapılanması ve Türkiye’nin e-devlet yolunda yürümesi konusunda da ilk aksiyonun hükümetten geleceğini ummayalım. Bu konularda, kamuoyu baskını yükselterek sonuç almaya çalışalım”
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları