|
Döviz kuru dalgalanmaya bırakıldı IMF'den Türkiye'ye tam destek Dünya Bankası'ndan da destek geldi IMF endişelerine yenik düştü Moody's, Türkiye'nin döviz kredi görünümünü durağana çevirdi MSDW: Dalgalı kur en iyi çözüm Borsa yükselişte, dolar 880 bin lira |
|||
İBAR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, döviz kurlarının dalgalanmaya bırakılmasının Devalüasyon lobisinin mutlak zaferi olarak nitelendirdi. Abaç, Hükümet devalüasyon yapmadık diyebilmek için, dalgalı kur sistemine geçmiş ve Türkiyeyi yeni bir belirsizliğin içine atmıştır dedi. Selçuk Abaç, yaptığı değerlendirmede, dalgalı kur sistemine geçişin 14 aydır uygulanmakta olan programın çöpe atılması demek olduğunu ve katlanılan fedakarlıkların boşa gittiğini savundu. Abaç, Bu programı uygulama sorumluluğu taşıyan Ankaranın, yani siyasi ve ekonomi kadrolarının yüzde 100 başarısız kaldığının tüm dünyaya ilanıdır. Devalüasyon lobisinin mutlak zaferidir. Programa inanan ve savunan kişilerin ve kurumların ise dramatik yenilgisidir dedi. Dalgalı kur sisteminin, Türkiyenin içinde bulunduğu durumda başarılı olamayacağı görüşünü dile getiren Abaç, ekonomide belirsizlik derecesinin daha da yükseleceğini, başta kurlar ve faizler olmak üzere tüm fiyatların, dengesizliği artıracak şekilde dalgalanacağını vurguladı. Bankacılık ve üretim sektörü büyük darbe alacaktır diyen Abaç, bireysel bankalar bazında büyük sıkıntılar yaşanacağını belirtti, üretim sektörünün de önce ithal maliyetlerinin artmasından, sonra ekonomide belirsizlik derecesinin yükselmesinden ve durgunluktan darbe yiyeceğini kaydetti. HÜKÜMET İSTİFA ETMELİ Abaç, Türkiyenin göreceli olarak en istikrarlı dönemlerde bile serbest dalgalı kur sistemine geçmediğine belirterek, şu görüşleri dile getirdi: Hükümet, (devalüasyon yapmadık) diyebilmek için dalgalı kur sistemine geçmiş ve Türkiyeyi yeni bir belirsizliğin içine atmıştır. Türkiyenin ekonomik gerçekleriyle bağdaşmayan bu sistemin ömrü, sanıldığı gibi çok uzun olmayacak ve belirli bir süre sonra yeniden sabit veya kontrollü kur sistemine geçilecektir. Ancak, toplum bunun için yüksek bedel ödeyecektir. Hangi kur sistemi uygulanırsa uygulansın, tamamen kendi hata ve beceriksizlikleriyle tarihi dezenflasyon programını yok edebilmek becerisini gösteren hükümetin istifa etmesi ve erken seçime gitmesi şarttır. HÜKÜMET AÇIKLAMA YAPMALI Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Faruk Selçuk da, yaptığı değerlendirmede, hükümetin kararlılığın olduğunu gösteren açıklamalar yapmaları gerektiğini söyledi. Selçuk, Birkaç sözcükten öte ayrıntılı bir açıklama yapmalılar. İnsanlara kararlılığın işareti niteliğinde açıklama yapmaları gerekiyor. Yürütmenin bir bütün olarak kamuoyuna çıkarak programın devam ettiğini göstermeleri gerekli dedi. Selçuk, Haftabaşından itibaren yaşanan karışıklık da, hükümetin kararlılığının görülmemesinden kaynaklanıyor. Yürütmenin içinde bulunduğu durumda yeni istikrar programı yazıp uygulaması mümkün görünmüyor dedi. DOLARDAKİ YÜKSELİŞ YÜZDE 20Yİ AŞMAZ Bu arada, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, dalgalı kur sistemine geçişle birlikte doların fiyatındaki artışın, yüzde 20den fazla olmayacağı görüşünü dile getirdi. Esfender Korkmaz, açıklamasında, ekonomik programın uygulandığı 14 ayda dolardaki kaybın yüzde 20 dolayında olduğunu belirterek, Yüzde 20 devalüsyonla dolar dengeye gelecektir. İlk gün panikten dolayı fiyatlar yüksek olur. Spekülatörler de proveke eder, tetikler ama esas itibariyle yüzde 20den fazla olmaz. Bir hafta sonra piyasalar dengeye gelir dedi. Dalgalı kur sisteminden sonraki ikinci adımın, Merkez Bankasını bağımsız hale getirmek olacağını belirten Korkmaz, Bunun anlamı, Merkez Bankası enflasyon hedeflemesi yapacak, her ay enflasyonu açıklayacak, para ve faiz politikasını bağımsız olarak hedeflenen enflasyonu gerçekleştirecek şekilde uygulayacak demektir. Bunu yapacaklar dedi. Korkmaz, devalüasyonun etkilerinin, para ve faiz politikası açısından da farklı olabileceğine işaret etti. TÜRK HALKI YÜZDE 25 FAKİRLEŞTİ Eski Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı Ali Tigrel de, yaptığı açıklamada, dövizde dalgalı kur sistemine geçilmesine ilişkin karardan sonra döviz kurlarında yaşanan artışlar nedeniyle, Türk halkının bir gecede yüzde 25 fakirleştiğini söyledi. Dalgalı kur sistemine geçilmesi ile ortada program diye çok birşey kalmadığını kaydeden Tigrel, yeni bir program oluşturulması ve programın fiskal politikalarla nasıl destekleneceğinin, Merkez Bankasının para politikasındaki rolünün açıklanması gerektiğini söyledi. Kurun serbest bırakılması ile yüzde 20-25 civarında de facto bir devalüasyon ile karşı karşıya kalındığını belirten Tigrel, şu bilgiyi verdi: Bankalar birliği verilerine göre, Türk bankacılık sistemindeki açık pozisyon 20 milyar dolar. Kamu bankalarının görev zararı, reel sektörün döviz cinsinden borçlanmalarını da buna ilave edersek, 100 milyar dolarlık risk var. Devalüasyon yüzde 25 civarında oturursa, bir anda milli gelirden 25 milyar dolar gitti demektir. Türk halkı bir gecede bu kadar fakirleşti. Türkiye bu sıkıntıyı aşacaktır, paniğe kapılmayalım. Ancak siyasi otorite ve Meclis üzerinde, kamuoyunun belli baskıları yaratması lazım. MGKDAKİ OLAY KRİZİ TETİKLEDİ İşin başından beri programda önemli tasarım hataları bulunduğunu, bunların belirtilerinin 2000 yılının ikinci yarısında, özellikle dış denge bakımından ortaya çıkmaya başladığını anlatan Tigrel, faizlerin hızlı düşüşü, TLnin değer kazanması, tüketimin artması gibi konularda tedbir alınmakta geç kalındığını kaydetti. Hükümetin 2000 yılının ikinci yarısında ekonomik reformları hissedilir biçimde yavaşlattığını, ekonomik yönetimde ciddi koordinasyon sergilenemediğini anlatan Tigrel, Program, dizayn hatalarına, eksikliklerine, reel ekonomiye ağırlık vermemesine karşın kapsamlı ve ciddi bir programdı. Ciddi bir koordinasyon ve takım bilinci gerekiyordu. Programın yürütülmesinden dolayı bir siyasi kaptan gerekiyordu, bu hiçbir zaman olmadı dedi. TÜRK İNSANI VE SANAYİCİSİ İLE DALGA GEÇİYORLAR Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, ekonomide bugünden itibaren uygulamaya geçilen dalgalı kur sisteminin, Türk insanı ve sanayicisi ile dalga geçmek anlamına geldiğini söyledi. Söz konusu uygulama ile Türk insanının aldatıldığını savunan Çağlayan, ortada işlenmiş bir suç olduğunu belirterek bunun için suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. Çağlayan, dalgalı kur sistemiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, bugün acil olarak ASO Ekonomi Komisyonunu toplayarak orada sistemi değerlendireceklerini bildirdi. Toplantıdan sonra daha geniş bir açıklama yapılacağını belirten Çağlayan, bu kararın hala kimin için ve ne için yapıldığını anlamadıklarını bildirdi. HEDEFİNE ULAŞAMAYAN HÜKÜMETE GÜVEN DUYUMAZ Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, ekonomik programı çöken, ülkeyi çağdaşlaşma ve demokratikleşme hedefine taşıyamayan bir hükümete güven duyulması beklenemez dedi. Çelebi yaptığı yazılı açıklamada, görünürde, Cumhurbaşkanı ile hükümet arasındaki gerilim nedeniyle iktisadi bir krizin doğduğunu belirterek, Gerçekte ise zaten yanlış olan bir program, hükümete duyulan güvensizlik nedeniyle çökmüştür dedi. IMF PROGRAMI İFLAS ETMİŞTİR Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren de yaptığı yazılı açıklamada, son yaşanan ekonomik ve siyasi krizin, hükümet eliyle uygulanan IMF politikalarının yarattığı bir kriz olduğunu savunarak, Bu son kriz bir kez daha göstermiştir ki, IMF programı iflas etmiştir. Hükümet bu iflasın nedenlerini kamuoyuna açıklamalı ve sorumlular halka hesap vermelidir dedi. TURİZM BALTALANACAK Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), doların 1 milyon lira seviyelerine yükselmesinin ihracatı da, turizmi de büyük ölçüde baltalayacağı inancında olduğunu bildirdi. TGSD tarafından yapılan açıklamada, dalgalı kur sistemine geçiş değerlendirilirken, uygulamanın sanayi ve hizmetleri de olumsuz yönde etkileyeceği görüşü dile getirildi. Reel sektör olarak istediklerinin bu olmadığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: Bizim söylediğimiz; kurlar düşerken, maliyetler ve istihdamın üzerindeki yükler de artırıldı. SSK ve vergi yükü, ek vergilerle birlikte istihdamın üzerine ağır bir maliyet getirdi. Bunlarda hiçbir değişiklik yapılmazken, bir de şimdi finansmanın maliyetine ağır bir yük bindi son operasyonla. Bu döviz fiyatları ile ihracatçının ve sanayicinin finansman bulması, fon temini mümkün değildir. Açıklamada, acilen istihdam üzerindeki ek vergilerin kaldırılması, SSK ve vergi yükünün yüzde 50lerden yüzde 15e indirilmesi, Eximbanka ayrılan 400 milyon dolarlık fonun kullanıma sokulması, enerji maliyetinin 10.5 Centten 4 Cente düşürülmesi istenerek, Aksi halde sanayici ve ihracatçıların ayakta durması mümkün değildir denildi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||