 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||
| 3 Mart 2004— Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, dış ticaret ve cari işlemler açığındaki büyümenin de etkisiyle, piyasalarda son günlerde yaşanan dalgalanmaları kısa vadeli hareketler olarak değerlendirdi ve kaygıya gerek olmadığını savundu. Şener, tüketici kredilerindeki artış başta olmak üzere ekonomide ısınmaya işaret eden gelişmelerin de önlem almayı gerektirmediğini ifade ederek, piyasalarda “herşeyin yolunda gittiği”ni söyledi. NTV yayınında Zülfikar Doğan’ın sorularını yanıtlayan Bakan Şener, piyasalardaki son gelişmeleri kısa dönemli hareketlilikler olarak değerlendirdi. |
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Uzun dönemli hareketlerin bir parçası olmadığı sürece, bu gelişmelerin üzerinde durmaya gerek olmadığını söyleyen Şener, “Şu anda piyasalardaki görüntüye baktığımızda herşeyin yolunda gittiğini açıkça söyleyebiliriz. Herhangi bir olumsuz veya kontrol dışı ya da beklenmeyen bir gelişmenin olmadığını söyleyebiliriz” diye konuştu. OLAĞANÜSTÜ DEĞİŞİKLİK YOK Dolar kurunun 1 milyon 300 bin liralık düzeylerden 1 milyon 420 bin liraya gelişini olağanüstü bir yükseliş olarak değerlendirmenin yanlış olacağını söyleyen Şener, hükümetin program hedeflerine göre doların 2004 yıl sonu değerinin, 1 milyon 694 bin lira olduğunu anımsattı. Şener, “Dolayısıyla bu değere ulaşacağını yıl başında söylemişiz. Şu anda 1 milyon 420 bin civarında. Dolayısıyla yıl sonu hedefine göre olağanüstü bir gelişme olmadığını söyleyebiliriz. Yıl ortası da 1 milyon 604 bin liradır. Normal seyrinde devam etmektedir” diye konuştu. Borsa endeksinin bir yıl önce 10 bin civarında olduğunu hatırlatan Şener, “20 bine çıkan endeksin 18 bine inmesini de olağanüstü bir gelişme olarak değerlendirmek mümkün değildir” dedi. Şener, ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımı ve dış ticarette ortaya çıkan son gelişmelerin piyasalardaki etkisini doğal karşılamak gerektiğini, ancak ABD’nin 1-2 puanlık faiz ayarlamasının Türkiye’deki ekonomik dengelere etkisinin çok fazla olmasının beklenemeyeceğini ifade etti. Dış ticaret verilerine de bir-iki aylık değil, yıllık bazda bakmak gerektiğine işaret eden Şener, “Son bir yıllık rakamlara baktığımızda ihracatın ithalatı karşılama oranının en yüksek olduğu üç dört yıldan biridir. Zaten dalgalı kur sisteminde kendisini duruma göre ayarlayacaktır. Kurun biraz yükselmesiyle ithalatın azalması ihracatın artması gibi dengeye gelecektir” dedi. Şener, bankacılık sisteminde biriken fonların arttığını, mevduat hacmi ve mevduatın krediye dönüşümünde son iki yıldır bir iyileşme olduğunu belirtti. Tüm sektörlere açılan kredilerde artış olduğunu, ancak tüketici kredilerinin payının arttığı söyleyen Şener, “Ama bunun, bugün itibariyle kontrole alınması gereken bir durum olarak görülmesi doğru değil” dedi. Belli bir kaynağın tüketici kredileri ve banka kartları yoluyla tüketime yönelmesinin, doğal gelişimin sonucu olduğunu söyleyen Şener, “Sadece bir yerde ayarlama yapmakla bütünü kontrol edemezsiniz” diye konuştu. YOL HARİTASI NETLEŞMEDİ Şener, IMF ile 2005 Şubatı sonrasındaki yol haritasına henüz karar vermediklerini, konunun bakanlar kurulu ya da ekonomik kurulda görüşülerek karar verileceğini söyledi. Türkiye’nin uluslararası bir finans kuruluşu olan IMF’nin ortakları arasında yer aldığını belirten Şener, her ülkenin bu tür kuruluşlarla ilişkisi bulunduğunu, stand-by sonrasında Türkiye’nin de bazı ilişkileri olmasının doğal bir durum olduğunu anlattı. Şener, “Bundan sonrası için Türkiye sıkı politikalarına devam edecek, popülist politikalar uygulamayacak. Bütçe dengesine azami önemi verecek, ekonomiyi dirençli, dayanıklı bir yapıya kavuşturacak, yoluna öyle devam edecektir” dedi. YENİ BANKALAR YASASI Şener, AB direktifleri ve Basel kriterleriyle uyumlu yeni bankalar yasası üzerinde BDDK’nın çalışmalarının sürdüğünü, Mayıs ortalarında kendisine ulaşacaık taslağı ilgili tüm kuruluşlarla masaya yatırarak son şeklini verdikten sonra Bakanlar Kurulu’na sunacağını söyledi. Bakan Şener, Demirbank ve Kentbank’ın TMSF’ye devrini iptal eden yargı kararları konusunda da “Olmayan bir bankanın iadesi diye birşey olamaz” dedi. Şener, önümüzdeki süreçte ilgili kişilerle BDDK rasında bir takım görüşmeler olacağını bildirerek, “Ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını görüp kararın ona göre verilmesi lazım” diye konuştu. Şener, 5-9 Mayıs’da İzmir’de yapılacak 4’üncü Türkiye İktisat Kongresi’nin adına ilişkin tartışmalara da yanıt verdi. Atatürk döneminde yapılan ilk ve daha sonra 1981’de gerçekleştirilen ikinci kongrenin adlarının “Türkiye İktisat Kongresi” olduğunu, yalnızca 1993’de yapılan üçüncüsünün “İzmir İktisat Kongresi” diye adlandırıldığını hatırlatan Şener, “Dördüncü kongreyi; Atatürk ilk kongreyi nasıl adlandırmışsa öyle adlandırarak Türkiye İktisat Kongresi dedik” şeklinde konuştu. Şener, kongrenin, “Bilgi çağını yakalamak” ve AB olmak üzere iki ana konusu bulunduğunu belirtti. Şener, KKTC ile ekonomik ve mali ilişkilerin önümüzdeki dönemde yoğunlaştırılarak devam ettirileceğini de söyledi. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Babacan: Net borç ödeyicisi olacağız