| | | Nihayet sinemalarımızda da gösterime giren Gladyatör, ABDde büyük gişe hasılatı elde etti. Ne var ki, Ridley Scottun bu kadar büyük ilgiyle karşılaşan filmi, eleştiri bombardımanına tutuldu. Hikaye ile tarihsel gerçekler arasında büyük farklılıklar olduğunu belirten eleştirmenler, tüm bu hatalar yüzünden filmi yerden yere vuruyor. Yokolan Sanatlar enstitüsünün başkanı olan ve Curno kentinde modern gladyatörler yetiştiren Dario Battaglia, görsel açıdan filmin şahane olduğunu, ancak tarihsel olarak hata üstüne hata işlendiğini kaydediyor.
Hatalardan ilki kullanılan ekipman ve silahlar. Filmdeki gladyatörlerin bir tanesi bile aslına uygun değil. İkinci hata ise bir tür klasman hatası: Antik çağda gladyatörler, kullandıkları silahlara göre altı sınıfa ayrılmaktaydı. Dövüşler de, teknik açıdan bir eşitlik sağlamak için aynı gruba dahil olanlar arasında yapılırdı. Filmde bu kural tamamen gözardı edilmiş. Bu tıpkı Formula 1 yarışmacısı bir otomobil ile bir ralli arabasını yarıştırmaya benziyor. Savaş tekniklerinde de çuvallanmış. Dario Battaglia, Kılıç kullanımı tam anlamıyla keyfe keder; Maximusun kılıç hareketleri doğu ülkelerine ve ortaçağa özgü. Jestleri son derece geniş ve zarif; oysa antik çağ gladyatörlerinin tekniği son derece kuru ve sinirli olurdu. Hem hiç bir gladyatörün hayvan postuyla çarpıştığı görülmemiştir. Bu avcıların dövüşlerine özgü bir özellik. diye eleştiriyor.
SPARTACUS DE HATALIYDI
Aslında sinema hiç bir dönemde tarihi tam olarak yansıtamıyor. Tarih beyazperde üzerinde hep deforme ediliyor. İncelediğim 60 filmin hiçbirinde isabetli bir yaklaşım yok. Kubrickin Spartacusünde dahi pek çok hata var. Üstelik tarihi bir yapım olma iddiası taşıdığından, bu hatalar çok daha fazla göze batıyor. Scottunki en azından fantastik bir film. diye ekliyor Battaglia. Kılı kırk yarmaya kalkışırsak, filmin çok koyu ve donuk renkleri, imparatorluk devri Romasıyla tamamen alakasız. Ancak Battaglia, bu tutumun, Marco Aurelio ve Lucilla gibi iyi karakterleri ön plana çıkarmak amacıyla yapılmış bilinçli bir seçim olabileceğini eklemeyi ihmal etmiyor. Dövmeler ise o çağda yalnızca Trakyada bilinen bir süsleme. Ancak yönetmenin de belirttiği gibi, filmin amacının tarihi birebir yansıtmak olmadığını hatırda tutmak gerekiyor.
| |