|
|
Endonezya, her şeye rağmen yaralarını sarıyor Asya ekonomileri SARSılıyor Yakındoğu'da yeni büyük oyun |
|||
Örneğin İstanbulda 1812de patlak veren veba salgınında 500 bin kişilik nüfusun yüzde 20si hayatını kaybetmişti. 1918de tüm dünyayı saran grip salgını ise toplam 40 milyona yakın insanın hayatına mal olmuştu. Bugün tıp bilimi oldukça ilerlemiş olsa da, bazı hastalıklara karşı insanoğlu hala çaresiz durumda. SARS İLE YATAR KALKAR OLDUK Son aylarda SARS ile yatar kalkar olduk. Bu hastalığın özellikle Asya ülkelerinin ekonomilerini nasıl etkilediğini tartıştık, gelecek için senaryolar üretmeye çalıştık. Olumsuz etkileri zaman zaman gözümüzle de gördük. Uçak seferleri, fuarlar, iş seyahatleri iptal edildi. Çin başta olmak üzere tüm Uzakdoğuda işletmeler SARSın soğuk nefesini hissetti. Hastalığın bu bölgeye şu ana kadar verdiği zarar 11 milyar dolar olarak hesaplanıyor. GSYİH büyüme oranı tahminleri aşağı doğru revize ediliyor. ÖLÜM ORANI YÜZDE 13 Bölge ekonomilerinin büyük zarar gördüğü yadsınamaz bir gerçek. Ancak hastalık ile ilgili istatistiklere bakıldığında bu zararı anlayabilmek biraz güçleşiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 19 Mayıs 2003 itibariyle tespit edilen SARS vakası sayısı 7,864. Bu vakalardan 643ü hayatını kaybetmiş, 3,847si iyileşmiş, geriye kalanlar ise halen tedavi görüyor. Çinde 5,236 hastanın 289u, Hong Kongda ise 1,714 hastanın 251i vefat etmiş. Bu rakamlardan bir oran çıkarmak zor, çünkü halen tedavisi sürenler de istatistiklere dahil edilmiş. Londradaki Imperial Collegeden tanınmış salgın hastalık uzmanı Prof.Dr.Roy Andersonın hesaplarına göre ise 60 yaşının altındaki hastalar içinde ölüm oranı yüzde 13. AĞIR GRİPTEN ÖLENLERE NE DEMELİ? 6 ayda 600 civarında ölüme sebep olan bu hastalığın ekonomilere milyar dolarlık zararlar verdiği ve uzun vadede de etkilerinin devam edeceği söylenirken, insanın aklına başka sorular geliyor: 2002 yılında 3.1 milyon hayata mal olan AIDS hastalığının ekonomiye hiç mi etkisi yok? Aylık ortalamaları hesaplarsanız, AIDSin SARStan 2580 kere daha ölümcül olduğu ortaya çıkıyor! Menenjitten yılda 1.2 milyon, sıtmadan yılda 1 milyon kişi ölüyor. Bunlar hiç mi etkilemiyor turizm sektörünü ve yabancı yatırımcıları? Diyeceksiniz ki, bu hastalıklar çoğunlukla Afrikada ve orada ekonomi zaten harap vaziyette. ABDde ağır grip nedeniyle her yıl ölen 36 bin kişiye ne demeli? Amerikan ekonomisine yüzde kaç oranında zarar veriyorlar? İŞADAMLARI PLANLARI İPTAL ETTİ Bu soruların yanıtı aslında çok basit. SARSın ekonomilere bu kadar zarar vermesinin sebebi hastalığın bulaşıcılığı veya ölümcüllüğü değildi. Asıl sebep, histeri ve paranoya idi. Hastalığın niteliği hakkındaki belirsizlik ve bilgi noksanlığı da bu faktörleri güçlendirici rol oynadı. Uluslararası medya her gün baş sayfalarına doktor maskesi takan Uzakdoğuluların resimlerini taşıyarak ufacık bir kıvılcımdan doğan ateşi iyice körükledi. İnsanlar tam olarak tanımadıkları bir hastalıktan doğal olarak çekindiler. Her gün gazete sayfalarında SARStan ölenlerin sayısı açıklandı, ama hastalığın ne olduğu, nasıl bulaştığı, tedavisinin nasıl olduğu konusunda doyurucu bilgi verilemedi. Durum böyle olunca, turistler, yatırımcılar, işadamları neme lazım diyerek Uzakdoğu planlarını iptal ettiler. EKONOMİK ZARAR ÇOK BÜYÜK Son günlerde ise SARSın yarattığı sıkıntıların temeli daha iyi anlaşılmaya başlandı. Asya Kalkınma Bankası (ADB) Başkanı Tadao Chino, 13 Mayısta Pekinde yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler bu bilinçlenmenin en güzel göstergesi: SARS salgını ekonominin birçok sektörünü olumsuz olarak etkilemişse de bu hastalık sadece sağlık ile ilgili bir mesele olmanın ötesine gitmiştir. SARSın ölümcüllük oranı oldukça düşük olsa da sebepleri ve doğası ile ilgili bilgilerimizin yetersizliği ve teşhis ile tedavi konularındaki eksiklik nedeniyle ekonomik zarar çok büyük olmuştur. İMAJ DÜZELTMEYE 1.5 MİLYAR $ Şimdi de bölge ülkeleri, SARS nedeniyle bozulan imajlarını düzeltmeye ve bu sayede ekonomilerinin gördüğü hasarı düzeltmeye çalışıyorlar. Örneğin Hong Kong yönetimi, ülkenin sağlık açısından güvenli olduğunu anlatabilmek için uluslararası bir halkla ilişkiler firmasıyla anlaştı ve toplam 1.5 milyar dolarlık kampanyalar başlattı. Peki, madem sorun hastalığın kendisi değil de, meydana gelen histeri ve paranoyaydı, o zaman bunun sorumlusu kim? Bu soruya komplo teorilerine başvurmadan bir cevap verebilmek zor. Ancak Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) SARS konusundaki icraatı eleştiriye oldukça açık. Bu kurum, SARS nedeniyle bir çok ülke için anlamsız bir acele ile seyahat uyarısı yayınladı. Bu uyarıların ekonomik boyutları hiç düşünülmedi. Tabii ki, sağlık her şeyden önemli, ancak böyle hassas bir konuda kararlar alınırken biraz daha dikkatli davranılmalıydı. 81 milyonluk nüfusu içinde SARSa sadece 5 kurban veren Vietnama seyahat uyarısı çıkarmanın, Vietnam ekonomisini baltalamaktan başka ne gibi bir anlamı olabilir ki? 19 Mayıs 2003 itibariyle WHOnun seyahat uyarıları sadece Çinin belirli bir bölgeleri ile Hong Kong için devam ediyor. Uyarının kaldırılması için o ülkede 20 gün boyunca hiç SARS vakası görülmemesi gerekiyor. YA TÜRKİYEDEKİ TRAFİK KAZALARI Yaza yaklaştığımız şu günlerde WHOnun SARS için yaptığı gibi uluslararası bir kuruluş kalkıp da Efendim, Türkiyede trafik kazaları çok can alıyor. Bu yüzden Türkiyeye seyahat edecekleri uyarıyoruz diye bir açıklama yapar ve uluslararası medya da her gün kaza fotoğrafları yayınlarsa, ne olur bizim turizmcilerin hali? İşte Uzakdoğu ekonomilerinin de SARS yüzünden yaşadıkları böylesine traji-komik bir durumdu. Olaya Türkiye açısından bakmakta fayda var. Bu SARS paniğinden az da olsa faydalandık. Batılı ülkelerden Uzakdoğuya giden işlerin bir kısmını Türkiyeye çekmeyi başardık. Turizm gelirlerinde de bir artış bekleyebiliriz. Ayrıca televizyonlarda izlediğimiz doktor maskesi ve şalgam suyu ihracatçılarının başarı öyküleri de ufak ama hoş ve olumlu gelişmeler. Ancak bütün bunlar bir yana, asıl düşünmemiz gereken konu şudur: SARS gibi bir hastalıkla yüz yüze gelirsek ekonomimizin asgari düzeyde etkilenmesi için ne yapmalıyız? SORUNU GİZLEMEK.... Uzakdoğuda yaşananlar bizim için de ders olmalıdır. Şunu gördük ki, SARS doğrudan bir ekonomik krize yol açmadı; ekonomik sıkıntılara sebep veren bir psikolojik etki yarattı. Sebep sanal olsa da, sonuçlar gerçek ve bir hayli de ağır oldu. Türkiyenin de SARS gibi bir hastalıkla karşı karşıya kalması durumunda yapması gereken, hastalığın kendisi ile mücadele ile paralel olarak psikolojik etkileriyle de mücadele etmektir. İyi ve güvenilir bir sağlık sistemi ve şeffaf bir kriz yönetimi anlayışıyla sorunları erken teşhis etmek ve insanları en kısa süre içerisinde, tam ve doğru olarak bilgilendirmek şarttır. Çinin yaptığı gibi önce sorunu gizlemek, sonra her şey kontrol altında diyerek insanları yanıltmak, o da işe yaramayınca günah keçilerine suçu yükleyerek sıyrılmaya çalışmak, hastalıkla mücadelede hiçbir katkı sağlamayacağı gibi, olumsuz psikolojik etkilerin de katlanarak çoğalmasına yol açar. WİLLİAM SAFİREIN YORUMU Sürekli olarak Türkiye hakkında yazdığı yazılarla tepkimizi çeken New York Times yazarı William Safire, ABD ekonomisinin sorunlarını irdelediği son yazısına şöyle bir giriş yapmış: Dert edecek yeni bir şey olmamasının mı sıkıntısını yaşıyorsunuz? Bağdatın kolayca düşmesi ve SARSın herkesi yatağa düşürmemesi sizi üzdü mü? O halde rahatlayın çünkü sizin yeni tedirginliklere olan iştahınızı kabartacak üç tane dumanı üzerinde ekonomik sorun var. Bu sefer Safirein yaklaşımına şapka çıkarmamak mümkün değil. Tüm dünya hastalık hastası olmuş gibi. Sorun olmadan yaşayamıyoruz. Ancak kıssadan hisse çıkartalım ve zaten yeteri kadar sorunumuz varken, medyada gördüğümüz Türk sınır kapılarında SARS taraması gibi haberleri abartmayalım. Dünyanın sağlık durumuyla yakından ilgilenenler için ise SARS yerine Etiyopyada 2003 yılı içerisinde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölecek olan 100 bin küçük çocuk için üzülmelerini salık verebilirim. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||