|
71. Uluslararası İzmir Fuarı’nın açılışına katılmak, katılımcı ülkelerin yetkilileriyle ikili görüşmeler yapmak üzere İzmir’e gelen Bakan Tanrıkulu, son ekonomik ve siyasal gelişmelerle ilgili NTVMSNBC’nin sorularını yanıtladı.
Bakan Tanrıkulu, seçimin yaklaştığı bugünlerde hükümeti oluşturan siyasi partilerden hiç birisininuygulanan ekonomik politikadan herhangi bir sapma arzusu göstermediğini söyledi.
Bakan Tanrıkulu, “Programın bazı yerlerinin ayarlanıp düzenlediği eksik kalan kısımlarının tamamlanması gerektiğini söylüyor. Biz de onu sölüyoruz. Milliyetçi hareketin programa eleştirisi yok mu, bu programa var tabiki. Ta üç yıl öncesinden gelen eleştirilerimiz var. Üstelik bu eleştirileri çok iyi niyetli bir şekilde ve ısrarlı bir şekide değişik seviyelerde getirmeye çalıştık.
Programı o dönemde dizayn edenler ve programla yurt dışı bağlantısını uluslararası finans kuruluşlarıyla bağlantısını kuranlar bu sözlerimize pek kulak asmadılar. Biz de hükümt içersindeki hassas dengelerin ekonomiye kötü anlamda yansımaması için bunu bir miktar sineye çektik. Ama hep de belirttik kapalı kapılar ardında” dedi.
PROGRAMIN SOSYAL AYAĞI EKSİK
Programın dünyada ve Türkiye’de gelişen olaylara karşı direnme gücünün bulunmadığını belirten Tanrıkulu, sosyal ayağın da eksik olduğunu yineledi.
“Kimse şu anda bu programı bırakalım da veya Türkiye’de tekrar enflasyonu artırmaya dönük ve kamu açıklarını tehlikeli boyutlara getirecek, buna bağlı bütün makroekonomik dengeleri bozacak bir uygulamayı kimse istemiyor. Şu anda hükümette de böyle bir arzu yok.
Yapılanlar sadece o söylediğim insan ayarlamaların nereden nasıl yapabilirizin cevabını arama çalışmalır. Bunları popülist yaklaşım olarak görmemek gerekir diye düşünüyorum.”
SERDENGEÇTİ’NİN ENDİŞESİ YERSİZ
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti’nin “programdan sapma olursa, hiperenflasyon olur” açıklamasına katılmadığını da belirten Tanrıkulu, “Çünkü belki diğer siyasi partiler çok uçlarda bazı şeyleri söyleyebiliyor ama ekonomik anlamda yeni birşey söyleyen de yok. Bizler açısından bir avantaj var. Biz ne istediğimizi ve neler yapabileceğimizi açık, net bir şekilde ifade etmekteyiz. Onun için ben bugünkü makroekonomik göstergelerin olumlu gidişinin devam edeceğini düşünüyorum. Çok ciddi bir dış kriz olmazsa, dışsal şoklar Türkiye ekonomisini belirli ölçüde etkilemiştir. Yakın çevremizde veya bizim de ilişkili olduğumuz uluslararası ilişkiler alanına baktığımız zaman öngörülmeyen birşey çıkarsa karşımıza bu Türkiye ekonomisini olumsuz etkiler. Ama şu an için böyle bir kehanette bulunulacak bir durum yok. Onun için korkulacak birşey yok diye düşünüyorum” dedi.
SEÇİMİN ERTELENMESİ SİYASİ ETİĞE SIĞMAZ
Tanrıkulu, son dönemlerde seçimin ertelenmesi yolunda yapılan çalışmalara da tepki gösterdi.
“Seçim ertelenirse herşeyden önce ekonomiye daha sıra gelmeden toplumsal hayatımızda ciddi bir sıkıntı başlar. Onun ötesinde de siyasi etik noktası var. Yani ahlakan TBMM’nin aldığı kararı hiçe saymaktır bu. Çok büyük bir çoğunlukla karar alıyorsunuz ve hür iradenizle alıyorsunuz. Daha sonra aradan bir kaç ay geçiyor, ne değişiyor ki sizin bu kararınız 180 derece değişimle başka bir noktaya geliyor. dolayısıyla siyasetteki kirlenme işte bu. Eğer siyaset şeffaf bir şekilde kamoyunun önünde ve halka hesap verilecek şekilde yapılırsa zaten siyasetin bu ayak oyunlarını ve kirlenmesini hep birlikte önlemiş oluruz. Ben onun için seçimin ertelenmesini ve yeni hükümet senaryolarını ve bununla ilgili yapılan gayretleri açıkçası insanımızın siyasete ve siyaset kurumuna olan güveni de iyice aşağıya çekmesi açısından çok olumsuz buluyorum.”
| |
Ağustos ayı enflasyon tahmini %2
Bankaların kara tahtaları siliniyor
