Home page
Haber Menüsü


MB: Rehavete kapılma riskine dikkat
Merkez Bankası, ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin etkisiyle ekonomi yönetiminin rehavete kapılmaması konusunda uyarıda bulundu.
Ankara
AA
28 Nisan 2004— Merkez Bankası, içinde bulunulan dönemdeki en büyük riskin rehavete kapılma riski olduğunu öngörürken; ekonomideki olumlu gelişmelerde, dış konjonktürün etkisine değinerek, bunun reformların ertelenmesinde gerekçe olmamasını istedi. Merkez Bankası yayınladığı Nisan ayı Para Politikası raporunda, ekonomik dengenin henüz kalıcı bir şekilde oturmadığını da kaydetti. Merkez Bankası, ekonomik temellerin güçlendirilerek kırılganlığın asgariye indirilmesine her zamankinden daha fazla gereksinim bulunduğunu savunarak, yapısal reformlar konusunda hızlı ve kararlı olunmasını istedi.

   
 
       
   
MSNBC News Stiglitz değerli TL için uyardı
MSNBC News Babacan: Sabit kur beklemeyin
MSNBC News DB: Türkiye IMF'ye hayır derse sürpriz olur
MSNBC News Moody's: Cari açık kaygı verici
MSNBC News İthalatta CE işaretine çözüm geliyor
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
HEDEFİN GÜVENİRLİĞİ ARTTI
       Merkez Bankası, enflasyonda iki yıl üst üste hedeflere ulaşılmış olmasının 2004 yılı enflasyon hedefinin güvenirliğini artırdığını savundu. Raporda, enflasyonla ilgili olarak altı çizilmesi gereken önemli riskler ise şöyle sıralandı:
* Uluslararası finansal piyasalarda ortaya çıkabilecek farklı eğilimler veya dışsal şoklar sonucu portföy tercihlerindeki yön değişimleri döviz kurlarında öngörülmeyen hareketlere yol açabilir ve bu da enflasyon üzerinde risk oluşturabilir. ABD’nin faiz artırımına gideceği sinyalleri vermesi gelişmekte olan ülkelerin finanssal piyasalarındaki dalgalanmaları artırmaktadır.
* Bütçe dengesindeki olası öngörülemeyen sapmaların önümüzdeki dönemde de fiyat artışına yol açma riski bulunmaktadır. Kamu kesimindeki ek fiyat artışları enflasyonu doğrudan artıran bir etki yaratacaktır.
* Hizmet sektörü fiyatlarındaki düşüş aynı hızda olmamıştır. Bu durum bazı sektörlerde fiyat yapıcıların endeksleme davranışlarını henüz terk etmemiş olmasından ve fiyatların serbest piyasa koşulları içerisinde oluşmamasından kaynaklanmaktadır.
* Tarım fiyatları ilk üç ayda artış göstermiştir. Tarım fiyatlarındaki düşüşün beklenenin altında kalma ihtimali her durumda bir risk unsurudur.
* Dünya piyasalarında petrol ve ham metal fiyatlarındaki artışlar yurt içi enflasyon üzerinde maliyet yönlü potansiyel baskılar oluşturmaktadır.
* Bütün bunlardan öte geçmiş tecrübelerin de gösterdiği üzere en büyük risk rehavete kapılma riskidir. Son dönemde ekonomideki olumlu gelişmelerle uygulanan ekonomik program ve ülke içi genel istikrarın payı olsa da, dünyadaki genel ekonomik ve siyasal konjonktürün de iyi gidişatı destekler nitelikte olduğu göz ardı edilmemeli. Kalıcı bir makroekonomik istikrar ve fiyat istikrarına ulaşılabilmesi açısından ekonomideki olumlu gelişmelerin köklü yapısal reformlarla desteklenmesi, son dönemdeki olumlu gelişmelerin bu reformları ertelemek için bir gerekçe olarak kullanılmaması gerekir.
       
DENGELER KALICI OTURMADI
       Merkez Bankası, Şubat 2001 krizinin ardından başlatılan parasal ve mali disiplin sonucu, enflasyonla mücadelede önemli mesafe alındığı ve yapısal reform çabalarının artırıldığını vurgulayarak, şöyle denildi:
       “Ancak bu çabaların henüz yeterli olmadığı, ekonomik dengelerin kalıcı bir şekilde oturmadığı ve fiyat istikrarının henüz tam olarak sağlanmadığı da ortadadır. Özellikle tek haneli enflasyonun hedefleneceği önümüzdeki yıldan itibaren, sıkı para ve maliye politikalarının tek başına enflasyonu düşürmedeki etkilerini korumaları mümkün gözükmemektedir. Dahası, dışsal faktörler açısından belirsizliklerin arttığı bir döneme girilirken, ekonomik temellerin güçlendirilerek, kırılganlığın asgariye indirilmesi her zamankinden daha fazla önem kazanmaktadır. Fiyat istikrarına giden yolda ilerlerken aynı zamanda sürdürülebilir ve yüksek büyüme hızlarına ulaşılabilmesi ancak ve ancak yapısal dönüşüm sürecinin hayata geçirilmesiyle olanaklı hale gelecektir.”
       Raporda yapısal reformlar konusunda kararlı ve hızlı davranılması ve söz konusu reformların kalitesinin artırılmasının, orta vadede kalıcı istikrara ulaşılması için kritik önem taşıdığı belirtildi.
       
TÜKETİM İVME KAZANDI
       Raporda, Türk Lirası’nın güçlenmesi ve kredi faiz oranlarındaki gerileme nedeniyle 2003 yılının özellikle son üç aylık döneminde tüketimde canlanma gözlendiği vurgulandı.
       Ancak kriz döneminde oldukta düşük seyreden tüketim harcamalarının 2000 yılındaki seviyesini ancak 2003 yılının son çeyreğinde yakalayabilmiş olması ve GSMH’ye oranının düşük seviyede bulunmasının 2004 yılında da belirgin bir talep kaynaklı enflasyonist baskı gözlenmeyeceğine işaret ettiği vurgulandı.
       İstihdamın oldukça düşük düzeyde olması, ekonominin içinde bulunduğu yapısal değişim süreci ve uygulanan gelirler politikasının tüketim üzerinde sınırlayıcı bir etki yarattığına dikkat çekilen raporda, 2004 yılında kısıtlı bir reel gelir artışı olacağı ve bunun da tüketim harcamalarındaki artışı sınırlayıcı bir etki yapacağı savunuldu.
        Reel faizlerdeki gerilemenin tüketici kredilerinin artmasına yol açtığı ifade edilen raporda, ancak içinde bulunulan dönemde kredilerdeki artışın, önümüzdeki dönemde kredi geri ödemelerini de artıracak olması nedeniyle gelirler ve dolayısıyla harcamalar üzerinde kısıt oluşturacağı belirtildi.
       
ÖZEL YATIRIMLAR ARTACAK
       2003 yılında yüksek oranda artış gösteren özel yatırım harcamalarının; yüksek kapasite kullanım oranları nedeniyle, bu yıl da devam edeceği tahminine yer verilen raporda, rekabet ve piyasa koşullarının iyileşmesinin, güven ortamının tesis edilmesinin ve fiyat istikrarının sürdürülebilir büyüme için gereken yatırımların devamını sağlayabilecek unsurlar olduğu kaydedildi.
       Kamuda sıkı maliye politikalarının 2004 yılında da devam edeceğine dikkat çekilen raporda, kamu harcamalarındaki artış hızının oldukça düşük kalmasının beklendiği ifade edildi.
       
ÜRETİM İHRACATLA ARTACAK
       Merkez Bankası, 2004 yılında iç talepte enflasyon hedefini tehlikeye sokacak bir gelişme beklenmediğini, buna karşın üretim artışının ihracata yönelik olarak devam edeceğini bildirdi.
       Bu yıl tarım üretiminin yüksek olacağı ve dolayısıyla tarım fiyatlarındaki düşüşün enflasyondaki düşüş eğilimini desteklemeye devam edeceği anlatılan raporda, özellikle üretimle ilgili öngörülerin enflasyonun olumlu seyrine katkı yapmaya devam edeceği vurgulandı.
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları