| | | | Açıklamada, şöyle denildi:
“Seçim suçlarının ne olduğu 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki kanunun 179. maddesinde tanımı yapılmış ve sadece anılan kanunda seçim suçu olarak tanımlanan ve ceza yaptırımına bağlanan eylemlerin dışındaki herhangi bir eylemin seçim suçu olmayacağı hükmü getirilmiş ve böylece Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamına giren suçların kovuşturması ve yargılaması bu kanunun kapsamına alınmamıştır. Nitekim Dairemizin seçim suçları ile ilgili uygulamaları da bu yöndedir. Bu nedenle sayın Kazan’ın, sayın Erbakan’ın mahkumiyetine konu olan ve TCK’nın 312’nin 2. madde ve fıkrasında tanımlanan suçun seçim suçu olduğuna ve 3 aylık süre içerisinde dava açılmadığına göre zaman aşımına uğradığı yönündeki iddiası bu yönde mevcut yasal gerçeğe aykırıdır. “
ERBAKAN’IN SÖZLERİNİN BAND ÇÖZÜMÜ
Mahkumiyet kararı onanırken gösterilen gerekçede, kapatılan Refah Partisi’nin Genel Başkanı Erbakan’ın diğer partiler için “bunlar faizci, ah bunlar bizim yüce dinimizden ders alabilseler, kulakları kapalı, kalpleri mühürlü, bak Cenab-ı Hak, Kuran-ı Kerim’de ne buyuruyor: faiz yoluna sapanlar Allah’a harp ilan eden kimseler gibi” şeklindeki sözleri ile kimi partileri faizci ilan edip, bunların Allah’a harp ilan ettiklerini anlattığı kaydedilen açıklamada, buna ilişkin bant çözümünün 5. sayfasında yer alan konuşmasının birkaç satırla karara geçirildiği belirtildi. Bunun bant çözümünde olmadığı halde karara geçirildiğine ilişkin iddianın mevcut belgeleri karşısında gerçek dışı olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:
HUKUKA UYGUNLUĞU DENETLEME
“Yargıtay, yerel mahkemelerin 647 sayılı yasanın 4 ve 6. maddelerinde hükme bağlanan hapis cezalarının paraya çevrilmesi ya da ertelenmesine ilişkin hükmün yerel mahkemelerce uygulanmama gerekçelerinin sadece hukuka uygun olup olmadığını denetler. Yargıtay’ın bu konularda doğrudan karar verme yetkisi yoktur. Gerçek buyken Yüksek 9. Ceza Dairesi’nin şair Can Yücel için verdiği kararına özgü olarak kendi içinde tutarlı bulunan bir kararın 8. Ceza Dairesi’nde verilmiş gibi gösterip kamuoyuna dairemizin erteleme konusunda çifte standart uyguladığını anlatmaya çalışmak, hukuki bir gerçeğin ifadesi sayılamaz.
HAFTADA 1500 DOSYA
Dairemizde özellikle son aylarda, haftada 1500’ün üzerinde dosya gelmektedir. TCK’nın 312. maddesine aykırılık suçları ve işkence suçları gibi bazı suçlar ilgili dosyalar tetkik hakimlerimize en kısa zamanda verilir, onlar da ellerindeki dosyaların durumuna göre birkaç hafta içinde hazırlayıp kurula getirmektedirler.
Sayın Erbakan’ın dosyasının ayrı bir tetkik hakimine, sayın Hasan Celal Güzel’in dosyasının da ayrı bir tetkik hakimine verildiği ve hakimlerimizin dosyayı 1-2 hafta gecikmeli getirmeleri halinde araya 3 bin dosyanın girmesi bundan kaynaklanmaktadır. Sayın Erbakan’ın dosyası diğer dosyalara göre daha geç getirilip karara çıkmıştır. Hasan Celal Güzel’in dosyasına göre erken karara bağlanması, bu dosyanın diğer dosyalardan erken karara çıkarıldığı anlamını taşımaz”
MUHALİF ÜYENİN KATILMAMASI
Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Ünver, açıklamasında, Dairelerindeki bir üyenin Recep Tayyip Erdoğan kararına muhalif kaldığı için TCK’nın 312. maddesi ile ilgili kararlara kasıtlı olarak katılmadığına ilişkin iddianın da tümüyle gerçek dışı olduğunu bildirdi. Açıklamada, bu konuyla ilgili olarak şöyle denildi:
“Dairemizde başkan dışında 6 üye görev yapmaktadır. Hangi üyenin hangi günkü oturumlara katılacağı yaklaşık 1. 5 aylık nöbet listesi düzenlenerek belirlenmektedir. Her üye nöbetçi olduğu gün gelip karara katılmaktadır. Kaldı ki dairemizin sözü edilen sayın üyeleri Recep Tayyip Erdoğan kararından sonra her türlü inanç ve düşüncedeki çok sayıdaki kişilerin TCK’nın 312. maddesinden verilen kararlarının müzakerelerine katılmıştır. Bunu gösteren, dairede onlarca karar vardır. “
CUMHURİYETE DUYARLILIK
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin, her görüşten ve düşünceden insanın mahkumiyet veya beraat kararlarını onadığı ya da bozduğu, bunların bir kısmının basına yansıdığı, bir kısmının da yansımadığı ifade edilen açıklamada şöyle denildi:
“Hukukun genel kuralları, herkes için geçerli kılınmıştır. Bunu örnekleyen birçok karar dairede mevcuttur. İstatistiklere de geçmiştir. Araştırıldığında ilgili merciiden öğrenilmesi olanaklıdır. Dairemizin hukuk devletinin olmazsa-olmaz koşulu sayılan ülke ve ulus bütünlüğü ve Cumhuriyetin temel değerlerine ilişkin duyarlılığı sürmektedir ve sürecektir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalarını her zaman ve koşulda egemen kılma çabalarımızın da kesintisiz süreceği açıktır. Bu görevi bize Anayasamız vermiştir. Saygıdeğer kamuoyuna duyurulur. “ Ünver’in açıklamasında sözünü ettiği Yargıtay 8. Dairesi üyesi Muhittin Mıhçak, Erdoğan’ın mahkumiyet kararının onanmasına ilişkin daire kararına muhalif kalmıştı.
| |
Arınç: MHP faşizmi içinde taşıyor
