Home page
Haber Menüsü


6 Nisan haftasının kitapları  
Haftanın kitapları, Can Yayınları’ndan aynı anda çıkan Mehmet Altan yapıtları ile İletişim Yayınları’nca yayımlanan ‘Kadınlar Dile Düşünce’ ve Tarık Buğra serisinden ‘Yağmur Beklerken’.  
   
 
 
   
NTV-MSNBC
 
    6 Nisan 2004 —  ‘Yaşamlar kimseye örnek olamazlar; bunu yalnızca öyküler yapabilir.’ [Carolyn G. Heilbrun]  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       
MEHMET ALTAN’IN KİTAPLARI
       Can Yayınları, Mehmet Altan’ın üç kitabını birden yayımladı: ‘Ertelenmiş Hayatları Geri Verin’, ‘Kırık Düşler Ülkesi’ ve ‘Hiçbir Şey Değişmiyorsa’ ...
       Mehmet Altan’ın bu kitapları, aynı zamanda ülkemiz yazını için yeni bir uygulama: Altan, 1991 yazılarını toplayan ‘Hiçbir Şey Değişmiyorsa’yı 2001 yılında yayımlayarak, on yıl önce yaşananları hatırlatma isteği duymuştu. Bunu 2002’de yayımlanan ‘Kırık Düşler Ülkesi’ izledi 1992 yazılarıyla. 1993 yazılarını toplayan ‘Ertelenmiş Hayatları Geri Verin’ ise ilk kez buluşuyor okurla.
       Mehmet Altan, sözünü esirgemeyen bir köşe yazarı. 90’lı yılların başında ortaya çıkan ‘ikinci cumhuriyet’ tartışmalarının önde gelen isimlerinden ve ‘ikinci cumhuriyet’ ifadesinin isim babası.
       Altan’a göre yaşadığımız sorunların sebebi, oluşturduğumuz sistem: Cumhuriyet, asker-sivil bürokrasisi üzerine kuruldu ve bu da çağın gerektirdiği değişiklikler karşısında bir direnç odağı oluşturdu. Ama toplum bunun farkına varmadığı için, hatayı ve kötülüğü hep bireylerde ve siyasi partilerde aradı. Beceriksiz yönetici ve başarısız parti giderse toplum hırsızlıktan ve yolsuzluktan kurtulacaktı sanki ...
       Oysa bugün artık bütün siyasi partileri denemiş bir ülke olarak biliyoruz ki sorun bu değil; devletin baştan ayağa değişmesi ve yenilenmesi gerekiyor...
       Altan’ın bu görüşleri 90’lı yılların başından beri tartışılıyor, bugün de Altan gündemdeki bir yazar olma özelliğini korumakta.
       Can Yayınları, Altan’ın 1994 yazılarını da 2004 yılı içinde yayımlayacak. Altan bu kitaplara ‘On Yıl Önce On Yıl Sonra’ alt başlığını veriyor; çabuk unutmayan bir toplum dileği ile...


       
HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMİYORSA
       On yıl önce on yıl sonra
       1991 yazıları
       Mehmet Altan
       
       Yapay ‘resmi kültür’ politikalarında ısrar etmek, Türk kültürünü ve Türk insanını kısırlaştırır. Böylesine bir kısırlık ise, ‘çok sesli’ bir topluma temel oluşturamaz. Çünkü ‘kültür yasakları’ ile çoğulcu bir toplum yaratmanın olanağı yoktur.
       ‘Hiçbir Şey Değişmiyorsa’ ne yapmalıdır? Mehmet Altan’ın yanıt aradığı soru budur. Bu kitaptaki yazılar okunduğunda görülecektir ki Mehmet Altan başından beri bütün enerjisiyle bir şeylerin değişmesi uğrunda yazı yazmaktadır. Peki değişmesi gereken nedir? Her şey dönüp dolaşıp vatandaşına emreden devlet anlayışında kilitlenecektir. Öyle ki, vatandaşın sokakta gönül rahatlığıyla dolaşmasına bile bu emrin gölgesi düşmektedir. ‘Hiçbir Şey Değişmiyorsa’, Mehmet Altan’ın On Yıl Sonra yayımladığı yazılarından 1991 tarihli olanları içeriyor. Körfez Krizi, Özal, AT tartışmaları...
       Yakın geçmişi unutmaktan korkanlara.
       
       Can Yayınları, 240 sf.
       Dizi: Düşünce-37
       Tür: Deneme
       


       
KIRIK DÜŞLER ÜLKESİ
       On yıl önce on yıl sonra
       1992 yazıları

       Mehmet Altan
       
       Avusturyalı yazar Thomas Bernhard, evinizdeki tatil sabahı ile yaşamın ‘zoraki durumlarındaki’ tatil sabahları arasındaki farkı bir tek cümleyle özetliyor. ‘Zoraki yaşam duraklarındaki’ sabahları ‘tüm rüyaların aynı saatte bittiği yerler’ olarak tanımlıyor. Yatılı okullarda aniden yanan çıplak ışıklarla... Askerde ‘kalk koğuş’ bağırtısıyla... Hastanelerde erken kahvaltılarla...
       ‘Kırık Düşler Ülkesi’, geçtiğimiz yıllarda hemen hemen hepimizin yaşadığı hayal kırıklıklarının ülkesidir. Türkiye yaşamı kendisi adına koca bir hapishaneye çevirmeyi başarmıştır. Burada başınıza öyle işler gelir ki, bunun etkilerinden kendisini kurtarabilen çıkmamıştır. Bu yüzden burada herkesin uykusu aynı anda bölünür ve bütün rüyalar aynı anda biter. Bernhard’ın işaret ettiği ‘zoraki yaşam durakları’ öyle çoktur ki ‘Kırık Düşler Ülkesi’nde, dışarıda artık ‘bilgi toplumu’nu kurmuş Avrupalıların düş güçleri bunu ancak mizah sayfalarına yerleştirir. ‘Kırık Düşler Ülkesi’, Mehmet Altan’ın 1992 yazılarından seçmeleri içeriyor.
       
       Can Yayınları, 240 sf.
       Dizi: Düşünce-38
       Tür: Deneme
       


       
ERTELENMİŞ HAYATLARI GERİ VERİN
       On yıl önce on yıl sonra
       1993 yazıları
       Mehmet Altan

       
       Türkiye, tüm toplumsal zafiyetlere ‘demokrasinin’ panzehir olduğunu içine sindirmek istemiyor. Egemen ‘militer’ anlayış, demokrasinin kendi iktidarını da kenara iteceğini bildiğinden sürekli ‘toplumsal korkular’ üretiyor. Bu, kendisinin hukuk dışı dokunulmazlığını perçinliyor. Eskiden ‘komünizm’ bizi korkutmak için kullanılan umacıydı. Şimdi ‘dincilik ve Kürtçülük’ moda...
       ‘Ertelenmiş Hayatları Geri Verin’, belleği zayıf toplumumuza ‘yakın geçmişi’ anımsatıyor. Dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalışımız, gelişen bilgi teknolojisini izlememekte gösterdiğimiz olağanüstü beceri, sonunda bize pahalıya mal olmuştur: Dengesini yitirmiş gelir dağılımı, ‘derin’ bürokrasinin elinde kıvranan yurttaş ve arayı hızla açan Avrupa... Sorunlarımızın çözümünü kendi içimizde arayacaktık elbette ama öncelikle şuna karar vermemiz gerekiyordu: Böyle bir çözüm arayışına var mıydık?
       Mehmet Altan, sıcak 1993 yılını satırlarında bütün canlılığıyla ortaya koyuyor. O yıl Türkiye neredeyse her acıyı tatmıştı; yaşadıklarından ders almak isteyenler ve ülke sorunlarına yeni yöntemlerle çözüm arayanlar için bu kitap bir hatırlatma. Yeter ki artık hayatlar ertelenmesin.
       
       Can Yayınları, 248 sf.
       Dizi: Düşünce-39
       Tür: Deneme
       


       
KADINLAR DİLE DÜŞÜNCE
       Derleyenler: Jale Parla, Sibel Irzık
       
       Herkes dile düşer, kadınlar da erkekler de... Ama ataerkil ideolojiler tarafından dil ötesi bir mahremiyet alanına hapsedilen kadınların, kamusal alanda görünür olunca kendilerini rezil ettikleri düşünüldüğünden, “dile düşmek” deyimi en çok onlara yakıştırılır. Üstelik, erkekler tarafından yapılmış bir dil içinde yaşamak zorunda oldukları ve simgeleştirilip başka şeyler hakkında konuşmanın aracı yapıldıkları için, hep “erkek dili”ne düşer kadınlar. Edebiyat, hem bu sürecin parçası, hem de onu anlayıp değiştirmenin en yetkin araçlarından biridir.
       Bu kitap, feminist eleştirinin kuramsal arka planını irdelemenin yanı sıra, Türk ve Batı edebiyatından hem erkek hem de kadın yazarların yapıtlarını derinlemesine inceliyor.
       Jale Parla, Sibel Irzık, Deniz Tarba Ceylan, Zeynep Ergun, Rana Tekcan, Hülya Adak, Süha Oğuzertem, Özden Sözalan ve Nurdan Gürbilek’in yazıları, konuyu çok çeşitli boyutlarıyla ele alıyor: Toplumsal cinsiyet kavramı, edebiyatın öznesi ve nesnesi olmak, kadınlık ve erkeklik kurguları açısından edebiyatın içerdiği tuzak ve imkânlar, dilin ve suskunluğun cinsiyeti...
       ‘Kadınlar Dile Düşünce’, feminizmin “dile düşkün”lüğü sayesinde mümkün olan edebiyat okumalarının çarpıcı örneklerini sunuyor.
       
       İletişim Yayınları, 309 sf.
       Dizi: Çağdaş Türkçe Edebiyatı-139
       


       
YAĞMUR BEKLERKEN
       Tarık Buğra
       
       İletişim Yayınları, büyük usta Tarık Buğra’nın ‘tüm yapıtlarını’ yayımlamaya ‘Yağmur Beklerken’ ile devam ediyor.
       Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminin ilk safhasını noktalayan Serbest Fırka denemesi...
       1929 büyük ekonomik buhranı ve buna eşlik eden ağır kuraklık tehlikesi. Şeyh Sait ve ilk Dersim isyanları bastırılmış, Takrir-i Sükûn yasaları ile her tür muhalefet ezilmiş, dağıtılmış, “Atatürk devrimleri” yürürlüğe girmiştir. Yağmur Beklerken’de Tarık Buğra Serbest Fırka denemesi/girişimi ekseninde bütün bu gelişmelerin Anadolu taşrasındaki sonuç ve yansımalarını konu edinirken aslında on yıllık Cumhuriyet’in bir bilançosunu da yapmaktadır. 1946-50’de DP’yi zafere taşıyacak hareketin ipuçları, bu hareketin odağında yer alan sağ/muhafazakâr zihniyetin devlet, demokrasi, parti... kavramlarının sosyo-politiği, psikolojisi, Yağmur Beklerken’in o alabildiğine gerçekçi, canlı taşra tipleri ve diyalogları içerisine gayet ustaca serpiştirilmiştir. Bu haliyle bu kitap, sadece Serbest Fırka’nın kapatılması öncesi Türkiye taşrasının değil, darbeler öncesi Türkiye’nin sağ/muhafazakâr gözden görünümü olarak da okunabilir.
       
       Tarık Buğra
       Tarık Buğra, 1918’de Akşehir’de doğdu. Lise yıllarında Tarık Nazım müstear ismiyle hikaye ve şiirler yazdı. İstanbul Üniversitesi Tıp ve Hukuk Fakülteleri’nde yarım bıraktığı öğrenim hayatını Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü’nde devam ettirdi, ama son sınıfta ayrıldı.
       Şişli Terakki Lisesi’nde muallim muavini oldu. Akşehir’de çıkardığı Nasrettin Hoca Gazetesi ile gazeteciliğe başladı (1949-1952).
       Milliyet, Vatan, Yeni İstanbul, Haber ve Tercüman gazetelerinde ve Yol Dergisi’nde sanat sayfaları düzenledi, fıkralar yazdı, yazı işleri müdürlüğü yaptı. Hisar Dergisi ve Türkiye Gazetesi’nde de yazan Tarık Buğra, 1994’te İstanbul’da öldü.
       
       Eserleri:
       Hikaye: ‘Oğlumuz’ (1949), ‘Yarın Diye Bir Şey Yoktur’ (1952), ‘İki Uyku Arasında’ (1954), ‘Hikayeler’ (1964; yeni ilavelerle 1969).
       Tiyatro: ‘Ayakta Durmak İstiyorum’ (1972) , ‘Akümülatörlü Radyo’ (1979), ‘Yüzlerce Çiçek Birden Açtı’ (1979), ‘İbişin Rüyası’ (1979), ‘Güneş ve Arslan’ (1988).
       Gezi yazıları: ‘Gagaringrad -Moskova Notları’ (1962).
       Fıkra ve deneme: ‘Gençlik Türküsü’ (1964), ‘Düşman Kazanmak Sanatı’ (1979), ‘Bu Çağı Adı’ (1990), ‘Politika Dışı’ (1992).
       Roman: ‘Siyah Kehribar’ (1955), ‘Küçük Ağa’ (1964), ‘Küçük Ağa Ankara’da’ (1966), ‘İbişin Rüyası’ (1970), ‘Firavun İmanı’ (1976), ‘Gençliğim Eyvah’ (1979), ‘Dönemeçte’ (1980), ‘Yalnızlar’ (1981), ‘Yağmur Beklerken’ (1981), ‘Osmancık’ (1983), ‘Dünyanın En Pis Sokağı’ (1989).
       Senaryo: ‘Zafer Gaye Değildir’ (1993), ‘Sıfırdan Doruğa-Patron’ (1994).
       
       İletişim Yayınları, 227 sf.
       Dizi: Çağdaş Türkçe Edebiyatı-140
       Toplu Eserleri-3
       Tür: Roman
       
 
       
    MSNBC News 30 Mart haftasının kitapları
MSNBC News 23 Mart haftasının kitapları
MSNBC News 16 Mart haftasının kitapları
MSNBC News 9 Mart haftasının kitapları
MSNBC News 2 Mart haftasının kitapları
MSNBC News 24 Şubat haftasının kitapları
MSNBC News 17 Şubat haftasının kitapları
TOP5 38. Rotterdam Film Festivali başladı
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları