|
Özince, bankacılık sisteminin daha güçlü bir yapıya kavuşabilmesi için şu taleplerini sıraladı:
Vergi sorunları: Bankalar Birliği, bankacılık sektörünün dolaylı ve dolaysız ciddi bir vergi yükü altında olduğu görüşünde. Özellikle enflasyon muhasebesi sonrası zarar etmelerine rağmen eski tip bilançoları üzerinden vergi ödemek zorunda kalan bankalar, bu uygulamanın düzeltilmesi için BDDK, Maliye ve IMFye görüşlerini bildirdi.
Bunun dışında dolaylı yüklerden Banka ve Sigorta Muamele Vergisinin düşürülmesi, Kambiyo Vergisinin sıfırlanması da talep ediliyor. Tasarrufa tam güvenceden kaynaklanan mevduat sigorta primlerinin de yeniden düzenlenmesi, risk ve prim arasında ilişki kuran bir uygulamaya geçilmesi isteniyor.
BDDKnın olumlu yaklaşımı ve SPKnın gelecek yıl tüm şirketlere enflasyon muhasebesinden geçirilmiş bilanço açıklama yükümlülüğü getirmesi, bu konularda çözüm için umut veriyor.
TAHSİLAT SÜRECİ İYİLEŞSİN
Alacak tahsilat sürecinin iyileştirilmesi: Takipteki alacakların karşılığı konusu, İstanbul Yaklaşımı sırasında da gündeme gelmiş, ancak somut bir çözüme ulaşılamamıştı.
Bankalar, sorunlu alacaklarının tümü için 1 yıl karşılık ayırıyor. Ancak, alacak tahsili ile ilgili süreç yıllarca sürebiliyor. Bu nedenle bankalar, etkin çalışan bir takip hukuku süreci istiyor.
Aracılık maliyetlerinin düşürülmesi: Bankalar, aracılık faaliyetlerinin pahalı hale gelmesine neden olan yüklerden zorunlu karşılıkların düşürülmesini ya da zorunlu karşılıklara bankalararası piyasada oluşan düzeyde faiz ödenmesini istiyor. Dolaylı yüklerden Banka ve Sigorta Muamele Vergisinin düşürülmesi, Kambiyo Vergisinin sıfırlanması talep ediliyor. Tasarrufa tam güvenceden kaynaklanan mevduat sigorta primlerinin de yeniden düzenlenmesi, risk ve prim arasında ilişki kuran bir uygulamaya geçilmesi isteniyor.
Tasarruf araçlarının vergilendirilmesi: Özellikle tahvil ve bonolar üzerindeki stopaj ve vergi yükünün indirilmesi, böylelikle ikame etkisinin kaldırılması ve TL yatırımlarının özendirilmesi isteniyor.
KAMU BANKALARI İLE BENZER KRİTERLER
Kredi müşterilerinde standardizasyon: Bankalar, sağlıklı bir yapıya kavuşma aşamasında kendilerinden istenen birçok kriterin, kredi müşterisi kuruluşlarca da yerine getirilmesi istiyor.
Bu bağlamda, kredi kullanan kuruluşların raporlama sistemi ve muhasebe standartlarının bankacılık seviyesine getirilmesi bekleniyor.
Kamu bankaları ile özel bankalar arasındaki haksız rekabet: Mevzuat gereği, genel bütçeden kaynak aktarılan kuruluşlar dışındaki kamu kuruluşlarının, örneğin üniversite döner sermaye gelirlerinin paraları, sadece kamu bankalarına yatırılabiliyor. Bankalar Birliği, bu durumun haksız rekabet yarattığı görüşünde. Aynı şekilde vakıf paralarının kamu bankalarına yatırılması zorunluluğunun da haksız rekabete neden olduğu ifade ediliyor.
Ancak Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Safa Ocak, bu görüşe karşı çıkıyor. Nihai hedeflerinin kaum bankalarının özelleştirilmesi olduğunun altını çizen Ocak, bu konudaki eleştirilerin yersiz olduğunu ifade ediyor. Ocak, haksız rekabet yaratabilecek tek uygulamanın Banka Sigorta Muamele Vergisi muafiyeti olabileceğini vurguluyor.
Personel sorunları: Her bankada güvenlik memuru bulundurulması, eski hükümlülerin çalıştırılaması gibi zorunlulukların, bankacılık sektörü üzerinde yarattığı yüklerin kaldırılmasını istiyor.
Çek düzenlemeleri: Bankalar, Çek Kanunu, temerrüt faizi uygulaması, gümrüklere verilen teminat mektuplarının limitsiz ve sınırsız olması uygulamalarının değişmesini istiyor. | |