|
Ecevit: Döviz durulacak Kutan: Hükümet istifa etmeli Çiler: Ekonomik program çöktü Moody's not kırdı Başbakanlık'ta ekonomi toplantısı S&P: Türkiye'den endişeliyiz Piyasalar kilitlendi Türkiye, gelişmekte olan piyasaları da vurdu Bankacılar: Güç savaşı yaşanıyor Taner: Radikal kararlar alınmayacak Arınç: Krizin faturası Ecevit'e ait IMF'den Türkiye'ye tam destek Dünya Bankası'ndan da destek geldi İş Bankası dolar kurunu 1milyon lira olarak açıkladı |
|||
Ülkenin gerçek anlamda hükümete karşı bir güven krizi ve ekonomik çöküntü içine düştüğünü kaydeden Kutan, borsanın yüzde 29 civarında değer kaybettiğini, bankalar arası gecelik borçlanma faiz nispetinin yüzde 7500e çıktığını söyledi. Kutan, şöyle konuştu: Kasım ayında çok büyük olduğunu kabul ettiğimiz bir kriz olmuştu. Borsada düşüş yüzde 19 mertebesinde idi. Şimdi düşüş yüzde 29 rekoru kırılmış durumdadır. Bu ekonomik çöküntü en fazla memurlarımızın sırtına yüklenecek. Memurlara uydurma bir bu yıl için enflasyon hedefi konulmuş. O vaadedilen zamlar zaten sadece bir günde toptan gitti. Hatta menfi istikamette düştü. Yoksulluk sınırında olan memurlarımızın yüzde 90ı fiilen açlık sınırı içindedir. Bu mesele, Türkiye bakımından fevkalade tehlikeli bir gelişmeyi gösteriyor. EKONOMİK GÖSTERGELER ALT ÜST Memur-Sen Genel Başkanı Uğurlu da ekonomik programın acısının çalışanlardan çıkarıldığını savunarak, hükümet kararname, Köşk, Talat Şalk ve en sonunda MGK krizi gibi krizler üretiyor. Hükümet yapmayı vaadettiği reformlar gerçekleşmediği gibi, ekonomik göstergeleri de alt üst ediyor dedi. Uğurlu, hukukun üstünlüğünü temel nizam kabul etmek gerektiğini kaydederek, biz sayın cumhurbaşkanını destekliyoruz. Devlet Denetleme Kurulu, bağımsız olarak denetleme yapacaktır. Biz başbakandan MGKyı terketmesini değil, durarak sorunları konuşmasını beklerdik diye konuştu. ECEVİT HİSLERİNİ KONTROL EDEMİYOR Kutan, bir gazetecinin, sayın başbakan grup toplantısında, cumhurbaşkanının yolsuzlukları MGKda gündeme getirmesinin özel bir anlamı vardı. Bunu telaffuz etmek bile istemiyorum dedi. Sizce başbakanı tedirgin eden darbeci gibi bir olasılık gündemde mi? şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi: Sayın başbakan son 1-2 gün içerisinde bana öyle geliyor ki, hislerini ve sinirlerini yeteri kadar kontrol edemiyor. Dilimizde bazı önemli kelimeler var dedim. Bunların bazıları basiret, teenni ve sağduyu... Dün, bir değerli hukukçumuzun söylediği güzel bir söz var. Diyor ki, belli makamlara gelmiş olan kimselerin artık böyle hislerine kapılma haklarına yoktur. Başbakan, o bahsettiğiniz hususta da öyle bir beyanda bulunmuştur. Bunların gerçekle en ufak bir alakası yok. HALKIN GÜVEN DUYMADIĞI BİR İKTİDAR Ana muhalefet partisi olarak meseleyi tenkitle geçirmeyeceklerini, yol gösterici olma görevini de yerine getireceklerini anlatan Kutan, şöyle devam etti: Bu sabaha kadar yapılmış olan ekonomik zirveden çıkan kararlar var. Bunlardan bir tanesi dövizin bir nevi dalgalanmaya bırakılmasıdır. Şu anda havaalanlarında mecburen döviz bozuluyor. Uygulanan kur dolar için 900 bin lira, Mark için 400 bin liranın bir miktar üzerinde. Bu fiilen bu şekilde teşekkül ederse, yüzde 30 mertebesinde bir devalüasyonun gerçekleşmiş olduğudur. Şimdi o vakit basiretli bir yönetimden şu beklenir idi: Madem eninde sonunda yüzde 30 civarında adı devalüasyon olmasa bile devalüasyon yapılacak idi, niçin bu, Hazineden şu kadar milyar dolarlık dövizler çıkmadan yapılmadı. Dövizler çıktıktan sonra böylesine bir işlemin yapılmış olması Türkiyeye 3-4 milyar dolarlık bir zarar getirmektedir. Hakikatten basiretsiz bir yönetim iş başındadır. Ne ekonomik alının ne de halkın güven duymadığı bir iktidar iş başındadır. TEKNOTRATLAR KABİNESİ Kutan, bir gazetecinin Teknotratlar Kabinesi lafı geçiyor. Bu gerçekten gündem de mi? sorusuna karşılık olarak da, bundan evvelki dönemde de ülkede işler sıkışınca mutlaka bir teknotratlar hükümeti lafı çıkmıştır ve uygulanmıştır. Geriye dönüp baktığımızda, işleri daha da karıştırmış, ancak yapabildikleri bir tek faydalı hizmet olmuştur, o da bir seçim ortamına ülkeyi götürmek. Belki de bu işin en kestirme yolu en kısa zamanda bir seçime gitmektir diye konuştu. Kutan, bunun yolu teknotratlar hükümetinden mi geçiyor? sorusuna da, hayır, eğer bu hükümet becerebiliyorsa, TBMMden bir seçim kararı alınır karşılığını verdi. Bir gazetecinin, MGKdaki üslup tartışması konusunda ne düşünüyorsunuz sorusu üzerine Kutan, şunları kaydetti: Küstahın lugatlarda anlamına baktığınız zaman, bu gerçek anlamda hakaret unsuru taşıdığını anlıyorsunuz. Devletin başı olan cumhurbaşkanına böyle bir sıfatın yakıştırılması fevkalade yanlıştır. Bundan dolayı hakaretten dolayı bir dava açılır mı açılmaz mı? Bu tamamen sayın cumhurbaşkanının takdirine kalmış bir husustur. Biz kesin olarak böyle bir kelimenin kullanılmasını uygun bulmuyoruz. Kutan, ekonomik zirveyi ana muhalefet partisi olarak değerlendirdiklerini kaydederek, konuya ilişkin daha sonra bir açıklama yapacaklarını bildirdi. | ||||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||