 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
  |
 CHP'de sonsuz liderlik yarışı Güneş: CHP'yi biz ileri götürürüz Sirmen: Genel başkanlığa adayım Çapan: CHP'de kurultay gereksizdi CHP'de kurultaylar |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Öymen, olağanüstü kurultaya 1 hafta kala A.A muhabirinin kurultay sürecine ilişkin sorularını yanıtladı. Geçen hafta yapılan PM toplantısında sunduğu MYK listesine 1 oy fazla verilmesi durumunda sorunun çözüleceğini kaydeden Altan Öymen şunları söyledi: “Benim listem 30 oy aldı. Siyasette geleneksel olarak böyle bir durumda o eksik bir oy, ikinci turda fazlasıyla tamamlanır. Ancak böyle birşey yerine bir kısım arkadaşlar arasında benim listemin tam tersi üzerinden bir koalisyon oluştu. PM kürsüsünden benimle anlaşamadıklarını söyleyen ne kadar arkadaş varsa, o listeye alındı. Ve o liste az bir farkla da olsa kazandı. OYLAMANIN İKİ ANLAMI Bunun iki anlamı vardı. Birincisi, benimle anlaşamadıklarını söyleyen arkadaşlarla birlikte bir yürütme organında çalışma, yani bir kuşatma altında kalarak verimli bir çalışma yapmam olanaksızdı. Bu girişim, sonuçları biline biline yapılmıştı. İkincisi, bu bana açık bir güvensizliğin ifadesiydi. Yani ortada PM’nin çoğunluğunun kendisine güvenmediği bir genel başkan vardı. Bu genel başkan ne yapsın? Kendisi de PM’de kurultay tarafından seçilmiş, bu anlaşmazlığı çözecek tek kurul CHP’nin en yüksek karar organı olan kurultaydı ve ben de ona başvurdum.” Öymen, MYK içinde ortaya çıkan sorunu bir taktik olarak büyüttüğü ve kurultay kararı aldığı yolundaki iddiaların hatırlatılması üzerine, “bu iddiaların hiçbir dayanağı yok. Tam tersine 1 oyu esirgeyerek beni bu yola mecbur etmek bir taktik sayılabilir. Bunun için önceden tahmin edilemeyecek bir koalisyon oluşturmak taktik olabilir” dedi. DELEGENİN SAĞDUYUSU Kurultaya giderken delegeler üzerine de hesabı olmadığını vurgulayan Öymen, “delege arkadaşlarımız, 1998 kurultayının delegeleridir. Ben burada herhangi bir taktik veya hesaba değil, onların sağduyusuna güveniyorum. Benim yaptığım, mevcut koşullar altında CHP’nin her genel başkanının yapması gereken şeydir. Bu anlaşmazlıkla ilgili son sözü kurultay söyleyecektir ve o söze saygı duymak herkesin görevidir.” diye konuştu. Altan Öymen, 30 Eylül’de yapılacak kurultayın CHP içindeki tartışmaları ne ölçüde azaltacağı sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Bu kurultay aynı zamanda parti içinde zaten başlamış olan ve bizi bu noktalara getiren parti içi erken yarışmalara ve iç tartışmalara da en azından bir süre için nokta koymalıdır. Bu iş burada bitmelidir. Partililerimizin enerjileri, bu tür yarışma ve tartışmalar yerine dışa dönük mücadeleye yöneltilmelidir. Seçimi kim kazanırsa kazansın onun etrafında birleşerek uyumlu bir yönetimle iktidar hazırlıklarımız sürdürülmelidir.” “İLK ÜÇ PARTİ ARASINA GİRDİK” 16 aylık genel başkanlık süresinin parti içindeki bazı gruplar tarafından başarısız olarak değerlendirildiğin hatırlatılması üzerine, “önce başarı ve başarısızlığın kıstası nedir? sorusuna yanıt vermek gerekir” diyen Öymen şunları söyledi: “Bu süreçte bir genel seçim yaşamadık. Genel başkan olmamdan kısa bir süre sonra yapılan ara yerel seçimlerde 4 yerde seçime girdik ve bunların üçünü oylarımızı yüzde 66 artırarak kazandık. Yapılan anketlerde hiçbir zaman ilk üç partinin altına düşmedik. Ama bunların hepsini bir tarafa bırakalım, bize başarısız diyenlerin başarı konusundaki uzmanlıkları da oldukça tartışmalıdır. Şimdiye kadar bu partide hangi başarıları göstermişlerdir de başarının ölçülerini belirleyebilsinler. Herkesin geçmişte neler yaptığı ve hangi sonuçlara vardığı bellidir. Bize, bazı genel başkan adayları ve onları destekleyenlerin dışında başarısız diyen kimse yok. Bizim dışımızdaki partilerden elbette bize yönelik birtakım suçlamalar ve hücumlar geliyor, ama bunlar bizim başarısızlığımızın değil tam tersi başarımızın göstergesidir. DSP genel başkanı toplumsal barışa yaptığımız katkılardan rahatsız oluyor ve bize olmayacak suçlamalar yapıyor. ANAP genel başkanı bizi ezeli düşman ilan ediyor. Başarısız olsak bizden bu kadar rahatsızlık duyarlar mı?” “MUHALEFET, ÇELİŞKİ İÇİNE DÜŞMEMELİ” Öymen, göreve geldikleri günden bugüne kadar ortaya koydukları muhalefet anlayışının, kendilerini her konuda haklı duruma getirdiğini ve iktidar partilerinin CHP’nin önceden yaptığı uyarıları önünde sonunda kabul etme noktasına geldiğini ifade etti. CHP lideri Altan Öymen, “Biz muhalefet görevini sabahları uyandığında her aklına geleni yüksek sesle söyleyip sonradan çelişkiler içine düşmek diye anlamıyoruz. Biz muhalefeti, içtenlikli olmak, güvenilir olmak, dayanağı olmayan vaatlerde bulunmak yerine gerçekten yapacaklarını söylemek diye anlıyoruz” dedi. “EMANETÇİ DEĞİLİM” Kurultayda yapılacak genel başkanlık seçimi için şansının ne olacağı ve “emanetçi” değerlendirmeleri ile ilgili soruyu “Delegenin sağduyusuna güveniyorum” diye yanıtlayan Öymen sözlerini şöyle tamamladı: “Ben bu kurultayda hiç kimseyle karşı karşıya değilim. Tüm partiyi kucaklamak için yola çıktım. Geçen kurultayda listeme her gruptan arkadaş almıştım, bu çizgimi değiştirmiş değilim. Partideki son ihtilaf ise başkalarının çizgi değiştirmesinden dolayı ortaya çıkmıştır. Bana yöneltilen emanetçi suçlamalarına gelince, ben kimsenin emanetçisi olmadım ve kimsenin emanetçisi değilim. Ben sadece kurultayın ve CHP’nin emanetçisiyim, şimdi de bu emaneti kurultay delegelerinin değerlendirmelerine sunuyorum.” | ||||
| |
|||
 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
