| | | Toskay, şöyle konuştu: Uyguladığımız program açısından faiz dışı fazla, temel göstergelerden bir tanesini teşkil ediyor. Yani programın bel kemiğini teşkil eden faiz dışı fazla hedefimizi tehlikeye sokmayacak şekilde, bazı sektörlerde canlılık yaratabilmek için mikro vergiye yönelik bazı mikro çözümleri denememiz gerekir. Bunun bir örneğini, geçen yıl ekim ayının son haftası, kasım ve aralık aylarında beyaz eşya ve otomotiv sektöründe yaptık. Otomotiv satışları arttı ve vergi indirimine rağmen bu sektörlerden sağlanan toplam vergi hasılatının da düşmediğini gördük. Güzel bir örnek.
Bunu nerelerde uygulayabilecekleri, hangi alanlarda olabileceğini araştırmaları gerektiğine işaret eden Toskay, konunun adresi olarak da, tecrübe ve uzmanı olması hesabıyla Maliye Bakanlığını gösterdi.
DURGUNLUKTAN ÇIKIŞ ARANIYOR
Toskay, Maliyenin yanı sıra konuyla ilgili Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıkları, hata sivil toplum örgütleri ile bir araya gelerek, ekonomideki durgunluktan çıkışı, yani 2002 büyüme hedefini gerçekleştirmek ve mikro çözümler üretmek bakımından, neler yapılabileceğinin ele alınması için, biraraya gelebileceklerini düşündüğünü söyledi.
Bakan Toskay, ama hiç bir zaman faiz dışı fazla temel hedefimizi riske edecek bir yaklaşım olmamalı diye konuştu. İhracatla ilgili konular daha ciddi düşünülmeli
Bir başka soru üzerine, 2000 yılında bilinçli şekilde enflasyonu düşürme hedefine yönelik programın uygulandığını anlatan Toskay şöyle devam etti:
Programda, döviz kuru daha önce ilan edildi. Döviz kurunun bastırılması ile enflasyonun kısa sürede indirilmesi öngörüldü. Ancak bunun dış ticareti son derece büyük bir sıkıntıya sokacağı başından beri biliniyordu. Şimdi TLnin son aylarda değerlendiğini görüyoruz. Bunun ithalatı tahrik edip, aynı 2000 yılında olduğu gibi ihracatı da zorlaştırması son derece normal bir sonuçtur. O zaman, Türkiyenin ödemeler dengesi problemiyle karşılaşmaması için, ihracat için, ilgili kurumların daha ciddi düşünmesi gerekir. | |