|
|
Girişimcilere 26 Mart 2004 günü saat 16.30a kadar istenilen bilgi ve belgeleri Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim etmeleri gerektiği duyuruldu ve o tarihin üstünden yaklaşık 3 ay geçti. Kamu arazisi talebinde bulunan yerli ve yabancı girişimciler, Turizm Alanı ve Turizm Merkezi içindeki yatırımlarda yaklaşık toplam yatırım maliyetinin yüzde 5i, dışındaki yatırımlarda ise yaklaşık toplam yatırım maliyetinin yüzde 1i kadar geçici teminat mektubu verdiler. ALTIN ARAZİLER Tahsis edilecek arazilerin bir kısmı, talebin ağır basacağı kum-deniz-güneş bölgesinde idi. Ama, Türkiyenin yıllardır yaptığı deniz-kum-güneş turizminin yanında alternatif turizm alanlarına da geniş yer veriliyor. Turistik amaçlı tahsis edilen kamu arazileri arasında özellikle, sağlık (termal), golf ve kayak turizmi için ayrılan bölgelerin çokluğu dikkat çekiyordu. Bu alanların tahsisi ne oldu? Kimler talip oldu, kimler elendi, kimler elek üstünde kaldı ve bunlarla hangi şartlarla görüşmeler yapılıyor ? Kış sporları için tahsis edilecek araziler arasında Isparta Davraz Dağı, Gümüşhane Zigana ve Torul mevkileri, Aksaray Hasandağ, Kars Sarıkamış, Kayseri Erciyes yer alıyordu. Bu alanların tahsisi ne oldu? Kimler talip oldu, kimler elendi, kimler elek üstünde kaldı ve bunlarla hangi şartlarla görüşmeler yapılıyor ?. Golf turizmi yapmak için tahsis edilecek araziler arasında da Antalya Serik Belek İleribaşı mevkii, Antalya Manavgat Sorgun, Mersin Tarsus bölgeleri bulunuyordu. Bu alanların tahsisi ne oldu? Kimler talip oldu, kimler elendi, kimler elek üstünde kaldı ve bunlarla hangi şartlarla görüşmeler yapılıyor ?. Sağlık-termal turizm için de ayrılan arazilerin çokluğu kamu arazileri arasında dikkat çekenler arasında. Afyon Merkez Göksözlü, Kütahya Gediz Muratdağı, Samsun Havza, Yozgat Yerköy Yüzüncüyıl meviileri sağlık turizmi yapılması için öneriler araziler. Türkiyenin muhtelif yerlerinde bulunan kamu arazilerinin üzerine 40 bin 99 adet yatak kapasiteli turizm tesisleri yapılabilecek. Bu alanların tahsisi ne oldu? Kimler talip oldu, kimler elendi, kimler elek üstünde kaldı ve bunlarla hangi şartlarla görüşmeler yapılıyor ? Arazi tahsisleri, turizm yatırımları için en az finansal teşvik araçları kadar önemli. 2010da 30 milyar dolar turizm geliri ve 30 milyon turist hedefine ulaşmak için ikinci yatırım hamlesi, onun için de kamu arazisi tahsisi teşviki önemli bir kaldıraç. Halen faal Bakanlık belgeli mevcut konaklama kapasitesinin dörtte birinin tahsisli araziler üzerinde kurulu olduğunu hatırlatalım. Ancak son yıllarda arazi tahsisi yapılmamaktaydı. Neden mi ? 1985-1992 döneminin ANAP iktidarlarının en çok eleştirilen yanlarından birisi, teşvik mekanizmalarını işletirken yeterince tarafsız davranmadıkları yönündeydi. Arazi tahsis mekanizmasının da şeffaflıktan uzak olması, kayırmacı özelliği ve objektif kriterlere dayanmaması birçok şikayetlere neden olmuştu. Bu nedenle de kayırmacılık, suiistimaller yeni tahsis yapılmamasına yol açmıştı. SAYDAMLIK İSTİYORUZ Üç ay önce turizmdebusabah.com portalında şöyle yazmıştık: Yeni kamu arazisi tahsisleri ile ikinci yatırım hamlesini desteklemek gerekli. Bütün mesele adil ve şeffaf bir tahsis sisteminin kurulmasında. Şimdi bu tahsisleri yapacak kurulların çok hassas davranması ve belirlenmiş kriterlerden uzaklaşmaması, özellikle bazı siyasi baskılanmalardan etkilenmemesi gerekiyor. Dolayısıyla, bu tahsisleri yaparken kurullar, bütün gözlerin üzerlerine çevrili olacağını bilmeliler. Bunları neden tekrarlıyoruz? Siyasi parti yandaşlarını kayırma zaafının, AKP hükümeti döneminde de sürdüğünün belli örneklerine tanık oluyoruz. Özelleştirmeden, çeşitli belediye ve/veya merkezi ihalelerinde AKPye yakın bazı girişimcilere kol kanat gerildiğinin örnekleri var. Özellikle termal turizmine ilgi duyan bazı girişimcilere AKP iktidarının öncelik vereceğine dair söylentiler hem Başkentte, hem de İstanbul lobilerinde konuşuluyor. Önceden de ifade ettik, teklifleri, ilgili kurullar, objektif kriterlerle değerlendirmeli, turizm politikalarına en çok uyan öneriler, öneri sahiplerinin ehliyetlerine, deneyimlerine de bakılarak puanlandırılmalıdır. Bu değerlendirmelerin olabildiğince saydam, kamuoyuna sürekli bilgi verilerek ve seçilenlerin neden seçildikleri, elenenlerin neden elendikleri Bakanlığın web sitesinden duyurularak yapılmalı ve hiç bir şaibe altında kalınmamalıdır. Ancak, bugüne kadar bu süreç ile ilgili olarak kamuoyu hiç aydınlatılmadı. Bakanlığın web sitesinde ise, konu alt başlık olmaktan bile çıkarılmış, adeta unutturulmak isteniyor hissi uyandırılıyor. Şimdi tekrar soruyoruz, Bu alanların tahsisi ne oldu? Kimler talip oldu, kimler elendi, kimler elek üstünde kaldı ve bunlarla hangi şartlarla görüşmeler yapılıyor ? Bu soruyu soruyoruz ama dağdan taştan ses çıkıyor da Bakanlığımızdan ses çıkmıyor. Neden acaba ? Çünkü çok çapanoğlu olduğuna dair duyumlar aldık. Ondan olabilir mi? Neler konuşuluyor neler. Mesela deniliyor ki. Bakanlık geçen zamanı iyi değerlendiremedi ama tahsisler aracılığıyla gündeme gelmek istedi. Başka bölgelerdeki çalışmalar sonuçlanmadığı için aceleyle Belekte mevcut altyapıdan yararlanarak, 10 yeni alanı tahsise çıkardı. Oysa, Beleke talip olanın Anadoludaki diger bölgelerin arazilerine talip olması ve yatırım vaat etmesi de gerekiyordu. Yani, tahsis stratejisi, parçaları değil. bütünü pazarlamak üstüne idi. İlk sulandırma burada yaşandı bile. Gelelim sonrasına. Beleke gelen taleplerin yarısı otel ve/veya tatil köyü gibi diğer yarısı ise golf amaçlı konaklamayı da içeriyor. Beleke rağbet çok. Yaklaşık bire on gibi. Şu anda 10 parsel için (Belek) ilk elemeyi geçen yüze yakın yatırımcı adayı var. HASAN VE BASAN Talipliler geçtiğimiz hafta Ankaraya çağrıldılar. Aralarında futbol kulübü yöneticileri, Kamu ve Belediye müteahhitleri ve eski yatırımcılar da vardı. Bu aşamadan önce neredeyse AKP mebuslarının yarısı piyasayı dolaştı. Tahsisler konusunda etkili olduklarını söyleyerek, adeta pazarlama yaptılar. Gelişmelerden Bakan da rahatsız oldu. Tartışmalar kamuoyuna yansımadı ama sonunda, Başbakan, Haberim olmadan kimseye vermeyin dedi. Mumcu bu tavır üzerine ileride hep anılacak sözü söyledi. Hasan almaz basan alır. Görünen o ki Hasan mutlaka alacak. Çünkü Hasan eski ANAPlı, muhafazakar çizgiden geliyor. Allah için almayı da biliyor! Ancak basanın alması da büyük tehlike. Nedeni de şöyle anlatılıyor: Büyük iddialarla yola çıkıp bütün yetkileri bakanlıkta topladılar. İlk tahsisten bu yana üç ay geçti. Ellerindeki hazır arazileri bile tahsis edemediler. Çünkü yetişemiyorlar. Hem teknik olarak hem de kapalı kapılar ardında büyük pazarlıklar sürüyor. O kadar acemiler ki, aldıkları teminat mektuplarının süreleri doldu. İşi örtbas ediyorlar. Tahsisçilerin ise sesleri bile çıkmıyor. Umut dünyası. Şimdi gelelim asıl konuya. Yönetmeliğe göre yatırımcılar yatırım bedelinin belli bir yüzdesi kadar, alt yapı harcamalarına katkı payı ödeyecekler. Bu oran Belek için yüzde bir dolayında. İşte Hasan almaz lafı da buradan çıkıyor. Geçen hafta Salı günü (15 Haziran) bütün aday adayları Ankaraya huzura çağırıldılar. Yaklaşık bir saat kapıda, evet dış kapıda bekletildikten sonra, makamın kararı kendilerine tebliğ edildi. 25 haziran günü Bilkent otelde; toplu tahsis gösterisi var, alt yapı harcamaları için vereceğiniz parayı belirleyin ve gelin anlamına gelen bir yazı, kendilerine tebliğ edildi. Bu arada Belek için 5 milyon doları göze almayan sakın gelmesin, sözleri de fısıldandı. Bitmedi. Bakalım daha neler var. Ama biz saydamlık istiyor ve Bakanlığı tek tek tüm kamu arazilerinin tahsisi ile ilgili olarak, kamuoyunu aydınlatmaya yeniden davet ediyoruz. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||