‘2005’e kadar IMF programına bağlıyız’

Devlet Bakanı Ali Babacan

Bakan Ali Babacan, 4. niyet mektubunun yanı sıra Dünya Bankası ile bir yıldır kullanılamayan iki önemli program kredisinin tekrar canlandırılmasına ilişkin mektupları imzaladıklarını vurguladı.

Ankara
AA


		6 Nisan— Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, ekonomide yeni bir dönemin açıldığını, 2004 yılı sonuna kadar devam edecek önemli bir programın başladığını bildirdi.


		Yeni paket barışın değil, IMF programının maliyetidir Özilhan: IMF ile program 2006'ya uzatılmalı Babacan: Programa eklemeler yapıldı Gül: IMF programına bağlıyız

			Babacan, Hazine Müsteşarı Faiz Öztrak ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile birlikte Hazine’de düzenlediği basın toplantısında, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülen 4. gözden geçirme çerçevesinde imzalanan niyet mektubu konusunda açıklamalarda bulundu. Köhler: Niyet Mektubu memnuniyet verici Türkiye’nin yanıbaşında şiddetli bir savaş olduğunu, bunun Türkiye’yi de çeşitli yönlerden etkilediğini kaydeden Babacan, “Hükümetimizin, böyle bir dönemde ekonomi yönetiminde son derece başarılı olduğunu hep beraber görüyoruz. Ülkemizin en az zararla bu kritik dönemi atlatması için hükümetimiz gerekli tedbirleri aldı ve almaya da devam edecek” dedi. IMF’DEN 4 MİLYAR DOLAR KREDİ IMF’den kullanılacak kredi miktarının yaklaşık 4 milyar dolar olduğunu söyleyen Babacan, “Daha önce Ekim ayındaki gözden geçirmeden sonra gelecek kaynak 1.6 milyar dolar ve her 3 ayda 300 milyon dolar olacaktı. Şimdi izim 4. gözden geçirmenin tamamlanmasından sonra yaptığımız yeni planda 700 milyon dolara yakın bir kredi kullanılacak, daha sonra her 2 ayda bir yaklaşık 500 milyon dolarlık kredi kullanmak söz konusu olacak. Bu rakamların detayından çok bizim ortaya koyduğumuz programın kararlılıkla uygulanmasındır, rakamlar artık bir detaydır. Önemli olan yapısal reform sürecini ve aldığımız kararların ısrarlı bir şekilde uygulanmasıdır” dedi. DÜNYA BANKASI’NDAN 2 KREDİ Babacan, Dünya Bankası ile iki ayrı kredinin söz konusu olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Birincisi ekonomik reform kredisidir. Bu başlamış bir kredidir. Şu anda yeniden canlandırılarak 375 milyon dolarlık bir kredi kullanılmış olunacaktır. Bu, 3 yıl ödemesiz 15 yıl vadeli olacaktır. Diğer bir kredi ise Program Amaçlı Kamu ve Mali Sektör Uyum Kredisi’dir. Bundaki rakam 1 milyar 350 milyon dolardır. Bunun 450 milyon dolarlık kısmı daha önce kullanılmış geriye kalan 900 milyon dolarlık kısmı 450’şer milyon dolarlık bölümler halinde kullanıcaktır. Bu da 5 yıl ön ödemesiz 15 yıl vadeli olacaktır.” Devlet Bakanı Babacan, Dünya Bankası’ndan gelecek kaynağa ilişkin, “Dünya Bankası ile yapılan görüşmelerde, bazı kredilerin faizlerinin yüksek, bazılarının düşük olduğunu gördük. Biz yüksek faizlerin düşürülmesini istedik. ‘Konuya sıcak baktıklarını’ söylediler. Ancak kesin verilmiş bir karar yok” dedi. “Dünya Bankası’na verilmiş olan bir niyet mektubu değil, bunun adı kalkınma politikaları metnidir” diyen Babacan, karşılıklı mutabakata varılmış durumda bugüne kadar kredilerin onaylanmasında sorun çıkmadığını bundan sonra da çıkacağını tahmin etmediğini söyledi. ’MEKTUBUN İMZALANMASI UZUN SÜRDÜ’ Niyet mektubunun yanı sıra Dünya Bankası ile bir senedir yürürlükten kaldırılmış olan, programların ve bazı reformların aksamış olması nedeniyle kullanılamayan iki önemli program kredisinin tekrar canlandırılmasına ilişkin mektubun da imzalandığını bildiren Babacan, şöyle konuştu: “Bu müzakereler, normal bir gözden geçirmeden daha uzun sürdü. Bunun en önemli sebebi bizim hükümetimizin ekonomiye bakış açısının bu mektuplarda yansıtılmış olması. Tamamen eski programın devamı olmasındansa, bizim yeni bakış açımızın bu programa, niyet mektuplarına yansıması bizim açımızdan son derece önemli. Bu yüzden müzakereler normal dönemden daha uzun sürdü. Yine niyet mektubuyla ilgili ön şart vardı. O da 2003 bütçesinin Meclis’ten geçmesi. Bütçe, kabul edilmeden 4. gözden geçirmenin tamamlanması mümkün olmayacaktı.” Mektupların içeriğinin uygulayıcı kuruluşlarla gözden geçirilmesinin de, müzakere takvimini uzatan bir unsur olduğunu vurgulayan Devlet Bakanı Babacan, tüm bu reformları uygulayacak kuruluşlarla içeride müzakereler yapıldığını ifade etti. Babacan, “İstedik ki, uygulayıcı birimler hem mektupların içeriği konusunda detaylı bilgi sahibi olsun hem de uygulanacak programın, atılacak adımların zamanında yerine getirilmesi konusunda ortak bir görüş birliği oluşabilsin” açıklamasında bulundu. PROGRAM, EYLEM PLANI İLE UYUMLU Babacan, 4. gözden geçirmenin geçen sene Ekim’de tamamlanması gereken 4. gözden geçirmeden çok farklı bir şekil aldığını da vurgularken, şöyle devam etti:”Neredeyse yeni bir dönem açılıyor. 2004 yılının sonuna kadar devam edecek önemli bir program başlamış oluyor. Bizim Acil Eylem Planı ile ortaya koyduğumuz, önümüzdeki bir yılı kapsayan çok önemli adımlarımız da var. İmzaladığımız mektuplar Acil Eylem Planı ile tam olarak örtüşüyor. Ortak unsunlar çok. Acil Eylem Planı’nın da daha farklı unsurlar da söz konusu.” 5.2 MİLYAR DOLAR GELECEK Öte yandan Bakan Ali Babacan, IMF ile Dünya Bankası’ndan toplam gelecek kaynağın 5.2 milyar dolar olacağını söyledi. Babacan, Hazine Müsteşarı Faiz Öztrak ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile birlikte Hazine’de düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Önemli olan gelecek rakamın miktarının değil, ekonomik programanın kararlıkla, açıklıkla uygunlanması olduğunu bildiren Babacan, “Programda kilit nokta budur” dedi. Ali Babacan, şöyle devam etti: “IMF Yönetim Kurulu 18 Nisan tarihinde toplanıp ek niyet mektubunu karara bağlayacak. IMF’den gelecek kredinin geliş tarihleri ve miktarları da yeniden belirlendi. Yapılan çalışmada finansman ihtiyacının yılın 4. çeyreğinde daha fazla olması nedeniyle kredinin bu dönemde ağırlıklı olarak gelmesi kararlaştırıldı.” ’FAİZ DIŞI FAZLA HEDEFİ ÖNCELİKLİ’ 2003 yılı bütçesinin gayri safi milli hasılanın (GSMH) yüzde 6.5 kadarlık faiz dışı fazla hedefini tutturacak şekilde hazırlandığını belirten Babacan, şunları söyledi: “Bu bütçeyi biz kararlılıkla uygulayacağız. Ayrıca Irak’ta devam etmekte olan savaşın olası maliyetlerini telafi etmek için de 4 katrilyon liralık ilave destek almış bulunuyoruz ki bu GSMH’nin yüzde 1.2 tekabül etmekte. Faiz dışı fazla hedefimiz hem programa olan güveni artırmak, hem de yüksek seviyedeki net kamu borcunun GSMH’ye olan oranını düşürmek için son derece büyük önem taşımaktadır. Net kamu borcunun GSMH’ya oranı 2001 sonundaki yüzde 92 seviyesinden 2002 yılı sonunda yüzde 79.6 seviyesine düşmüştür.” ’FAİZ DIŞI FAZLA HEDEFİ İÇİN EK TEDBİR ALDIK’ Konuşmasında kamu maliyesi hakkında da bilgi veren Devlet Bakanı Ali Babacan, 2002 yılında maliye politikasında yılın ikinci yarısında yaşanan gelişmelerin faiz dışı fazla hedefinin GSMH’nin yüzde 2’sinin üzerinde bir sapmayla yüzde 4 civarında gerçekleşmesine neden olduğunu hatırlattı. Bu durumun 2003 yılında yüzde 6.5’lik faiz dışı fazla hedefini tutturmak için ilave güçlü tedbirlerin alınmasını gerektirdiğini hatırlatan Babacan, 2003 yılında hedeflenen faiz dışı fazlayı tutturmak için alınan tedbirlerin 15.8 katrilyon lira tutarında olduğunu bildirdi. İlk 2 aylık faiz dışı fazla gerçekleşmesinde hedeflerin önemli ölçüde tutturulduğunu kaydeden Babacan, şunları söyledi: “Eğitim, sağlık, doğrudan gelir desteği ve sosyal destek kalemlerinden oluşan sosyal harcamalarımızın GSMH’ye oranı 2002 yılında 17.5 iken, 2003 yılında yüzde 17.9 seviyesine çıkarılmıştır iddiaların aksine. Sosyal yardım harcamalarının 2003 yılında GSMH’ye payının da artırılması da planlanmış bütçe dışında takip edilen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan yapılan sosyal destek harcamaları 2002 yılında 604 trilyon iken, 2003 yılında 1 katrilyon 60 trilyon seviyesine çıkarılmış yani yaklaşık yüzde 75’lik bir artış öngörülmüştür. Bu arada ücret, maaş ve tarım kesimine yapılan transferler gibi gelirler politikasının uygulanmasında bütçe ödenekler ve hedeflenen enflasyon mutlaka dikkate alınmaktadır ve alınacaktır.” ’ATIL İSTİHDAM SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ’ Ali Babacan, atıl istihdamla ilgili sorunların bir takvim içinde, bu yılın sonuna doğru çözümleneceği açıklamasında bulunurken, daha önce çıkarılan Başbakanlık genelgelerinin iptali ile KİT yönetim kurullarının her bir KİT’in içinde bulunduğu sektörel ve finansal çerçeveye uygun olarak atıl istihdam sorununun çözmesinin önündeki engellerin kaldırıldığına işaret etti. Daha önce yapılan açıklamalarda KİT’lerde toplam 45 bin 800 atıl istihdam olduğunun tespit edildiğini hatırlatan Babacan, gönüllü emeklilik yoluyla atıl istihdamda 20 bin 718 azalma gerçekleştiğini kaydetti. SOSYAL GÜVENLİĞE TEK ÇATI SSK, Bağ-Kur ve İş Kurumu’na ilişkin ivedilik taşıyan kanuni düzenlemelerin de bu ayın sonuna kadar yürürlüğe girmesinin beklendiğini kaydeden Babacan, 3 sosyal güvenlik kuruluşunun (SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı) tek bir çatı altında toplanması ile sağlık sigortası ve sosyal yardım programlarının ayrı ayrı kurumlara devredilmesine ilişkin kanunun da 2003 yılı sonuna kadar TBMM’den geçmesini beklediklerini söyledi. SSK ve Bağ-Kur prim alacakları tahsilatını hızlandırmak amacıyla bütçe kapsamında geçici tedbirler alındığını kaydeden Babacan, uygulamaların da hızla hayata geçirildiğine dikkat çekti. TARIM REFORMU Babacan, daha sonra tarımsal reformlar hakkında bilgi verdi. Doğrudan gelir desteği ödemelerinin her yıl düzenli olarak yapılması için 2003 yılı Haziran ayına kadar bir Çerçeve Kanun çıkarılacağını belirten Devlet Bakanı, şöyle devam etti: “Buna ilişkin detaylar da her yıl çıkarılacak tebliğlerle sağlanacaktır. Tarımsal KİT’lerin yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi yanında hükümetimizin halen devam eden Tarım Satış Kooperatifleri birliklerinin yeniden yapılandırılması programı da sürdürülecektir.” Babacan, kamu yönetimi reform kapsamında kamudaki yapılanmanın fonksiyonel olarak gözden geçirilmesi işleminin de 2003 yılı Temmuz ayına kadar tamamlanacağını söyledi. Ali Babacan, bu çerçevede hazırlanacak kamu sektörü reform tasarısının Bakanlar Kurulu’nda 2003 yılı sonuna kadar kabul edileceğini vurguladı. VERGİ REFORMU MECLİS’TEN GEÇİYOR Vergi reformuna ilişkin kanun taslağının 2 Nisan’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildiğine de değinen Babacan, söz konusu düzenlemenin bu ay sonuna kadar Meclis’ten geçeceğini bildirdi. Düzenlemedeki temel hükümlerin ivedilikle, kalan maddelerin de Ocak 2004’de yürürlüğe girmesini öngördüklerini anlatan Babacan, vergi reformuna ilişkin ikinci paketin de Mayıs ayı sonuna kadar TBMM’ye sunulacağı açıklamasında bulundu. Babacan, bu paketin de Haziran 2003 ayı sonuna kadar yasallaşmasının beklendiğini belirtti. ÖZELLEŞTİRME TAKVİMİ NETLEŞİYOR Devlet Bakanı Ali Babacan, Türk Telekom’un özelleştirme planının Bakanlar Kurulu tarafından bu ayın sonuna kadar onaylanmasının beklendiğini söyledi. Babacan, Hazine Müsteşarlığı’nda Hazine Müsteşarı Faik Öztrak ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Şeker Fabrikaları’nın özelleştirmesine ilişkin yol haritasının Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından Haziran ayı sonuna kadar onaylanmasının beklenmekte olduğunu bildirdi. Bakan Babacan, seçimler nedeniyle geciken Tekel’in özelleştirme planının da ÖYK tarafından 31 Mart’ta onaylandığını hatırlattı. Elektrik sektöründe dağıtım ve üretim birimlerinin gruplandırılarak, özelleştirme kapsamına alınmasının öngörüldüğünü ifade eden Ali Babacan, “Dağıtım birimleri hazırlık çalışmalarını müteakiben 2003 yılı Eylül ayı sonuna kadar Özelleştirme İdaresi’ne devredilecektir. Dağıtım birimlerine ilişkin ihaleler, 2003 yılı Aralık ayında başlatılacaktır. Enerji sektöründeki kamu kuruluşlarının mali performansını iyileştirmeye yönelik daha güçlü önlemler alınacaktır” dedi. Babacan, Vakıfbank’ın özelleştirilmesine ilişkin bir satış stratejisinin de geliştirildiğini kaydetti. BANKACILIK İÇİN YENİ DÜZENLEME Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) etkinliğini güçlendirecek yasal düzenlemelerin 2003 yılı Ekim ayı sonuna kadar gerçekleştirilmesini beklediklerini ifade eden Babacan, BDDK’nın finansal ve operasyonel bağımsızlığını güçlendirecek tedbirlerin hükümet tarafından alındığını kaydetti. Devlet Bakanı Babacan, sermaye yeterlilik oranlarındaki artış ve bankacılık kesiminin risklerinin daha iyi kontrolü ile birlikte bankacılık sektörünün içsel dayanaklılığının artmaya devam edeceğine işaret ederek, “Bankacılık sistemindeki geri dönmeyen kredilerin süratle çözüme kavuşturulmasına imkan veren ve şirket borçlarının yeniden yapılandırılmasını da kolaylaştıran İcra ve İflas Kanunu’na ilişkin kapsamlı bir reform paketi hazırlanmıştır. Söz konusu paketin Mayıs 2003 sonuna kadar Meclis’ten geçmesi beklenmektedir” dedi.



		Bankaların kara tahtaları siliniyor • KOBİ’lere 1 milyar dolarlık ‘cansuyu’ • Dolar 5 kuruş eridi, 1,67’ye indi • Markaların korunması tasarısı yasalaştı • Unakıtan: Çok şükür batan banka yok

	NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u

	Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz? hayır 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 kesinlikle

NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
• Microsoft Internet Explorer
• Windows Media Player kullanın