|
21 Haziran Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, Türkiyenin kurtuluşu, Avrupa Birliğine üyelikten geçer dedi. Koç, Türkiye ekonomisi ve AB ile ilişkiler konusunda Koç Topluluğunun aylık dergisi Bizden Haberlere yaptığı açıklamada, sadece malların değil, yatırımlar ve teknolojinin serbestçe dolaşabildiği bir küreselleşmede, Türkiyenin AB üye adaylığının yabancı sermaye için çok önemli bir güvence kaynağı olacağını vurguladı. |
Koç: Krizden çıkıyor gibiyiz Koç, Telekom'la ortak ihaleye girecek Koç, Unicredito'yla ortak oldu Koç: Dünya otomobili hedefliyoruz Koç: Beyaz eşyada satışlar artıyor Koç: Yatırım yapacak güç kalmadı Koç: İkinci yarıdan itibaren büyüme bekliyoruz |
|||
Yabancı sermayenin sadece yatırım yapmadığını, yatırımcıya fon da sağladığını belirten Koç, Yeni yatırımlara girilmesi, yeni iş sahalarının açılması açısından doğrudan yabancı sermayeye acilen ihtiyacımız vardır. Bu nedenle AB ile bütünleşme şarttır dedi. AB ile entegrasyonun aynı zamanda yabancı sermaye ile entegrasyon demek olduğunu vurgulayan Koç, şunları kaydetti: 1996 yılında Gümrük Birliğine girdiğimiz sırada ABye gireceğimize inanan birçok yatırımcı Türkiyeye geldi. Ford, Avrupada yeni yatırım üssü ararken kendilerini ikna etmekteki en önemli argümanımız Türkiyenin AB üyesi olma yolundaki kararlılığı ve attığı adımlardı. Zamanın hükümetinin arsa konusundaki yardımları ile de bu büyük yatırım Türkiyede gerçekleşti. Koç, Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya gibi ülkeler AB üyeliği öncesi fert başına gelir açısından hemen hemen Türkiye kadar iken, 2001 yılında örneğin Yunanistanda 10.980, Portekizde 10.635 dolarlık milli gelire ulaşıldığını, Türkiyede ise bu miktarın hala 2.000 dolar düzeyinde olduğuna işaret etti. EN KISA SÜREDE MÜZAKERE BAŞLAMALI Rahmi Koç, Biz ne yaparsak yapalım, AB bizi almayacak görüşünün ülkeyi hedefsiz bıraktığı kanaatini dile getirerek, AB bir üst kimliktir ve ulusal kimliğimizden vazgeçmemizi gerektirmez. Neyi gerektirir? Ortak vizyon ve kültürleri paylaşmamızı gerektirir dedi. Koç, devamla şu görüşleri dile getirdi: Bu çok kültürlülüğü paylaşmamız, birarada yaşamayı zorunlu kılan demokratik yapının gerektirdiği değerleri paylaşmamız demektir. Zaten Kopenhag Kriterleri, Avrupanın ortak değerlerine sahip çıkmak kadar milli kimliği ve değerleri de koruyup, garantisi altına almaktadır. Konuya devlet ve özel sektör açısından baktığınızda da sorun yoktur. AB ile entegrasyon kararı yaklaşık 40 yıldır devam eden bir devlet politikasıdır. Devlet bu konuda söz vermiştir. Taahhütlerde bulunmuştur. Sıra artık yapısal reformları kararlılıkla uygulamaya gelmiştir. Bunlar tamamlanarak müzakere sürecine en kısa sürede başlanmalıdır. Özel sektörün 1983 yılından bu yana küreselleşmenin içine girdiğini ve AB ile entegrasyona hem fikren, hem de fiilen kendini hazırladığını kaydeden Koç, Gümrük Birliğinin bunun göstergesi ve özel sektörün doğasında bulunan liberal düşünce yapısının zaten bu hazırlığın temel unsuru olduğunu vurguladı. Koç, Topluluğun kurucusu Vehbi Koçun 1977 yılında zamanın Başbakanı Bülent Ecevite gönderdiği mektubun, hazırlıklarının güzel bir kanıtı olduğunu kaydetti. 1996 yılında Gümrük Birliği anlaşması imzalanırken ABden gerekli tavizlerin yeterince alınmadığı uyarısını yaptıklarını anımsatan Koç, O zamanlar Gümrük Birliğinden en fazla zarar göreceği varsayılan dayanıklı tüketim ve otomotiv şirketlerimiz bu ciddi rekabetin içinden büyük başarılarla çıktılar, ihracatlarını katladılar ve hatta AB ülkelerinden şirket satın almaya başladılar dedi. TÜRKİYE, AB DIŞINDA KALAMAZ Türkiyenin AB dışında kalamayacağını vurgulayan Koç, Eğer ABnin dışında kalırsa Türkiye, kendisini krizlere maruz kalan, pazar bulamayan ve eşitsiz gelişen bir dünya içinde bulacaktır dedi. Rahmi Koç, Türkiyenin sıkışan dağıtım kanallarının içinde kendine yer bulabilmek için daha fazla finansman kullanması gerekeceğini belirterek, Türkiyede yatırım ve istihdam ihtiyaçlarının yüksek, ancak kaynakların yetersiz olduğuna dikkat çekti. Rahmi Koç, açıklamasında şunları kaydetti: Bir yıl öncesine kadar istikrarlı olarak devam eden yatırımlarımızı, genel kriz zafiyete uğratmıştır ve sanıyorum tüm özel sektör için aynı şeyi söylemek mümkündür. Son kriz, şirket sermayelerini eritmiştir. Hem de hızlı sanayileşme ihtiyacına ve gerekliliğine rağmen son kriz yatırımları olumsuz etkilemiştir. Ancak son 10-15 yıldır birikerek gelen ekonomik sorunlar neticesinde patlak vermiş olan bu krizden çıkmak üzere olduğumuzun işaretlerini almaya başladığımızı söyleyebiliriz. Hükümetimizin istikrar ve dirayetle aldığı tedbirler sayesinde müzmin hale gelmiş olan enflasyondan kurtulacağımız ve bir büyüme süreci içine gireceğimiz beklentisi içindeyiz. Piyasalardan olumlu işaretler almaktayız. Ancak yeni bir krize daha girmeden, istikrarlı ve hızlı bir büyümeyi yakalayabilmemiz için çok daha önemli bir dönemeç var ki, bu da Türkiyenin AB üyeliğidir. FIRSAT KAÇIRILMAMALI Koç, Türkiyenin kurtuluşunun ABye üyelikten geçtiğini belirterek, 1999 Helsinki Zirvesi ile önümüzde ikinci defa tarihi bir fırsat açılmıştır. Ülkemizin ve gençlerimizin geleceği açısından bu fırsatı heba etmememiz gerekir. Gençlerimizin, bizden sonra gelecek olan nesillerin menfaatini gözetmemiz lazım dedi. AB üyeliğinin hem daha kolay sıcak paraya ulaşma imkanı sağlayacağını, hem de finans desteklerini kolaylaştıracağını vurgulayan Koç, AB üye adaylığı, yabancı sermaye için çok önemli bir güvence kaynağıdır dedi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||