Home page
Haber Menüsü


Yazara e-posta göndermek için resmi tıklayınız.
 
Kentlerde 2,5 milyon işsiz
 
Kentteki yüksek işsizlik, adeta bir saatli bombadır. Kent dokusuna, asayişine, sosyal uyuma ciddi bir tehdittir.
 
Mustafa Sönmez
NTV-MSNBC
 
11 Şubat 2004—  Ekonomide bahar rüzgarları estirile dursun, derecelendirme kuruluşları not artıra dursun, kentleri, özellikle de büyük kentleri bir tehlike her geçen gün daha çok tehdit ediyor: İşsizlik! 2001’de yaşanan tarihi küçülmenin ardından izleyen iki yılda yaşanan ortalama yüzde 6.5 oranındaki büyümeye karşın istihdam artışı gerçekleşmiş değil. Hem kriz öncesi işsizler ordusunda bulunanların hem de krizle birlikte işten çıkarılarak işlerini kaybedenlerin sayısı, yeniden büyüme sürecine karşın azalmış değil. Kısaca, büyüme doğru orantılı olarak istihdam yaratmıyor.

   
 
       
   
MSNBC News Mustafa Sönmez: Asgari ücretteki artış ne demek?
MSNBC News Mustafa Sönmez: Ucuz işçilik yerine vergisel önlemler
MSNBC News Mustafa Sönmez: 2003'te de yoksullaştırıcı turizm
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 


       Kentlerdeki işsizliğin sayısal görünümü şöyle:
       Sivil nüfusun yaklaşık yüzde 63’ü kentlerde yaşıyor ve 2003’te 42.3 milyona ulaşmış görünüyor. Bu nüfusun 30 milyonu 15 yaşın üstünde. Ancak işgücü olarak piyasaya çıkan bu nüfusun yüzde 44’ü. Kentlerde işgücü arzı 2003’te 13 milyon 365 ama işi olan yani istihdam edilen 11.5 milyon. Buna karşılık 1.8 milyon açık işsiz. İstihdam edilenlerin içinden 650 milyonu eksik istihdam, yani yarı işsiz.
       Bu durumda kentlerdeki atıl işgücünün 2,5 milyonu bulduğunu görüyoruz. Bu, iş için pazara çıkmış işgücünün yüzde 18.3’ü demek.
       Oysa bu oran kriz öncesinde yani 2000’de yüzde 14.2 idi. 2001 krizinde açık işsiz sayısı 1 milyondan 1 milyon 427 bine çıktı. Büyümenin yeniden başladığı 2002’de ise azalmak bir yana açık işsiz sayısı 1 milyon 864 bine çıktı. Yine büyümenin sürdüğü 2003’te ancak 1 milyon 809 bine inebildi. İşsizler ordusundaki artışta işten çıkarmalar önemli. Çalışma Bakanlığı 2001 yılında 227 bin kişinin işten çıkartıldığını saptamış.
       
AÇIK İŞSİZ SAYISI % 81 ARTMIŞ DURUMDA
       Ancak işten çıkarmalar büyümeye geçilen iki yılda da azalmamış. İşverenler, kriz sonrası koşullara uyum adına en kolay önlem olarak tensikata başvurdular. Bunu “verimlilik artışı” olarak olumlayanların sayısı hiç de az değil. İşten çıkartılanların sayısı 2002’de 193 bin, 2003’te de 211 bine çıktı. Özetle kriz öncesi 2000’den 2003’e kentlerdeki açık işsiz sayısı 1 milyondan 1 milyon 809 bine çıkarak yüzde 81 artmış durumda. Bu korkunç bir işsiz artışıdır.
       Açık işsizlere eksik istihdam edilenler eklendiğinde 2000’de 1 milyon 789 bin olan atıl işgücünün yüzde 14.2 olduğu, kriz yılı 2001’de yüzde 17.4’e çıktığı görüldü. Krizi izleyen iki büyüme yılında ise atıl işgücü önce 2002’de önce yüzde 19.3’e çıktığı görüldü. 2003’te ise ancak yüzde 18.3’e indi. Bu inişin ise işgücü arzından azalmadan kaynaklandığı saptanıyor.
       Özellikle krizle birlikte iş pazarına çıkan kadınların, iş bulamayıp eve ricat ettikleri, dolayısıyla kadınlardan kaynaklanan bir işgücü arzı düşüşü olduğu anlaşılıyor. Özetle, kriz ve sonraki iki yılda kentler, önemli bir işsizlik tehdidi altında.
       
BÜYÜK KENTLER ALARM VERİYOR
       Bazı büyük kentlerde durumun daha alarm verici olduğunu ifade edelim. Örneğin Adana’da açık işsizlik yüzde 24’ü, atıl işgücü ise yüzde 35’i bulmuş durumda. İstanbul’da açık işsizlik oranı yüzde 15.5, atıl işgücü ise yüzde 19’a yakın.
       Kentlerdeki işsizliğin, kırdaki işsizlikten farkını anımsatmak yararlı olur. Kentlerdeki işsizlik, kırlardaki, daha doğrusu tarımdaki işsizlik gibi değil. Kırsal kesimde insanlar tarımla, hayvancılıkla uğraşırken hem geçimlik üretim yapar hem de mallarının bazılarını pazara çıkarırlar. Onlar için bu iki amaçlı üretimle uğraşmak bir iş sahibi olmak demektir. Tarım, kendi kullanımları, tüketimleri için yapılıyor olsa bile, o uğraş bir iş sahibi olmak diye ifade edilir. O nedenle kırda kimin iş sahibi, kimin işsiz olduğu o kadar da belli değildir.
       Kentler ise öyle değil. Kentte geçimlik üretim çok sınırlıdır, hatta neredeyse yoktur. Her şey değişim değerine sahiptir, alınır satılır. İşgücünü sattığı ölçüde insanlar ihtiyaçlarını pazardan karşılarlar. İşgüçlerini satamazlarsa da aç kalırlar, geçim sorunu yaşarlar.
       Kırdaki gibi, topraktan, doğadan üretmek, barınmak ve köydekilerle dayanışarak yaşama olanakları yok gibidir. O nedenle kentteki insanın işsizliği daha tedirginlik vericidir, daha önemli sosyal sorunlar üretmeye adaydır. Kentteki yüksek işsizlik, adeta bir saatli bombadır. Kent dokusuna, asayişine, sosyal uyuma ciddi bir tehdittir.
       Kentte artan işsizlik, hiç de kulak arkası edilecek bir sorun değil. Özellikle, işsizlerin önemli bir kısmı, Türkiye’de olduğu gibi, eğitimli genç işsizler ise...
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları