|
18 Mayıs Cannes Jüri Ödülüyle başladığı sinema kariyerine hemen her tür filmi sığdırmayı başaran yönetmen, son derece enteresan bir kişiliğe sahip. Aliendan Thelma & Louisee, 1492den GI Janee, her yönüyle Ridley Scott.. |
![]() ![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Gladyatör adlı son filmiyle yeniden gündeme oturan Ridley Scott, 30 Kasım 1937de İngilterede doğdu. Royal College of Arttan mezun olur olmaz ABDye giden yönetmen, burada Time Life Inc. Şirketi ile belgeseller çekmeye başladı. BBCden aldığı teklifle İngiltereye döndü ve yönetmen olarak imzasını attığı 2000den fazla reklam filmiyle büyük başarı sağladı. Birbirinden çok farklı filmlerden oluşan filmografisiyle oldukça enteresan bir kişilik Scott. İlk filmi The Duellists ile Cannes Jüri ödülünü kazanan ve müthiş bir başarı elde eden yönetmen, daha sonra Alien gibi, tüyleri diken diken eden bir korku-bilimkurgu klasiği çekti. Bu çalışmasıyla beyazperde üzerindeki görsel hakimiyetini kanıtladı. En iyi yönetmen Oscarını getiren ve bir başyapıt sayılabilecek Thelma & Louise ise tamamen farklı bir türdü. Son çalışması ile bir dönem filmine daha imza atmış olan Ridley Scott, internet üzerinden yapılmış bir röportajda soruları yanıtlıyor. - Çektiğiniz iki bilim-kurgu filmi Alien ve Blade Runner, gelmiş geçmiş en büyük bilim-kurgu klasikleri arasında gösteriliyor. Bu türe geri dönmeyi düşünüyor musunuz? Evet, elbette. Bilim-kurgu, herşeyin mümkün olduğu bir ortam yaratma fırsatı veriyor.Sorun da bu zaten olabilecek her şeyin olması! Kanımca bilim-kurgu türü, zayıf fikirlerle, hikayeye veya karakterler yerine teknolojiye dayanan çekimlerle süistimal ediliyor. Doğru senaryoyu bulduğumda kesinlikle bu türe döneceğim. - Thelma & Louisee kadınlar bayılırken, erkekler filmden pek bir şey anlamadı. Erkek bir yönetmen olarak, olayları bir kadının gözüyle görmekte zorlanmadınız mı? Hayır. Son derece zeki ve güçlü bir kadın olan senarist zaten herşeyi düşünmüştü. Gerçekten etkilendiğimi itiraf etmeliyim. Ben her zaman güçlü kadınlara inanmışımdır. Ne onlarla çalışırken, ne de biriyle birlikteyken asla böyle bir sorun yaşamadım. Güvensizlik hissettiğimi hiç hatırlamıyorum, çünkü gerçeği kabul ediyorum. Bence, erkeklerin kadın bakışını bir tehdit olarak alması güvensizliklerinden. - Bir filmi, ya da filmlerinizi yaratırken, Bu, gerçek bir Ridley Scott filmi diyebilmeniz için hangi koşullar gerçekleşmeli? İzleyicinin filme bakıp Bu bir Ridley Scott filmi demesi benim için önemlidir. Bu şekilde, izleyicinin filmde benim parmağımı görecek bir şey yakalamış olduğunu düşünürüm. Aslında bu konuyu fazla düşünmedim. Bazen görselliği gereğinden fazla öne çıkarmakla suçlanıyorum. Halbuki mümkün olduğunca bastırmaya çalışıyorum. Mutlaka bir şey söylemem gerekirse, filmde en önemli yan olarak gördüğüm şeyi ön plana çıkarmaya çalışırım, bu da genellikle hikayeyi ve anlatımı güçlendiren bir göz oluyor Bunu şimdi farkediyorum, bu benim güçlü yanım. Bu yüzden de fazla kafa yormuyorum bu konuya.
- 1984te yaptığınız Apple reklamı bir klasik oldu. Bu reklamın fikri nerden geldi? Londrada çalıştığım bir zamandı. O zamana dek birkaç film çekmiştim, ama reklam filmlerinden de kopmuş değildim. Çünkü reklamcılık hoşuma gidiyor; bana göre bir tür kısa-film, ya da çok kapsamlı bir kılavuzdur reklamlar. Film çekmeyi de seviyorum, yani reklamcılıktan kopmamam gayet doğal. Bir yönetmen için, filmlerin arasında boş geçen zamanlar korkunç bir şey. O zamanlar Chiat Day adında yeni bir ajans kurulmuştu ve Macintosh için de iş yapıyordu. Çevremdeki herkes bilgisayarla yatıp kalksa da, ben bilgisayarın başına oturmamış bir adamım. Kullanmayı da bilmem. Bu Macintosh reklamını bana verdiler, ama doğruyu söylemek gerekirse, ne olduğunu bile bilmiyordum. Film ve atmosfer hoşuma gitmişti. Ürünü hiç göstermeme fikrini çok cazip bulmuştum. Böylece filmi yaptım. İş bittikten sonra sattığımız şeyin ne olduğunu anladım. - Brad Pittin bu kadar büyük bir yıldız olacağı aklınıza gelmiş miydi? Evet, oyuncularla çalışırken bunu anlarsınız. Özel bir ışıltıları olduğu, diğerlerinden farkı bir şekilde hissedilir. Brad, daha casting sırasında tanıştığımız andan itibaren hep çok akıllı ve yaratıcı bir adamdı. Bu adam bu rol için biçilmiş kaftan diye düşünmüştüm. Ayrıca bu, onun için de harika bir başlangıçtı. Gereken her şey Bradde vardı. - Eminim Blade Runner için bir devam filmi çekip çekmeyeceğiniz defalarca sorulmuştur. Devam filmleri hakkında ne düşünüyorsunuz? James Cameronın Alien için çektiği devam filmi, başarılı olan birkaç devam filminden biri.. Başarılı bir filmin devamını çekmek her zaman çok zorlu bir iştir. Özellikle de korkutucu bir karakter sözkonusuysa. Mesela Exorcist IIyi çekmek çok meşakkatli olmalı. Ama ben Alienı hep sekizinci karakter olarak gördüm. Yani o kadar korkutucu olmasına imkan yok. Jimin filmi harika bir aksiyon filmi bence. Şimdi ne yapacaklarını merak ediyorum açıkçası. Konuyu yeni baştan yaratmalılar. David (Fincher) zaten üçüncü filmde zorlanmıştı. Tamam, çok başarılı, yaratıcı bir yönetmen ama Aliena takılıp kaldı. Artık korkutamıyor, görüyorsunuz. - Vangelis, pek çok film için soundtrack hazırladı. Gelecekte de onunla çalışmayı düşünüyor musunuz? Cevabım evet. White Skullda beraber çalışacaktık, ancak albüm hazırlıkları sürmekte olduğu için gerçekleşmedi. Yine onunla çalışmak isterim. Güzel olan, çok fazla film için çalışmaması. Bu yüzden her seferinde tamamen orijinal birşeyle geliyor. Filmi gerçekten seyrediyor, filmin içine giriyor. Görüntülerden o kadar çok etkileniyor ki, hiç müziksiz, hatta diyalogsuz bir filmi izleyebilir. Sessizlikte çalışabiliyor, bence bu çok enteresan. -Hayallerinizin projesi diyebileceğiniz bir proje var mı - ya da çoktan gerçekleştirdiniz mi? Hayır. Ben kendimi bir film yapımcısı olarak görüyorum. Bir film yapıcısı olarak da ilk gerçekleştirdiğiniz şey muhtemelen hayallerinizin projesidir. Bundan sonra profesyonel bir sinemacı olmaya karar verirsiniz.Yani bir tutkunuzun olması ve bu tutkuyu her filminize taşımanız gerekir. Ama ilk filmin, en tutkulu olduğunuz proje olduğuna inanıyorum. - Başlarken ulaşmak istediğiniz noktaya geldiniz mi? Herşeyden önce, istedklerinize hiçbir zaman ulaşamazsınız. Ulaştığınızda zaten herşey biter. Önüme zorlu engeller koymayı severim, beni motive eden bu. - Filme çekmek istediğiniz ama korktuğunuz kitaplar var mı? Filmini yapmak istediğim çok kitap var. Ama yapar mıyım bilmiyorum. Bunlardan biri Koku olabilir. Bir diğeri Cormac McCarthynin Kan Meridyeni adlı kitabı, ama sanırım o senaryoya alındı. Yapmayı istediğim bir de dönem filmi var, ama ne olduğunu söyleyemem. Yoksa rekabet ortamı yaratır. | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |