 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||
|
|||||||||||
| 30 Mayıs— Devlet Bakanı Ali Babacan, Tüfe’deki artış ile yüzde 5’lik büyüme hedefinin şu aşamada revize edilmeyeceğini vurgularken, “ancak cari işlemler açığındaki hedefin bir miktar revize edilmesi gerekecek gibi gözüküyor. Ankara’da arkadaşlarımız çalışmalara devam ediyor” dedi. | |||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Babacan, revize edilse bile, cari işlemler açığında çok ürkütücü boyutlara ulaşılmayacağını tahmin ettiklerini belirtti. Bakan Babacan, Deutsche Bank tarafından düzenlenen “Değişim ve Uyum Sürecinde Türkiye” konulu toplantının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “dış ödemeler dengesinde, Hükümetin hedeflerinin dışına çıkıldığı gözleniyor. İlk 3 aydır hedefin yüzde 70’i yakalandı. Makro ekonomik hedefler açısından bu sıkıntı yaratabilir mi? Bunu gözden geçirecek misiniz?” sorusuna karşılık, Babacan şunları kaydetti: “Özellikle tüketici fiyat endeksine bağlı olan enflasyonun, yani TÜFE’deki artışın revize edilmesinin şu anda gerekli olmadığına karar verdik, en son IMF ile de yaptığımız görüşmelerde. Büyüme hedefini de revize etmiyoruz, yüzde 5 büyüme hedefi de duruyor. Ancak cari işlemler açığındaki hedefin bir miktar revize edilmesi gerekecek gibi gözüküyor. Bugün Ankara’da arkadaşlarımız çalışmalara devam ediyor. Fakat revize edilse bile, bu cari işlemler açığında çok ürkütücü boyutlara ulaşılmayacağını tahmin ediyoruz. Çünkü şu anda biliyorsunuz dalgalı kur politikası uyguluyoruz.” “DALGALI KUR SÜBAP VAZİFESİ GÖRÜYOR” Devlet Bakanı Babacan, dalgalı kur politikasının bu tür tehlikelere karşı aslında bir şok emici vazife de gördüğünü belirtirken, şöyle devam etti: “Eğer herkes cari işlemler açığının bir sorun olacağını düşünürse ve buna inanmaya başlarsa, zaten kur belli bir müddet sonra kendini ayarlayacaktır. Yok (bu açık Türkiye için normaldir, Türkiye bunu kaldırır) diye inanıyorsa piyasalar, bu açıkla da devam edecektir. Dolayısıyla bu dalgalı kur politikası, cari işlemler dengesinin getirebileceği olumsuz etkilere karşı çok önemli bir sübap vazifesi de görüyor aslında.” ”FAİZ KARARINA MÜDAHALE İSTEMİYORUZ” Babacan, faiz indirimine ilişkin olarak “Hükümet olarak Merkez Bankası’nın bağımsız olarak alacağı faiz kararına herhangi bir müdahale etmek istemiyoruz” dedi. Toplantıdan sonra gazetecilere açıklama yapan Babacan, hükümetin Türkiye’deki yatırım ortamını iyileştirilmesine yönelik olarak arka arkaya pek çok yeni yasa tasarısı çıkardığını söyledi. Yabancı sermaye yasa tasarısının Meclis Genel Kurulu’nda ilk sırada yer aldığını, Yatırım Promosyon Ajansı’nın kurulması ve yabancıların Türkiye’de çalışmasıyla ilgili kolaylıklar getirecek yasa tasarısının bulunduğunu, enflasyon muhasebesi yasa tasarısının da ikinci vergi reform paketiyle geleceğini belirten Babacan, şunları kaydetti: “Tüm bunlar Türkiye’nin iş dünyasıyla, yatırımcıyla daha dost bir ülke haline gelmesi için son derece önemli adımlar. Bizim bu konudaki kararlılığımızı toplantıdaki konuşmamda dile getirdim. Biz Türkiye’nin iş dünyasıyla dost ve serbest piyasa ekonomisinin çalıştığı bir ülke olmasını istiyoruz. Hükümetimizin bu konudaki tutumu da çok açık. Kamu sektörünün daha verimli, etkin hale gelmesi ve özel sektör eliyle büyüme bizim Türkiye için öngördüğümüz en önemli hedefler.” “KUR TAAHHÜDÜMÜZ YOK” Dolardaki düşüşe ilişkin bir soru üzerine de Babacan, “Bizim kur taahhüdümüz yok. Kurun ne olacağını piyasa belirliyor. Piyasa her türlü parametreye, cari işlemler dengesine bakacak ona göre kurun nerede olması gerektiğini piyasa dengeleri belirleyecek” dedi. Bir gazetecinin “O zaman siz kurun yükselmeyeceğini garanti ediyorsunuz?” sözleri üzerine Babacan, “Kurla ilgili hiçbir garantimiz yok” yanıtını verdi. TL’nin aşırı değer kazanmasının özellikle iş dünyasında, ihracat hedefleri konusunda sıkıntı yarattığı belirtilerek “Bunlar hükümetin perspektifiyle doğru orantılı mı? Şu an burada bir sıkıntı var mı?” sorusu üzerine Babacan, burada eurodan çok özellikle doların problem olduğunu söyledi. Babacan, Türk insanının artık dövizden TL’ye döndüğünü ve bunun getirdiği bir baskı olduğunu, bir de doların tüm para birimlerine karşı hızla değer kaybettiğiniifade ederek, şöyle dedi: “Mart’taki euro-dolar paritesiyle bugünkü euro-dolar paritesine bakarsanız dolarda yaklaşık yüzde 10-12 bir değer kaybı var. Hem doların uluslararası piyasalarda diğer para birimlerine göre değer kaybetmesi hem de Türkiye’de insanların artık dövizden yavaş yavaş TL’ye geçmeye başlaması, bu iki etki birleşince kur şu anda bulunduğu yerlere geliyor. Dediğim gibi bu konuda hiçbir taahhüdümüz yok. Bu tamamen piyasaların dengeleriyle oluşan bir kurdur. Bundan sonraki gelişmeleri de beraber izleyeceğiz.” Babacan, faiz indirimi beklentilerine ilişkin bir soru üzerin de şunları kaydetti: “Sadece hükümetimizde değil, piyasalarda da böyle bir beklenti var (Acaba Merkez Bankası faizleri düşürür mü? Ne zaman düşürür?) Genelde böyle bir beklenti söz konusu, ama biz hükümet olarak Merkez Bankası’nın bağımsız olarak alacağı faiz kararına herhangi bir müdahale etmek istemiyoruz. Bu Merkez Bankası’nın kendi kararıdır. Merkez Bankası’nın temel önceliği fiyat istikrarıdır, enflasyonla mücadeledir. Bu temel öncelik çerçevesinde gecelik faiz oranlarını Merkez Bankası bağımsızca belirleyecektir.” IMF ile yürütülen 5. Gözden Geçirme çalışmalarına ilişkin bir soruya karşılık da Babacan, çalışmaların devam ettiğini hatırlatarak, “Biz çok önemli bir sorun beklemiyoruz” diye konuştu. |
||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Cari açık 5 kat arttı: 2.3 milyar dolar
