| | | | Verheugen’in ziyaretine ilişkin olarak Türkiye’de yapılan açıklama ve yorumlar, AB diplomatik çevrelerinde yoğun bir biçimde tartışılıyor. ANKA’nın edindiği bilgiye göre, bu çevrelerdeki tartışmalar, AB üyeliği için gerekli olan siyasi kriteler konusundaki tepkiler ve Verheugen’e yönelik yorumlarda yoğunlaşıyor. Bu bağlamda özellikle Başbakan Bülent Ecevit’in açıklamaları üzerinde duruluyor.
CLINTON İLE KIYASLAMA
Günter Verheugen’in ABD Başkanı Clinton ile karşılaştırılmasını eleştiren diplomatlar, Verheugen’in “Türkiye’nin bulabileceği en iyi muhatap” olduğunu ısrarla söylüyorlar. Verheugen’un Türkiye’ye karşı olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu, Türkiye’deki “hassasiyetler”i göz önünde tutarak ziyaret boyunca Kürt sözcüğünü kullanmamaya özen gösterdiğini ifade eden AB diplomatları, “Türkiye, Verheugen’i harcamamalıdır. Onun kadar iyi bir muhatap bulamaz” diye konuştular. AB’de birçok çevrenin Türkiye’nin üyeliğine karşı olduğunu ifade eden AB diplomatları, buna karşın Verheugen’in Katılım Ortaklığı Belgesi’nde siyasi kriterler konusunda “en olumlu çizgiyi yansıtmak istediğini” de savundular.
TÜRKİYE HAZIR DEĞİL
Bu arada, Verheugen ziyaretine ilişkin yorumların da Türkiye’nin AB üyeliği için gerekli olan siyasi kritelerin uyulması konusunda “hiç de hazır” olmadığını ortaya koyduğunu öne süren AB diplomatlarının değerlendirmeleri özetle şöyle:
“Türk hükümeti, birkaç yıl içinde müzakere masasına oturacağını söylüyor ancak Türkiye’nin AB kulübe girebilmesi için uyulması gereken siyasi kriteler konusunda ne sosyal, ne siyasi planda konsensüs bulunuyor. Anlaşılan Türkiye, güçlüklerim var diye özel bir statü tanınmasını istiyor. Böyle bir şey sözkonusu olamaz. Türkiye, siyasi kritelerin uyulması konusunda en geride kalan adaydır. Türkiye, bu konuyu iyice düşünmelidir. Öyle anlaşılıyor ki AB elbisesi Türkiye’ye çok dar geliyor. Siyasi kriterler konusunun, çok uzun, karmaşık ve çekişmeli bir süreç olacağı belli. ”
| |
Verheugen basında çıkan iddiaları yalanladı