 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| ODTÜ’de düzenlenen Ekonomi Kongresi’nde “Krizden Büyümeye Ne Yapmalı” konulu panelde konuşan Hisarcıklıoğlu, Kasım ve Şubat krizlerinin Türkiye’de varolan iktisadi düzenin zayıf noktalarını, tüm çıplaklığı ile ortaya koyduğunu söyleyerek, bu krizlerin bir dönemin kapandığının işareti olduğunu ifade etti. BORÇLANARAK BORÇ ÖDEME BİTTİ Artık borçlanarak borç ödeme döneminin sona erdiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Artık problemleri yok sayarak, bir hayal aleminde yaşamaya devam etme ihtimali bütünüyle ortadan kalkmıştır” diye konuştu. Alınan önlemlerin Türkiye’nin ekonomik yapısının temelini sağlamlaştıracağını söylemenin mümkün olmadığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, bunu söyleyebilmek için öncelikle ekonominin sorunlarının kökenine inmek gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin yaşadığı krizlerin kötü siyasi yönetimlerin sonucu olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 200 milyar dolarlık milli gelirine karşılık son 10 yılda 188 milyar dolar faiz ödemesi yaptığını kaydetti. Türkiye’nin özellikle son 10 yıllık dönemde borçlanarak sağladığı kaynakları üretime yönlendiremediğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Üretemeyen bir Türkiye, vadesi gelen borçlarını yeniden borçlanarak ödemek şeklinde kısır bir döngünün içine girmiştir” diye konuştu. Artan borçların yanında kamu bankalarının görev zararı ve fona devredilen bankaların maliyeti eklendiğinde 35 milyar dolarlık bir fatura çıktığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bu süreçte kamu yatırımlarında da israf ve sorumsuzluk yaşandığını ifade etti. KRİZ DEĞİŞİMLER İÇİN FIRSAT OLMALI Bu krizin yıllardır ihmal edilen yapısal değişimleri gerçekleştirmek için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Artık geçmişte yaptığımız hataları tekrarlama lüksümüz ve gücümüz kalmamıştır. Bir daha böyle bir ekonomik kriz yaşamak istemiyorsak, yapısal değişim ve dönüşümü mutlaka gerçekleştirmeliyiz” dedi. Yapısal reformlar konusunda başlayan çalışmaların kesintiye uğramaması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, yapısal reformlardan kastının sadece ekonomik olanlarla sınırlı olmadığını belirtti. Ekonominin özellikle siyaset, yönetim ve hukuk düzeni ile olan yakın ve ayrılmaz ilişkisinin açık olduğuna işaret Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye istikrarlı ve gerçek bir demokrasi için Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu’nda etkin verimli ve kaynakları yerinde kullanan bir idare sistemi için merkezi yönetim ve yerel yönetim alanında, vatandaşların güvenini kazanmış yeterince hızlı bir uygulama için hukuk sisteminde değişim ve dönüşümü sağlayacak yapısal reformları koordineli bir şekilde mutlaka gerçekleştirmelidir.” 3 KASIM SEÇİMLERİ Türkiye’nin yeniden yapılandırma programının tam ortasında 3 Kasım seçimlerine gittiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki seçim kampanyalarının öncekilerden farklı olması gerektiğini, bu seçim döneminde her konuda sınırsız vaat değil, belli konularda somut projeler dinlemek istediklerini kaydetti. Seçim kampanyası platformunun belli konular etrafında oluşabilmesine katkıda bulunabilmek için, üyelerine danışarak, 5 ana soru belirlediklerini açıklayan Hisarcıklıoğlu, bu sorulara somut ve tutarlı cevaplar beklediklerini kaydetti. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2002 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerinin ekonominin umulandan daha hızlı bir toparlanma sürecinde olduğunu gösterdiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Ancak unutmayalım burada söz konusu olan gerçek bir büyüme değildir. Dün devre dışı kalan üretim kapasitesinin yalnızca bir bölümünü geri kazanmaktır” diye konuştu. Benzer reform süreçlerinden geçmiş ülkelerin tecrübelerinin reformların yarattığı, intibak maliyetlerinin hesaba katılmaması durumunda, iktisadi büyüme sürecinin yavaşlayabileceğini gösterdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Büyüme süreci tasarlanırken, bu intibak maliyetleri karşısında alınabilecek tedbirler, yerli sermayenin yeni yapıya intibak edebilmesini sağlayacak mekanizmalar, dikkate alınmak durumundadır” dedi. Bu dönemde seçimlere gitmenin iyi tarafının reform sürecinin devamı için gereken siyasi iradenin yaratılabilmesi imkanı olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ancak bunun kötü tarafının da seçim sonrası yapılacaklara dair belirsizlik ihtimali olduğunu vurguladı. Seçimden sonra uygulanacak programlar konusunda somut tercihlerin bugünden ortaya konmasının bu geçiş sürecinin olası hasarlarını sınırlandıracağını kaydeden Hisarcıklıoğlu, geçiş sürecini uzatacak her kararın ek bir maliyet yaratacağının dikkate alınması gerektiğini söyledi. TOBB’DAN 5 SORU Hisarcıklıoğlu, bu somut tercihlerin ortaya çıkabilmesi için üyelerine danışarak oluşturdukları ve cevaplanmasını istedikleri 5 soruyu da sıraladı. Rifat Hisarcıklıoğlu, kamu borç stokunun nasıl küçültüleceğini, bu çerçevede önümüzdeki 5 yılda nasıl bir maliye ve vergi politikası izleneceğini sordu. İkinci olarak nasıl bir büyüme stratejisi ortaya konacağını ve fiyat istikrarının bu büyüme süreci içindeki yerini soran Hisarcıklıoğlu, üçüncü olarak da istihdam politikalarının ortaya konulmasını istedi. Dördüncü olarak kamu kesiminin ekonomideki rolünün nasıl tarif edildiğini soran Hisarcıklıoğlu, son olarak da krizin kamu kesiminde yeniden yapılanmanın doğrudan yol açtığı intibak maliyetlerinin nasıl kontrol edileceği sorusunu yöneltti. KRİZ ATLATILMADI Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, ekonomik krizin atlatılamadığını savundu. Özince, ‘Biz krizi çok uzun bir dönemdir yaşıyorduk. Şu anda da geçtiğini düşünmüyorum ben. Kriz ancak normale döndüğümüz zaman geçecek. Büyüme olursa da krizin geçeceğini zannetmiyorum.’ dedi. PROGRAM BAŞARILI İş dünyasının bu değerlendirmelerinin ardından söz alan Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, programın enflasyonla mücadele, büyüme ve sosyal harcamalar anlamında başarıya ulaştığını belirtirken geleceğe dönük uyarılarda bulundu. ‘Başarısı aslında ortaya çıkmış olan bu programın genel hatlarının kararlılıkla uygulanması gerekiyor. Bu kazanılmış olan güven unsurunun devamını sağlayacaktır.’ şeklinde konuşan Öztrak, Türk ekonomisinin belirsizliklere karşı daha dayanıklı hale geldiğini de vurgularken Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti de, Türkiye’nin enflasyonu yenmekten başka şansı olmadığını söyledi. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Yabancı bankalar da zamanında seçim istiyor
