| | | | Bu kritik süreçte, Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu şeyin kararlılık ve istikrar olduğunu kaydeden Küçük, “Yavaş ve zorlu bir süreç olsa da Türkiye ekonomide, siyasette, kamu yönetiminde finans sektöründe ve reel sektörde yeniden yapılanmaya devam etmek zorundadır. Türkiye’nin son yıllardaki en önemli problemi büyümedeki dalgalanma olmuştur. Son 10 yılda Türkiye ekonomisi Mehter Takımı gibi iki adım ileri, bir adım geri büyüme performansı göstermiştir” dedi.
SEÇİM KAÇINILMAZ
Türkiye’de bundan sonra ekonomik iyileşmesinin hızında, önümüzdeki dönemde izlenecek rotanın ve seçimlerin belirleyici olacağını ifade eden Küçük şunları söyledi:
“Bugün gelinen nokta itibariyle seçim kaçınılmazdır. Seçim düğümünün bir an önce çözülerek, belirsizliklere son verilmesi, ekonomik işleyiş açısından hayati önem taşımaktadır. Hal böyleyken, seçimin ertelenmesi yönündeki girişimleri anlamak mümkün değildir. Hiçbir gerekçe, böyle bir talebi haklı kılamaz. Merak ettiğimiz ve cevaplanması gereken husus, seçimin hangi gerekçeyle erteleneceği ve bunun topluma nasıl anlatılacağıdır. Erken seçim kararını alan bu parlamento değil midir? Şimdi ne değişmiştir ki, böyle bir geri adım atılmak istenmektedir. Bu durumda, baraj korkusu ve siyasi çıkar hesaplarının ülke yararlarının önüne geçtiğini düşünmekten başka bir düşünce biçimi kalmamıştır.”
Küçük, erken seçimin ertelenmesinden doğacak faturayı toplumun ödeyeceğini kaydederek, buna yol açan siyasi partilerin de bu faturadan nasibini alacaklarını belirtti.
Seçimin hem siyasetçi hem de vatandaş açısından bir sınav niteliğinde olduğunu ifade eden Küçük, “Vaatte bulunan siyasetçiye projesinin kaynağını sormayı refleks haline getirmeliyiz. Siyasi partilerin yapmayı düşündükleri reformları öğrenmek kadar, bunlar için gereken mali kaynakları nasıl sağlayacaklarını sormak da artık yurttaşlık görevimiz olmaktadır” diye konuştu.
Küçük, Türkiye’nin giderine göre değil, gelirine göre bütçe yapmak zorunda olduğunu vurgulayarak, hükümetin para basarak veya borçlanarak kaynak oluşturma alışkanlıklarının herkese ağır bedeller ödettiğini vurguladı.
YAZILI SENET ALINMASI ÖNERİSİ
Küçük’ün İSO’nun hazırladığı 2002 yılının ilk yarısına ait durum tespiti anket çalışması ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu raporundan bazı bilgiler de sunduğu konuşmasının ardından Meclis Üyesi Ömer Bilgin de üyelere öneride bulundu.
Bilgin, “Belki 23 partiye değil ama belli başlı 5-6 partiye resmi müracaatta bulunarak ileride vazife aldıkları takdirde icraatlarıyla ilgili bir senet alsak, ona göre kendimize göre bir yön versek, bu faydalı olabilir. Yani önümüzde yazılı bir program olsa. Seçime giden partilerden senet almamız gerekiyor, yoksa bu sorunları yine burada konuşuruz” diye konuştu.
Meclis Üyesi Yavuz Doğan, Atatürk ve İsmet İnönü dönemi hariç Türkiye’nin kötü yönetildiğini, 200 sene önceki problemlerin bugünkülerle birbirine çok benzediğini savundu. Meclis Üyesi Selahaddin Akaydın da, kısa süren toplantıda, sanayici işadamlarının siyasetin içinde belirleyici belirleyici rol alma zorunluluğu olduğunu söyledi. | |
İSO: Ekonomi bıçak sırtında gidiyor
Bankaların kara tahtaları siliniyor
