| | | Parti kapatmaların ardından her seferinde siyasi açıdan bir hasar raporu çıkarıldığını dile getiren Prof. Dr. Tanör, son davanın bir “başörtüsü davası” olduğunu belirterek, “Korkulan ara seçim olmayacak. Siyasi istikrarın bozulması mümkün değil” diye konuştu. Prof. Dr. Tanör, siyasi açıdan ortaya atılan söylemlerden birinin de “kapatılan partinin milletvekilleri MHP‘ye geçerse, Bülent Ecevit hala başbakan olarak kalabilir mi” şeklinde olduğunu dile getirerek, “Burada atlanan bir şey var. Koalisyonun kuruluş protokolünde bu öngörüldü. Koalisyon üyesi partilerden birinin sandalye sayısı artsa bile Sayın Ecevit Başbakan. Bu, koalisyonun kuruluş protokolünde var” dedi.
Kararın dış dünyadaki olası etkilerini de değerlendiren Prof. Dr. Tanör, şunları kaydetti: “Burada 2 boyut var. AB ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ne diyecek. 26 Haziran‘da yapılacak Türkiye-AB Ortaklık Konseyi Toplantısı var. Türkiye, bu toplantıya parti kapatan bir ülke olarak girmek istemiyordu. Avusturya Başbakanı‘nın, ‘parti kapatılmasına hoş gözle bakmayız‘ açıklaması var. Ama kendisi siyasi anlamda neofaşist bir parti ile koalisyon ortağı. AİHM‘de Türkiye‘deki parti kapatmalarla ilgili 3 dava sonuçlandı. Mahkeme, bu partilerin üçünün de sözleşmeye aykırı şekilde kapatıldığına karar verdi. Ancak bunlar etnik söylemli partilerdi. FP, bu kategoriye girmiyor. Bu parti başörtüsü söyleminde. Başörtüsü davalarının hepsini reddetti bu mahkeme. Avrupa siyasal mekanına dinsel unsur sokulamaz. Bu dinsel örgütlenmeleri AİHM, truva atı gibi ortak değerleri tahrik edici görüyor.”
Anayasa Mahkemesi‘nin kararının siyasi açıdan “çok düşük yoğunluklu” bir karar olduğunu belirten Prof. Dr. Tanör, Anayasa Mahkemesi‘nin, Türkiye‘nin Avrupa ve iç siyasal mekanda zor durumda kalmasını engellediğini ve sorunu çözdüğünü kaydetti.
PROF. DR. GÜNDÜZ
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Arslan Gündüz de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, AİHM‘nin uyguladığı kriterlerle Anayasa Mahkemesi‘nin kriterlerinin birbirinden farklı olduğunu söyledi. AİHM‘nin, “teröre bulaşmayan” partilerin kapatılmasını kabul etmediğini ifade eden Prof. Dr. Gündüz, şöyle devam etti: “Avrupa‘da en çok parti kapatan ve AİHM‘de aleyhinde en çok karar çıkan devletiz. Başvuru durumunda Strasbourg‘daki mahkemede mahkumiyet kararı çıkarsa, hükümetin tedbir alarak bu partinin yeniden kurulması için gerekli düzenlemeleri yapması gerekiyor. Sadece tazminatı vererek kurtulamaz. ‘Ben parayı veririm, sözleşmeyi çiğnerim‘ diyemez.”
AVUKAT CEYHAN MUMCU
Avukat Ceyhan Mumcu ise Anayasa Mahkemesi‘nin öncelikle demokrasi ve Cumhuriyetin varlığını korumak için hareket ettiğini, siyasi partilerin cumhuriyet ve demokrasi içinde var olabileceklerini söyledi. Siyasi partilerin, demokrasi ve cumhuriyet konusunda titiz ve duyarlı davranmaları gerektiğini belirten Mumcu, Anayasa Mahkemesi‘nin kararına ve gerekçesine saygı duyduğunu, ancak yine de üzüldüğünü kaydetti.
Son dönemlerde, kapatılan Fazilet Partisi üyelerinin çok iyi muhalefet yaptıklarını ifade eden Mumcu, “Yeni kurulacak partide hata yapmayacaklarını düşünüyorum. Yeni partide içlerindeki tahrikçi, rejim karşıtı unsurları ve şovmenleri temizlemeleri gerekiyor” dedi. Mumcu, bu kararla birlikte bütün siyasi partilerin öz eleştiride bulunması ve nerede hata yaptıklarını tespit etmesi gerektiğini belirterek, Anayasa Mahkemesi‘nin çok partili sistemin ve demokrasinin ayakta durması için kararlar aldığını, buna katkıda bulunulması gerektiğini söyledi. | |