Home page
Haber Menüsü


Seçim ekonomisine “yapısal fren”
Türkiye her seçim döneminde popülizm ve oy avcılığının kurbanı olurdu. Ancak bu kez durum farklı. Henüz birçok alanda tam anlamıyla kurumsallaşma sağlanamasa da hayata geçen yapısal reformlar, seçim ekonomisini frenliyor.
Açıl Sezen/İstanbul
CNBC-E
24 Temmuz— Yaklaşan erken seçim, ekonomide programdan sapma konusunda endişelere neden oluyor. Ancak programın uygulaması aşamasında hayata geçirilen yapısal reformlar, siyasilerin ekonomik dengeyi bozucu baskılara izin vermiyor.

   
 
       
   
MSNBC News Derviş: Yapısal önlemlerde adımlar hızlanmalı
MSNBC News ANAP: Seçim 3 Kasım'da yapılsın
MSNBC News Ecevit: Erken seçim seneye yapılsın
MSNBC News Sabancı: Seçim ittifakı gerekli
MSNBC News TOBB: Siyasi partiler ve seçim yasaları değişmeli
MSNBC News Özilhan: Seçim kararı alınacaksa, hemen alınsın
MSNBC News Moody's: Derviş seçime kadar kalsın
MSNBC News Merrill Lynch: Güven sağlanırsa faiz seçimden önce de düşebilir
MSNBC News TÜSİAD: Gerekiyorsa seçim tarihi belirlensin
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  İşte bu reformlar ve etkileri:
       * Merkez Bankası’nın bağımsızlığı: “Hiçbir yeni kanun ya da düzenlemenin TCMB Kanunu ile düzenlenmiş olan Merkez Bankası’nın bağımsızlığına gölge düşürmesine izin verilmeyecektir” ifadesiyle karşılıksız para basılmasının önüne geçildi.


       Siyasetçilerin seçim dönemlerinde para basma talebiyle en sık başvurduğu yer olan Merkez Bankası’nın kapısı, böylelikle siyasilere kapanmış oldu. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, seçime gidilmesi halinde Merkez Bankası’nın siyasi baskı nedeniyle para basmayacağını kesin bir dille, defalarca ifade etti.
       * Kamu bankalarının özerkleştirilmesi: Geçmiş seçimlerde ve yıllarda siyasilerin “arpalığı” olarak kullanılan ve seçim bölgelerine kaynak aktarmak için köprü görevi gören kamu bankaları, yeni düzenlemelerin ardından görev zararı yazamayacak. Böylelikle siyasi baskı ile bu bankalardan istendiği yere kredi açılmasının önüne geçilmiş olacak.
       Ayrıca personel reformu kapsamında kamu bankalarında çalışan sayısının azatılmasına yönelik gerekli yasal değişiklikler yapıldı. Bu konuda IMF ve Dünya Bankası heyetlerinin çalışmaları doğrultusunda atıl istihdamın azaltılması yoluna gidildi. Kamu bankalarının 640 şubesi kapatıldı ve çalışanların sayısı 12 bin kişi azaltıldı. Personel istihdamı yoluyla oy toplama yöntemine böylelikle son verildi. Son olarak Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Safa Ocak, seçime gidilmesi halinde kamu bankalarını siyasilere kesinlikle kullandırmayacaklarını söyledi.
       * Kamu personel reformu: Bir sonraki kamu işçileri toplu iş sözleşmeleri müzakerelerinde ve memur maaş ayarlamasında, mevcut sözleşmelerde bulunan geçmiş enflasyona yönelik endeksleme unsurunun azaltılmasına çalışılacaktır. Bunun için hükümet, işçi sendikalarını ve işverenleri geriye dönük endekslemeyi azaltmaları konusunda uyardı.
       “Atıl istihdam” adı altında 15 bin kamu işçisinin bir bölümü emekli edildi bir bölümüne ise emekli edilecekleri bildirildi. KİT’lerde 45 bin 800 kadro atıl olarak tespit edildi. Bu kişilerin sayısının 2003 yılı Haziran ayına kadar azaltılacağı, IMF’ye verilen Niyet Mektubu’nda açıkça ifade edildi. Tüm açık, doldurulmamış ve atıl kadrolar ortadan kaldırıldı.
       Çalışan sayısının azaltılması programının memur ve sözleşmelileri de kapsayacak şekilde genişletilmesi imkanları üzerinde çalışılmaya başlandı. Konsolide bütçeye dahil bölge müdürlüklerinin ve diğer bölge müdürlüklerinin kapatılması ile ilgili çalışmalar sonuçlandırıldı ve reformun önemli bir adımı sonlandırılmış oldu. Bu yolla kamuda iş yaratarak oy avcılığının önüne geçildi.
       * Bütçe Kanunu ve faiz dışı fazla hedefi: Kamu maliyesinde kemer sıkma hedeflerinin tutturulması için bu yıl 15 katrilyon liralık faiz dışı fazla yaratılması amaçlanıyor.
       Programın en önemli performans kriteri olarak görülen bu hedef sayesinde bütçeden yapılacak gereksiz tüm harcamaların önüne geçilmiş oluyor. Yeni kanun ile seçim zamanı yakınlık duyulan yerlere kaynak aktarılmasının önüne geçebilmek için bütçede belirtilmeyen hiçbir yere harcama yapılamaması sağlandı. Böyle durumlarda “çare” olarak başvurulan Ek Bütçe’nin yaratılması da belirli koşullara bağlandı.
       * İhale Yasası: Siyasilerin yakın oldukları şirket ve müteahhitlere ihale verdirerek oy toplama imkanı, 12 Haziran’da Meclis’ten geçen İhale Yasası ile sona erdi.
       Buna göre oluşturulan Kamu İhale Kurumu, ihalelerin düzenlenmesi ve değerlendirilmesi aşamasında katı ve denetime açık kurallar koydu. Buna göre kanunda öngörülen eşik değerlerin reel olarak uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi sağlandı. Eşik değerlerin altındaki seviyeler için ise asgari tedarik süresinin uzatılmasına imkan verildi.
       * Tarım Yasası: “Buğdaya, tütüne kim ne fiyat veriyorsa iki katını veririm” diyen politikacıların devri sona erdi. Tarımda tüm ürünlere verilen sübvansiyonlar kaldırıldı.
       Devletin verdiği taban fiyatların, uluslararası kriterlere ve hedef enflasyona uyumlu hale getirilmesine imkan tanındı. Tarımda verimlilik esasına göre çalışılması için çıkarılan Şeker Yasası, Tütün Yasası gibi yasalar sayesinde gereksiz ve verimsiz üretimin ortadan kaldırılması sağlandı. KİT yönetimlerince ticari sebeplerle kararlaştırılanların dışında KİT’ler için yeni bedelsiz veya tarife altı fiyat uygulamaları verilememesi kararı alındı. Yani seçim döneminde, çiftçiyi oy deposu olarak gören partilerin bu yaklaşımlarına geçit verilmeyecek.
       * Kamu Borçlanma Kanunu: Bu yasa ile Maliye politikalarının yasal çerçevesinin güçlendirilmesi sağlandı.
       Kamu açıklarının borçlanarak kapatılmasının önüne geçilmesi açısından son derece önemli bir adım atılmış oldu. Zaten kabarık olan borç stokunun, seçim için yapılacak harcamalarla daha da kabarması engellenmiş oldu.
       * Bütçe dışı fonların kapatılması: Bütçe dışında bulunan ancak Hazine’den aldığı payla nakit dengesinde açık oluşturan bütçe dışı fonların büyük bölümü kapatıldı.
       Kalan bütçe dışı fonların bütçelerinin Meclis tarafından onaylanmasına ve dış denetime tabi tutulmasına dönük taahhütte bulunuldu. Kalan tek bütçe dışı fon olan Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’nun üç yıl içinde Dünya Bankası’nın Tarım Reformu Uygulama Projesi sonuçlandığı zaman kapatılacağı açıklandı. Böylece finansmanı Hazine’den sağlanan bütçe dışı fon kalmadı.
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları