| | | Kuzey Anadolu fayındaki gibi 7.4, 7.5 büyüklüğünde depremlerin olmayacağını söyleyen Barka, “17 Ağustos’tan sonra herkes depreme daha duyarlı hale geldi ama Batı Anadolu’da sürekli deprem üreten kaynaklar, faylar var” dedi. Barka şunları söyledi:
“Merkez üssü Ankara’ya yaklaşık 80 km. Çerkeş’e 30 km mesafede. Hepimizin kaderi, maalesef Türkiye’nin böyle bir gerçeği var. Kuzey Anadolu fay hattı, dünyanın en ilginç en aktif ve en tehlikeli alanı. Aynı zamanda kırık alanlardan bir tanesi. Kuzey Anadolu fayında bu yüzyılda Karlıova’dan Yunanistan’a kadar aldığımız 27 tane büyük deprem var.
“YETERİNCE DEPREM OLUŞTU”
Kuzey Anadolu fayı olarak bence, bu İzmit Körfezi’nden Erzincan’a kadar olan kısmı hemen hemen yeteri kadar deprem oluşturdu bu yüzyılda. Yani 5 ve 7.5 metre miktarında hareket etmiş durumda. Mesela, deprem beklenen yerlerden bir tanesi Erzincan’ın doğusunda bir parça var, hareket ettirmiş. Bir de Marmara Denizi’nin içi. İki kritik nokta var. Onun dışında 6.1, 6.5’e kadar çıkan bir deprem her yerde olabilir. Çünkü onların anlamı 20-30 cm miktarında veya 1 metreye varan eksik yer değiştirmeler olabilir. Bunlar da bu tür depremlerle tamamlanabilir. Ama bu deprem, eğer yeri doğruysa Kuzey Anadolu Fayı’na ait bir deprem değil.
Son günlerde yoğun artçıların yaşandığı Pamukkale ve Denizli’de iki tane büyük graber, normal faylarla sınırlı çöküntü alanı var. Büyük Menderes ve Gediz nehirlerinin birleştiği nokta. Orası sürekli deprem aktivitesi veriyor. Mesela 1963 ve 1988 yılları arasındaki 25 senelik döneme bakarsak, gördüğümüz gibi, yoğun bir deprem aktivitesi o dönemde de var. Yani bu 17 Ağustos’tan sonra herkes depreme daha duyarlı hale geldi ama Batı Anadolu’da sürekli deprem üreten kaynaklar, faylar var. Bu normal fayların genel karakteristiği. Burada çok büyük depremler olmuyor, 7’den küçük depremler.”
| |