|
07 Temmuz Necmettin Erbakan, Balgattaki Hamidiye Camisinde Cuma Namazı kıldı. Namazın ardından, caminin avlusunda bir konuşma yapan Erbakan, Yargıtayın kendisi hakkında verdiği karara ilişkin olarak, bu olayın bir şahıs meselesi değil, Türkiye meselesi olduğunu anlattı. Erbakan, Türkiye adına bu olay cereyan ettiği için üzgünüz dedi. |
DYP'den 312 için uzlaşma sinyali Ecevit: Demokratikleşme Ekim'de Hukukçular 312'yi farklı yorumluyor 'MHP, 312'nin değişmesine karşı' |
|||
Yargı tarafından alınan kararların hepsinin hukuka uygun olduğu anlamına gelemeyeceğini söyleyen Erbakan, alınan kararın, hukukun bütün temel kurallarına aykırı olduğunu anlattı. Necmettin Erbakan, şöyle devam etti: Öncelikle, bir ülkede böyle bir karar alınabiliyorsa, o ülkede istediğiniz insan hakkında istediğiniz gibi bir band doldurabilirsiniz; o insan hakkında istediğiniz ithamı yapabilirsiniz ve o insan hakkında istediğiniz gibi hükümler icra edebilirsiniz. FİKİR AÇIKLAMAK İMKANSIZ OLUR Kararın, Türkiyede insanların fikirlerini açıklayamayacakları, ülke meseleleri hakkında samimi tespitlerde bulunamayacakları anlamına geldiğini ileri kaydeden Erbakan, Bunları konuştuğunuz zaman, çeşitli haksızlıklara mağruz kalabilirsiniz. İşte, bu olaydan duyduğumuz üzüntünün asıl sebebinde yatan budur dedi. Böyle bir olayın çıkmasıyla beraber Türkiyeyi sevdiğini belirten Necmettin Erbakan, hataların, en kısa zamanda düzeleceğine inandığını söyledi. İZLENECEK HUKUK YOLLARI Erbakan, 3 önemli hususa her zaman güvendiğini belirterek, şunları kaydetti: Öncelikle, TBMMnin, yasaların kendi iradesine, milletin iradesine aykırı biçimde uygulanmasını önleyecek tedbirleri en kısa sürede alacağına inanıyoruz. İkincisi, her zaman hukukta yollar vardır. Bu yanlış durumun düzeltilmesi için tashih-i karar müracaatında bulunulacaktır. Bu karar sırasında hataların düzeltileceğine inanıyoruz. Üçüncüsü ise, Strasbourg İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasanın 90. maddesine göre Türkiyenin tanıdığı bir mahkemedir. Bu yanlış kararın insan haklarına aykırı olan bu kararın en kısa zamanda bozulacağına inanıyorum. Tüm yaşananlara rağmen Türkiyenin, beklenen, özlenen bir Türkiye olacağına inandığını belirten Erbakan, bu yaşananların, ülkede hayra vesile olmasını temenni ettiklerini bildirdi. Erbakan, Başka memleket evlatlarının bundan sonra bu gibi haksızlıklara uğramaması için, gereken tedbirler süratle alınmış olsun. Bu olaylar netice itibariyle halkımızın saadetine vesile olsun dedi. Namaz için Erbakandan önce Hamidiye Camisine gelen eski Refah Partisi milletvekili, siyasi yasaklı Hasan Hüseyin Ceylan da, kendisinin 312 mağduru olduğunu hatırlattı. Ceylan, Bu karara neredeyse (oh olsun) diye tavır sergileyen demokratlardan utanıyorum. Suyu acı olan kuyularda bol su bulunur. Ama hiç kimse içmez, herkes tatlı suyu arar. Kıyamete kadar herkes tatlı suyu arayacak dedi. Necmettin Erbakan, namazın ardından sloganlarla camiden ayrıldı. HUKUKÇULARLA GÖRÜŞTÜ Bu arada Erbakan, dün FPli hukukçular ile görüştü. Toplantıya Erbakanın avukatı Yaşar Gürkanın yanısıra, hukukçu kökenli Fazilet Partili milletvekilleri Şeref Malkoç ve Mustafa Kamalak ile siyasi yasaklı eski milletvekilleri avukat Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal katıldı. Geç saatlere kadar süren toplantının ardından soruları cevaplayan Şeref Malkoç, öncelikle karar düzeltme aşamasının sonucunu bekleyeceklerini söyledi. Malkoç, daha sonra AİHMne başvurabileceklerini belirtti. Erbakanın avukat Gürkan da, daha önce yaptığı açıklamada, Türkiyedeki iç hukuk yolları tamamlandıktan sonra davayı AİHMe götüreceklerini, cezanın infaz edilmemesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunacaklarını kaydetmişti. GÜL: BAŞBAKAN İNİSİYATİF KULLANMALI Fazilet Partisinde yenilikçi kanadın lideri Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Erbakanın cezasının onanması konusunda, Bu Türkiyeye zarar verir. Türkiyenin sorunudur. Erbakanın sorunu değildir dedi. NTVnin canlı yayınına katılan Gül, Erbakan hakkındaki kararı Avrupa Konseyi toplantılarında öğrendiğini ve yabancı milletvekillerinin bile karara inanamadığını aktardı. Gül, Erbakanın hapse girmesinin Türkiyenin Avrupa birliği üyeliğini etkileyeceğini kaydetti. Gül, şöyle dedi: 40 yıl önce bir başbakanı asan Türkiye şimdi de altı yıl önceki bir konuşmasından dolayı bir başka başbakanı da hapse mahkum ediyor. Bbu demokrasi ayıbıdır. Bu hareket Türkiyeye üçüncü dünya ülkesi damgasını vurdurur. TCKnın 312nci maddesinin değiştirilmesinin Başbakan Bülent Ecevitin elinde olduğunu ifade eden Gül, Sayın başbakanın yapması gereken şey inisiyatifi eline alıp bu maddeyi değiştirmesi gerekir. Nasıl Turgut Özal TCKnın 141,142 ve 163. maddelerini bütün partilerin katılımıyla ve alkışlarıyla kaldırdı ve tarihe geçtiyse, Sayın Ecevit de böyle bir uzlaşmaya öncülük yapabilir diye konuştu. Gül, şöyle devam etti: 312 İÇİN GEREKLİ ÇOĞUNLUK VAR Ekim ayından itibaren Türkiyede toplantılar yapılacak. Bunun şakası bile yok. Türkiye ABye girmek için bazı ulusal menfatlerinden taviz bile verdi. Kıbrısta, Ege mesesesinde taviz verdi. Yunanistan meselesinde tavizler verdi. Bütün bu tavizleri verdikten sonra neticeye ulaşamazsanız bu Türkiyeye yapılmış en büyük kötülük olacaktır. MHP dışındaki partilerin 312. maddenin kaldırılmısı için Mecliste gerekli çoğunluğu oluşturduğunu anlatan Abdullah Gül, ayrıca, MHPnin eski bir başbakanan hapse girmesini isteyeceğini düşünmediğini, bu partinin de 312nin değişmesine olumlu bakabileceğini kaydetti. SUÇ TANIMI İYİ YAPILMALI FP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Çelik, TCKnın 312. maddesinde suçun iyi tarif edilmediğini, halkı bütünleştirici yöndeki girişimlerin bölücülük sayıldığını ileri sürerek, Partimiz, 312nin kalkmasından yana değil, ama suç iyi tanımlanmalı dedi. Çelik, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, eski başbakanlardan Erbakanın, 1994de Bingölde yaptığı bir konuşmanın yargıya intikal etmesinin ardından mahkum olmasını, 28 Şubat sürecinin devamı olarak nitelendirdi. BİRİLERİ DEMOKRASİYİ BİTİRİYOR Milletvekillerinin TBMM kürsüsünde bile özgürce kendini ifade edemediğini, FPnin kapatılmasına çalışıldığını savunan Çelik, 77 yıllık ömrünü devlet hizmetine adamış bir devlet adamının suçu neydi diye sordu. Çelik, şöyle devam etti: Bize göre sayın Erbakan ülke bütünlüğünü öne çıkardı. Devletin dayatmalarına, devlet eliyle bölücülük yapılmasına karşı çıktı. Bütün milletin birlik ve bütünlüğünü istedi. Ama bu konuşma bazı yetkili ve etkililerce çok farklı tefrika edildi. Gazeteler (Hoca bitti) diye manşet atıyor. Hoca bitmedi. Birileri demokrasiyi bitiriyor. Konuşmanın 1994de yapılmasına ve o tarihten sonra Erbakanın başbakan olmasına dikkati çeken Çelik, Madem bölücülük yapıyordu, neden başbakan olmasına engel olmadınız? Mahkeme ve hakimler 1988den önce yok muydu diye konuştu. 312 YENİDEN ELE ALINMALI Çelik, 312. maddenin yeniden ele alınmasını isteyerek, şöyle devam etti: Türkiyede Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut, Abaza var mı, yok mu? Herkesin bildiği gibi, var. Bunu söylemek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek sayılabilir mi? Mahkemelerin de dikkat etmesi lazım. Bugün bir hakim çıkıp da (Türkiyede bunlar yoktur. Sadece Türkler vardır) derse en büyük bölücülüğü yapmış olur. Bazılarının ileri sürdüğü gibi FP, 312nin kalkmasından yana değil, ama suç iyi tanımlanmalı. Biz elbette bir ayaklanmaya, ırkçılık, mezhepçilik esasına dayalı, anarşik olaylara karşıyız. 5 milyon oy alan partisine yoğun baskılar olduğunu iddia eden ve bunları antidemokratik bulduğunu ifade eden Çelik, bunların AB üyeliği sürecinde olmasını, şanssızlık olarak nitelendirdi. Çelik, 28 Şubat süreci devam ediyor. Hem de Avrupanın kapısındaki bir Türkiyede. . . ABdeki üyelik temaslarının yoğunlaştığı bir ortamda, Türkiye kendisine Avrupanın kapısını kapatacak gelişmelerle uğraşıyor diye konuştu. | ||||
Kutan'dan 312'nin değiştirilmesi turu Demirel: Siyasetçiler hapsedilmemeli |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||