|
Derviş: Dış yatırım kritik önemde TÜSİAD: Faizler daha hızlı düşürülmeli YASED: Büyüme beklentileri zayıflıyor Kapasite kullanımı Mart'ta yükseldi Aybar: Otomotiv canlanmaya başladı |
|||
EKSİ ENFLASYON GÖRÜLEBİLİR Yaz aylarında Türkiyede eksi enflasyonun görülebileceğini kaydeden Boyner, tüketimin artmasıyla fiyatların düştüğü denkleminin tersine, Mayıs ayından itibaren, fiyatların düşmesiyle birlikte tüketimin artacağını ifade etti. Boyner, kapasite kullanım oranlarına ilişkin bir soru üzerine, şu anda yapılan ithalatın mal bedelinin yaz aylarında ödeneceğini ve o zamana kadar ithalatta öngörülen patlamanın kayıtlarda görülmeyeceğini kaydederek, şöyle konuştu: Bunu çok kısa vadede kapasite kullanım oranlarında görebiliriz. Geçen seneye göre ciddi bir iyileşme var. Sokak öyle gösteriyor. Bir tek şeye dikkat etmek lazım geçen sene Haziran, Temmuz, Ağustos o kadar kötüydü ki bu sene çok büyük büyüme oranları görülebilir. Ama çok kötü bir dönemle karşılaştırdığımız için öyle görünecektir. PİYASANIN AÇILDIĞINI GÖRECEĞİZ Cem Boyner, yaz aylarındaki enflasyon rakamına ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı: Yaz aylarında fiyatlar düşeceği için tüketimin ciddi oranda artacağını düşünüyorum. Bugüne kadar 20-30 yıldır alıştığımızın tam tersine fiyatların artması yerine düşmesi nedeniyle tüketim artacak. Bunu Mayıs, Haziran, Temmuzda göreceğiz. Haziranda enflasyonu eksi görürsek hiç şaşırmayalım ama eksi enflasyonda piyasanın açıldığını göreceğiz. Buna hiçbirimiz alışık değiliz. Böyle bir şey hiç görmedik. Boyner, Onun için 40 milyon adet malı üretip, 40 milyon müşteriye, 40 milyon kere satarız. Yeter ki devletle bir ticari ilişkimiz olmasın. Kamu bankalarıyla çalışmayalım dedi. YILMAZ: BAKKALLAR RAKİBİMİZ DEĞİL Koç Holding Tüketim Grubu Başkanı Hasan Yılmaz da, 7. Uluslararası Perakendecilik Konferansında yaptığı konuşmada, geçen yıl sonu itibariyle sektörde görülen küçülme rakamının gerçek bir küçülme rakamı olmadığını söyledi. Yılmaz, 2001de tüketimde çok ciddi bir küçülme olduğu ifade edildiğini belirterek, Gıdada düşüşün bu kadar büyük boyutta olduğuna inanmıyorum. İnsanlar zorunlu ihtiyaçlarını her koşulda almak zorunda. Rakamlarda gerçekten pozitif bir gelişme var dedi. Bir süre önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan Tüketim Maddeleri ve İhtiyaç Malzemelerinin Satışıyla İştigal Eden Büyük Mağazaların Kurulmasının İzne Bağlanması Hakkında Kanunu Tasarısına da değinen Yılmaz, Ben bakkalları rakibimiz olarak görmüyorum. Üreticiler tüketicilerin beklentileri doğrultusunda birşeyler yapmak istiyorlar. Amacımız bakkallar olmasın, marketler olsun değildir. Tüketiciye ulaşmak gibi aynı amacı taşıyoruz. Daha hijyen, daha kaliteli, daha uygun fiyatlar sunanları engellemek yerine, destek vermek gerekir diye düşünüyorum dedi. SABANCI: ALIŞVERİŞ UCUZA KAYIYOR Sabancı Holding Perakendecilik Grubu Başkanı Demir Sabancı da, alışveriş alışkanlığının yavaş yavaş değişmeye başladığını, özellikle krizin ardından insanların markalardan ziyade daha ucuz ürünlere yönelmeye başladığını kaydetti. Sabancı, yasa tasarısıyla ilgili olarak da, bakkalların yok olmasının söz konusu olmadığını, gelişen koşullar çerçevesinde bakkalların da artık organizasyon içine girmeye başladıklarını söyledi. Sabancı, bir izleyicinin, Kral müşteriyse kraliçe kim? sorusu üzerine de, söz alarak, Kral müşteriyse, kraliçe devlet. Çünkü perakendecilik devleti nemalandırıyor. Perakendeciliğin en büyük ortağı devlet. Kar da etse, zarar da etse kraliçeyi memnun etmek durumundadır dedi. TANRIKULU: PERAKENDECİLİĞİN CAZİBESİ ARTTI Sanayi Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu da, yaptığı konuşmada, 1992 yılından itibaren hızla artan teşvik sayısından en çok hipermarketlerin yararlandığının görüldüğünü belirterek, teşvik politikasının hiper ve süpermarket teknolojilerinin ithalatını kolaylaştırarak, ülke genelinde yatırım alanı olarak perakendeciliğin cazibesini artırdığını seyledi. Tanrıkulu, tüketim alışkanlıklarının değişmesi yanında, sektöre teşviklerin etkisiyle alışveriş sektörünün güçlendiğini belirterek, şöyle konuştu: Vergi imtiyazları ve krediler yoluyla yapılan teşvik uygulamaları, iş merkezleri, sosyal faaliyet ve eğlence merkezleri, alışveriş merkezlerinin kurulmasını sağlamıştır. 1992den itibaren hızla artan teşvik sayısının en çok hipermarketlere yaradığını görüyoruz. 1994de ise teşviklerin neredeyse tamamı hipermarketlere verilmiştir. Teşvik politikası, hiper ve süpermarket teknolojilerinin ithalatını kolaylaştırarak, ülke genelinde bir yatırım alanı olarak perakendeciliğin cazibesini de artırmıştır. Öte yandan bu süreç ülkedeki geleneksel perakendeci yapıları ortadan kaldırmamakla birlikte kentsel alanlarda yeni mekansal dinamikleri devreye sokmuştur. KÜÇÜK ÖLÇEKLİLER İHMAL EDİLDİ Türkiyede büyük ölçekli perakendeciliğin teşvik edilirken, küçük ve orta ölçekli perakendecilerin ihmal edildiğini ve sürecin onların aleyhine işlediğini kaydeden Tanrıkulu, Avrupa ve Amerikadan örnekler vererek, bu bölgelerde büyük ölçekli perakendeciliğin hızla gelişirken, rekabet boyutunun da dikkate alındığını ve sektörle ilgili düzenlemeler yapıldığını söyledi. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||